BM önünde bekleyen Derya: Öldürüleceğim diyorum, bekle diyorlar!
Ailesinin uyguladığı şiddetinden kaçıp Türkiye'ye gelen İran vatandaşı Derya, yaklaşık 20 gündür Ankara’da, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği önünde eylem yapıyor. Üçüncü bir ülkeye gitmek isteyen Derya, "Benim canım kimse için önemli değil" diyor.
ANKARA - İran vatandaşı Derya, 20 güne yakın bir süredir Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) Ankara'daki binası önünde oturma eylemi yapıyor. Ağabeyinin kendisini yaşça büyük birisiyle zorla evlendirmek istemesi ve şiddete maruz kalmasının ardından iki yıl önce Türkiye'ye gelen Derya'nın tek talebi, başvurusunun hemen incelenmesi ve üçüncü bir ülkeye gidebilmek.
Sesini ilk olarak Ekmek ve Gül ekibinden Dicle Var'ın duyurduğu Derya, ailesinin ölüm tehditleri devam ederken Cumhurbaşkanlığı yetkilileriyle yaptığı görüşmelerden de henüz olumlu bir yanıt alabilmiş değil. UNHCR önünde iki battaniye ve birkaç parça eşyasıyla beklemeye devam eden Derya, "Ne olur sesimi duysunlar. Ölmemi mi bekliyorlar!" diyor.
'BENİM CANIM KİMSE İÇİN ÖNEMLİ DEĞİL'
Türkiye'ye iki yıl önce gelen Derya, bir süre Balıkesir'de yaşadı ve burada çeşitli işlerde çalıştı. Ağabeyinin, yaşadığı yeri öğrenmesinin ardından Ankara'da bir kadın sığınma evine yerleştirildi. Burada da şiddete maruz kalmasının ardından yirmi gün önce eşyalarıyla UNCHR'nin önüne gelip eyleme başladı.
Derya, "Annem mesaj attı, ağabeyin ve akrabaların orada olduğunu biliyor, seni öldürecekler dedi" sözleriyle anlatmaya başladığı ölüm tehditlerinin devam ettiğini söylüyor.
Eylemini, sonuç alıncaya kadar sürdüreceğini belirten Derya, tercüman aracılığıyla yanıtladığı sorularımıza cevap verirken içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlattı, "Akşamları o kadar çok korkuyorum ki. Benim canım kimse için önemli değil. Burada sabahları erken kalkıp ders çalışmaya çalışıyorum, karnımı doyurmaya çalışıyorum. Hava gittikçe daha da kötüleşiyor. Akşamları soğuktan ve stresten bazen uyuyamıyorum. Bir de enfeksiyon kaptım, çok kötüyüm. Havalar daha da kötüleşmeden buradan gitmek istiyorum."
'SADECE İNSAN GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUM'
Birleşmiş Milletler önünde, daha güvenli olduğu için beklediğini söyleyen Derya, "Burada da ağabeyim beni bulursa öldürüleceğim ama başka çarem yok. BM'den cevap istiyorum. Ya onlardan cevap alacağım ya da burada öldürüleceğim. Ne olur sesimi duysunlar. Ölmemi mi bekliyorlar!" dedi.
Derya sözlerini şöyle sürdürdü, "Ben bir insanım. Şu an burada hiçbir şeyim yok. 20 gündür banyo yapmadım. Tuvalet ihtiyacımı karşılayamıyorum. Yakındaki benzin istasyonuna gidiyorum. Belli bir saatten sonra da çevredeki arabalardan korkarak tuvalete gidemiyorum. Yemek varsa yiyorum, yoksa aç kalıyorum. Bunlar insanın en basit ihtiyaçları değil midir? Ben sadece insan gibi yaşamak istiyorum. Burada can güvenliğim yokken de yaşayamayacağım. Çok zor bir şey istemiyorum ki. İnsanlar buradan geçerken 'nasıl yalnız oturuyorsun' diyorlar. Ben çaresiz kaldım. Bu soğukta burada neden oturayım!"
'DÜN TEKRAR GİTTİM BEKLE DEDİLER'
Cumhurbaşkanlığı'ndaki yetkililere de ulaşıp durumunu aktaran Derya, "Dün tekrar gittim, bekle dediler. BM, 'belgelerini Göç İdaresi’ne verdik' diyor. Cumhurbaşkanlığı da 'bizde değil' diyor. Cumhurbaşkanlığı, 'senin durumun çok zor, bekle' diyor. Sonuç alamadım henüz. Öldürüleceğim diyorum, bekle diyorlar" diye konuştu.
Derya hayallerini de paylaşıyor, "Benim için en önemlisi ruh ve fizik sağlığı. Başka bir ülkeye gittiğimde ilk olarak doktora gideceğim. Sonra spora başlayacağım. Kurslara kayıt yaptırıp üniversiteye, yüksek lisansa başlayacağım. Benim hayatım o kadar: Spor, ders... Bunlardan başka bir şey istemiyorum. Sağlıklı, normal bir hayat istiyorum. Öfkeli değilim ama bazen düşünüyorum, benim canım hiç kimse için önemli değil diye. Kimse yanıt vermiyor. İnsan umutsuzlanıyor bu belirsizlikte. Bazen düşünüyorum ne zaman öldürüleceğim diye. Gelecekte hiçbir şey göremiyorum. Ama zaman geçip her şeyin iyi olacağını düşünerek yaşamaya devam ediyorum."