10 Ekim davası yeniden başlıyor!
103 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Gar Katliamı davasının geçtiğimiz ağustos ayında görülen karar duruşmasında 16 firari sanığın dosyası ayrılmıştı. Yarın (8 Kasım) Ankara Adliyesi'nde başlayacak dava öncesinde avukatlar ve kurum temsilcileri ortak açıklama düzenledi.
ANKARA - 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında 3 Ağustos 2018 tarihinde verilen kararda 19 tutuklu sanık hakkında mahkumiyet kararları verilirken firari 16 sanığın dosyası ayrılmıştı. Firari sanıkların yargılanacağı davası yarın (8 Kasım) Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Ankara Adliyesi'nde görülmeye başlanacak.
'BU KATLİAM SİYASİ BİR KATLİAMDIR'
103 kişinin hayatını kaybettiği yüzlerce kişinin yaralandığı katliamın firari sanıklar yönünden yarın devam edecek dava öncesi mağdur avukatları ve kurum temsilcilerinin katılımıyla Tüm-Bel Sen Konferans Salonu'nda basın toplantısı düzenlendi.
10 Ekim Davası Avukat Komisyonu Üyesi İlke Işık, 3 yıldır yürüttükleri adalet mücadelesinin devam ettiğini belirterek,"Bütün sorumluların yargılandığı ana kadar devam edecek bir adalet mücadelesi yürütüyoruz. İlk duruşmada da soruşturma sürecinde de söyledik. Bu katliam siyasi bir katliamdır. Siyasi saiklerle gerçekleştirilmiştir ve siyasi sorumluları vardır. Sadece IŞİD'lileri kapsayan bir dosya olarak görülemez. Gerçek sorumlulara gidilmedikçe IŞİD'lilere yüz binlerce yıl ceza da verseniz biz bunu adalet olarak kabul etmeyeceğiz" diye konuştu.
'BU DAVA BİTMİŞ BİR DAVA DEĞİLDİR'
Katliamda sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiğini, bunun daha önce görülen 55 celsede yapılmadığını hatırlatan Işık, "Gerçek sorumlulardan kararda bahsedilmemiştir. Sanıklara verilen cezalar dahi azdır sınırlıdır. İnsanlığa karşı suç olarak değerlendirilmesi hukuken gerekirken bu yapılmamış, katliam başka bir kalıba sokulmaya çalışılmıştır. Tarafımızca tutuklu sanıklar yönünden verilen kararın istinaf başvurusu yapıldı ve gerekçeli kararı bekliyoruz. Bir yanıyla da o gün yakalanamayan değil yakalanmayan 16 firari sanık için de dosya ayrıldı. Bu dava bitmiş bir dava değildir" dedi.
'YAKALANMALARI İSTENMEDİĞİ İÇİN FİRARİLER'
Işık'ın ardından görülecek davaya ilişkin konuşan avukat Eylem Sarıoğlu, 16 firari sanığın kendilerini çok iyi gizledikleri için firari olmadıklarını belirterek, "Kolluğun, yargının bu IŞİD'lilerin yakalanmasını istemedikleri için firari olduklarının bir kez daha altını çiziyoruz" dedi.
Yargılama aşamasında katliamda sorumluluğu bulunanları elde edilen delillerle görmeye başladıklarını belirten Sarıoğlu, " IŞİD'in bu kadar kolay örgütlenmesine göz yuman Antep Emniyeti'nin, Antep Valiliği'nin rolünü gördük. Bu dosya geldikten sonra nasıl organize bir şekilde göz yumulduğunu da gördük. Bir yandan da katliam sonrasında bu sanıklar firari oldukları halde faaliyetlerine devam ettiklerini, sadece Suriye'de değil Antep'te de faaliyetlerine devam ettiklerini sürdürdüklerini gördük. Bu katliamın gerçekleşmesinde katkısı olan bir sürü kurumla devletin tüm sorumluluğunu ortaya koyan tartışmalar yaptık ve suç duyurularında bulunduk. Hem katliam günü hem de öncesine ilişkin suç duyurularımız mahkeme tarafından reddedildi" dedi.
'İSTANBUL'A VALİ ATANARAK ÖDÜLLENDİRİLDİ'
Bir dönem IŞİD'in örgütlenme merkezi haline gelen Gaziantep eski Valisi Ali Yerlikaya'nın İstanbul'a vali olarak atanmasını nasıl karşıladıkları yönündeki soruya ise Sarıoğlu, "Görevini yerine getirmediği için 'görevi ihmal'den yargılanması gerekiyordu. IŞİD örgütlenmesini durduramadı. İstanbul'a vali atanarak ödüllendirildi. Başarısızlığının sorgulanması gerekirdi" yanıtını verdi. Sarıoğlu'nun "vali atanarak ödüllendirildi" dediği Yerlikaya, IŞİD'in gerçekleştirdiği 5 Haziran 2015 Diyarbakır, 20 Temmuz Suruç, 10 Ekim Ankara Tren Garı ve 20 Ağustos 2016 tarihli Gaziantep düğün patlaması döneminde Antep Valisiydi.
'DURUŞMA SALONLARINI DOLDURACAĞIZ'
Düzenlenen toplantıda konuşan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun ise yarın görülecek duruşmada herkesin katılımını beklediklerini ifade ederek şunları söyledi; "İki yıldır bizi şaşırtmayan bir süreci yaşıyoruz. Bu mücadele Cumhuriyet tarihinde geride kalan bizlerin üzerine düşmüş büyük bir mücadeledir. İki ayda bir davaları takip ederken tutuklanan 19 sanık yönünden karar elde ettik. Bu sürecin ne kadar zor işlediğini ve devletin gerçek anlamda ortada duran katliamı sadece mahkeme salonlarında tanımak zorunda kaldığını gördük. Bizim için gerçek adalet gelmediği için de yargılama kapsamında verilen bir kısım karar da yeterli değil. Bizim açımızdan Türkiye tarihine düşecek adalet mücadelesini devam ettirmeye davet ediyoruz. Tekrar örgütlü olarak, birlikte mücadeleyle hayatlarını kaybedenlerin hatırlarını yaşatmak için biz yine duruşma salonlarını dolduracağız. Gerçek adalet gelinceye kadar sürecin takipçisi olacağız."
'TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi'nin düzenleyicileri adına konuşan KESK Eş Başkanı Aysun Gezen ise şunları kaydetti; "Bizler bu mitingin örgütleyicileri olarak davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu yitirdiğimiz arkadaşlarımıza verdiğimiz mücadele sözünün gereğidir. Dava nereye kadar giderse gitsin takipçisi olacağız. Davanın daha bitmediğini söyleyerek, siyasi sorumluların sorumluğunun ortaya çıkarılması için yan yana omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz"