'Cemal'in cenazesini bize verin'
Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı bir açıklama yaparak Cemal Kaşıkçı'nın cenazesinin kendilerine verilmesini istedi. Kışlakçı, Suudi Arabistan Kralı Selman'dan da 'adalet' istedi.
DUVAR - Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu'nda öldürüldüğünün bu ülke tarafından kabul edilmesinin ardından Türk Arap Medya Derneği tarafından bir açıklama yapıldı. Konsolosluk önünde yapılan ve dernek başkanı Turan Kışlakçı'nın yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür edilerek Kaşıkçı'nın cenazesinin verilmesi istendi.
"Bu eli kanlı katillerin planları vardı. Ama bozuldu. İlk günlerde kaçırıldığını düşünerek, öldürülmesinin kimseye bir fayda sağlayamayacağına inanarak, Saad Hariri’nin kaçırılmasını hatırlayarak bu kapıdan çıkacağına inandık. Ancak üçüncü günün sonunda bize güvenilir kaynaklardan ısrarla gelen bilgilerin ışığında ümitlerimiz kayboldu ve Cemal’in vahşice öldürüldüğünü biz de kabullenmek zorunda kaldık" denilen açıklamadan başlıklar şöyle:
EMİR VERENLER CEZALANDIRILSIN: Cemal’in ölümü sadece bölgenin değil, tüm dünyanın dikkatini çekti. 18 günden beri Dünyadaki her ana haber bülteninin ilk sıradaki haberi oldu. Biz Türk Arap Medya Derneği olarak tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu konuda hassasiyet gösteren, ekonomik ilişkilerini yeniden gözden geçiren, Riyad Ekonomik forumuna katılımlarını iptal eden tüm devlet adamlarına, iş adamlarına, politikacılara da teşekkür ediyoruz. Ama en büyük teşekkürü de bütün bu süreci müthiş bir özveri ve diplomasiyle yöneten bize olan desteklerini her an hissettiğimiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a borçluyuz. Ancak bu iş burada bitmedi. Daha yeni başlıyor. Bugün buradan bütün dünyayı göreve çağırıyoruz. Cemal için adalet istiyoruz. Cemal'in katillerinin bunun cezasını çekmesini istiyoruz. Ancak sadece 18 adamın değil, bunlara emir veren iradenin de cezalandırılmasını istiyoruz.
ADALETİ SAĞLAYINIZ: Müslümanların arasına fitne sokan, Dünyada dinimiz İslam’ın algısını hiç hak etmediği biçimde bozan, tüm zamanların en büyük terör eylemini gerçekleştiren, özgür gazeteciliğe umarsızca saldıran bu iradenin de hesap vermesini istiyoruz. İşte bu yüzden de Suudi Arabistan’ın Kralı Sayın Selman’a, Al-i Suud’un akil insanlarına ve büyüklerine Nisâ Suresi, 135. Ayeti ve Yüce İslam Peygamberinin hadisi şerifiyle sesleniyoruz. “Ey İnananlar! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakındır. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer eğriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır.” Ayeti kerimesi uyarınca ve Kızı Fatıma da olsa taraf olmadan, ayrım yapmadan adaleti sağlayan cezasını veren bir Peygamberin ümmetine yaraşır şekilde Cemal için adaleti sağlayınız.
KRALIN GÜCÜ VAR: Biz Müslümanlar olarak Sayın Kral Salman’ın bunları yapacak güce sahip olduğundan şüphemiz yok. Ancak Al-i Suud’un akillerini de bu istikamette kendisine destek olmaya çağırıyoruz. Ayrıca Sayın Trump’ın kendi silah lobisini korumak adına yapmış olduğu talihsiz ifadeleri Amerikan halkı için bir utanç olarak görüyoruz. Amerikan kongresinin her iki taraftan da değerli üyelerinin bu süreçte vermiş oldukları destekleri çok ümitvar görüyoruz. Eminiz ki ülkelerinin en önemli basın kuruluşunun göz bebeği ve pasaportunu almak üzere olan bir vatandaşları için Adaletin peşine düşeceklerdir. Cemal’in canını alan eli kanlı katillerin kurmuş oldukları planları bozulunca elleri ayaklarına dolandı ve Cemali kaçırmak için insanlık dışı bir yönteme başvurdular. Kaçırdılar mı? Nereye kaçırdılar? Nasıl Kaçırdılar? Bunların bir önemi kalmadı. Şu anda tek bir şeyin önemi var. Bize Cemali verin. Verin ve cenazesini kaldıralım. Karanlık bir odada dehşet verici detaylarla katledilen ve bedeni saklanmaya çalışılan Cemal Kaşıkçının vedasını bütün Dünya izlesin. Washington’da, Londra’da, Paris’te dünyanın dört bir yanında Cemal için sesini yükselten dostları İstanbul’a gelsin. Hür dünyanın tüm liderleri İstanbul’a gelsin. Temiz ve özgür gazeteciliğe ve özgür düşünceye inanan her dinden her toplumdan tüm aydınlar İstanbul’a gelsin. Ve biz Cemal’i dünyanın başkentinden İstanbul’dan ebediyete uğurlayalım.
ARTIK GAZETECİLER KAYBOLMAYACAKTIR: Hiç şüphesiz ki bu olay dünyanın gidişatını da değiştirecektir. Ortadoğu’nun baskıcı rejimleri artık bu kadar da kolayca vatandaşlarına, gazetecilere müdahalede bulunamayacaklardır. Artık Avrupa’da, Asya’da büyük şehirlerde sessizce hiçbir gazeteci kaybolmayacaktır. Düşünce adamları Aileleri rehin alınarak susturulmayacaktır. Biz Türk Arap Medya Derneği olarak dünyada gazetecilere yapılan bu saldırıların durdurulması için ilk günden kaldırdığımız bayrağı indirmeyeceğiz. Gazetecilerin canlarına yapılan saldırılar son bulacaktır ve Cemal’in parçalanan bedeni, bölgemizde özgür düşüncenin ve gazeteciliğin yeniden vücut bulmasına vesile olacaktır… Sözlerimi Cemalin Twitter hesabında kullandığı sloganıyla bitirmek istiyorum… 'Sözünü söyle ve git…' O sözünü söyledi ve gitti… Allah Rahmet Eylesin…