Turhan Çömez: Erdoğan'ı 'pişman olacaksınız' diye uyardım
Turhan Çömez, 'FETÖ'ye ilişin, 'ülkeyi felaketin eşiğine getirdi' yorumunda bulundu. Çömez "Ben o gece Erdoğan'ın ailesini aradım ve üzüntülerimi dile getirdim." dedi.
DUVAR - Ergenekon davası sanıklarından eski AK Parti milletvekili Turhan Çömez, Erdoğan'a bir mektup yazarak "Bir gün gelecek bu çete size de musallat olacak ve bugün onları koruduğunuz için pişman olacaksınız" uyarısında bulunduğunu belirtti. Çözmez, "FETÖ' bu kurgunun sadece bir ayağı. Ona yol veren, önünü açan, teşvik eden siyaset ayağı da var. Sıra ona da gelecek" dedi.
Sözcü'den Özlem Gürses'in sorularını yanıtlayan Çömez'in açıklamaları şöyle:
AKP'nin kuruluşunda bizzat vardınız, Erdoğan'ın çok yakını olduğunuz biliniyor, hatta doktoru olduğunuz…
Hepsi doğru. Hatta dönemin FETÖ gazetesi Taraf, benim kendisinin akciğerlerini dinlerken fotoğrafımı basıp altına da şu manşeti atmıştı : “Ergenekon, Erdoğan'ın ciğerlerini dinliyor!”
O yıllar şüphesiz Türkiye'nin karanlık yılları. Elbet bir gün gerçekler yazılacak…
Ben o gün kendisini uyarmıştım. Biliyorsunuz, size anlattım, Erdoğan'a bir mektup yazıp, “Bugün devletin en derin kodlarını ve güç merkezlerini eline geçirmiş alçak bir şebeke masum insanlara zulmediyor. Siz buna seyirci kalıyor ve belki de memnun oluyorsunuz. Ama şunu unutmayın, bir gün gelecek bu çete size de musallat olacak ve bugün onları koruduğunuz için pişman olacaksınız” uyarısında bulundum. Bu mektup hâlâ kendisinde.
15 Temmuz gecesini yaşadı Türkiye…
Evet, maalesef. Bir zalim çete, FETÖ terörüyle ülkeyi felaketin eşiğine getirdi. Ben o gece Erdoğan'ın ailesini aradım ve üzüntülerimi dile getirdim. Kendisi için de dua ettim. Çünkü; yapılan haksızlık bana ve yurt severlere idi. Kendi adıma yapılmış tüm haksızlıkları unutabilir ya da bağışlayabilirim. Ama 15 Temmuz bir kalkışma, alçak bir saldırıydı. Kurgulayıcısı, mimarı dışarıda, maşaları ise içeride, aramızda. Bu noktada kişisel düşünmek büyük sığlık olurdu. Evet, Sayın Erdoğan'ı pek çok yönüyle eleştirebilirim. Evet, Ergenekon kumpasları sürecinde çok kötü bir sınav vermiştir. Ancak söz konusu ülkeme saldırı ise, burada benim duruşum çok nettir.
Son dönemde Türkiye çok sayıda insanını kaybetti, vatandaşlarımız çalışmak ya da yaşamak için göç ettiler…
Batıya ilk göç dalgası 1960'larda Almanya için yaşandı, neredeyse tamamı işçilerimizdi.1980'de ikinci dalga yaşandı, ağırlıklı olarak siyasi kimliği olan insanlarımızdı. Şimdi gelenler ise eğitimli, sermaye sahibi, fakat Türkiye'de kendini umutsuz hisseden bir kesim. Hepsi de “Çocuklarımızın geleceğinden endişe ediyoruz” diyor. Göçle insan kaybediyoruz, bu sosyal sermaye kaybıdır.
Erdoğan, gidenlere “geri dönün” dedi.
Kimsenin geri döneceğini sanmıyorum. Var mı dönen, yok. Ekonomik olarak daha iyi koşullarda çalışıyorlar, hepsinden önemlisi güvende ve huzurlular. İltimas yok, adam kayırma yok, siyasi baskı yok. Sadece bilim var, emek var, üretmek var…