Şırnak vekilleri sorunları anlattı: Halkla iletişim kurulması engellendi
HDP Şırnak vekilleri, ilin sorunlarını Meclis'te anlattı: Halkla iletişim kurulması engellendi.
DUVAR - HDP Şırnak milletvekilleri Nuran İmir, Hüseyin Kaçmaz ve Hasan Özgüneş, Meclis'te Şırnak'ın sorunlarıyla ilgili açıklama yaptı. Vekiller il ve ilçelerinde yaşanan sokağa çıkma yasaklarının etkilerini, yol sorunlarını, kadın doğum hastanesinin olmamasını ve tarımdaki sıkıntıları anlattı.
Şırnak'ın tüm süreçlerde baskı politikaları nedeniyle sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik alanlarda gelişmesinin bilinçli bir şekilde engellendiğini söyleyen milletvekilleri en son 2015 yılında başlayan sokağa çıkma yasakları döneminde devam eden çatışmalı sürecin bölgenin var olan sorunlarını daha da derinleştirdiğini söyledi. "Bölge halkı üzerinde ciddi travmalar oluşturmuş, hafızalardan silinmeyecek izler bırakmıştır" diyen milletvekilleri şu açıklamalarda bulundu: "Son yıllarda, yerinden yönetimi esas alan DBP’li belediyelerin halkçı, eşitlikçi ve demokratik belediyecilik anlayışına tahammül edemeyen AKP iktidarı tüm belediyelerimizi gasp ederek kayyum atamış, belediyeleri işlevsiz hale getirerek birer ihale firmasına dönüştürmüştür. Bunlarla birlikte kayyum atanan belediyelerin birçok yolsuzluğa zemin oldukları iddiaları da basına yansımıştır."
HDP Şırnak milletvekili Hasan Özgüneş, Meclis'te Şırnak'ın sorunlarıyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
HALKLA İLETİŞİM KURULMASI ENGELLENDİ: Siyasal politikaların yanında teknik olarak da kamu kurumlarına beton duvarlar örülerek halkla iletişim kurulması engellenmiş durumdadır. Yasal olarak OHAL kalkmış görünse de Şırnak il ve ilçelerinde halen farklı bir boyutta sürdürülmektedir. Bu durumu, Şırnak il sınırları içine herhangi bir noktadan girdiğinizde karakol, gözetleme, noktaları, arama noktaları yine sokaklarda yapılan keyfi arama ve göz altılardan net bir şekilde görebilirsiniz. Şırnak, adeta işgal edilmiş bir şehir görüntüsü vermektedir.
Yaşanan bu savaş sürecinde birçok sivil insanımız katledilmiş, şehirler yıkılıp talan edilmiş, binlerce yurttaşımız göç etmek zorunda bırakılmıştır.
KONUTLAR HALKA TESLİM EDİLMEDİ: Şırnak merkez, Cizre ve Silopi ilçelerinde TOKİ tarafından binlerce evin temeli atılmasına rağmen tamamlanmaması, yapımı tamamlananların ise halka teslim edilmemesi yurttaşları mağdur etmektedir. Yapılan konutlar halka teslim edilmediği gibi yurttaşların yıkılan eski evlerini inşa etmelerine de izin verilmemektedir. Cumhuriyet tarihi boyunca yapboz tahtasına dönüştürdükleri eğitim sistemi ise zaten bölgede hiçbir zaman karşılık bulamamış, tüm asimilasyon politikalarına rağmen bölgenin kültürü, dili ve sosyal yapısı ile entegre olmamıştır. Tüm bunlara rağmen savaş süreci boyunca eğitim askıya alınmıştır, öğretmenlere görevlendirme mesajı gönderilerek bölgeden çıkmaları söylenmiştir. Şırnak merkezde 1, Cizre’de 4, Silopi’de 3, İdil’de 1 okul ve eski öğretmen evi karakola dönüştürülmüştür. Yine Şırnak Merkez’de 2 öğrenci pansiyonu hala kolluk kuvvetlerinin konaklaması için kullanılmaktadır. Karakollara dönüştürülen okulların bazıları karakol olarak kullanılmaya devam etmektedir.
KADIN DOĞUM HASTANESİ YOK: 503 bini aşkın nüfusa sahip Şırnak’ta en önemli sorunlardan biri, toplam doğurganlık hızı 3.72 ile Türkiye ikincisi olmasına rağmen şehirde hâlâ Kadın Doğum Hastanesi ve Çocuk Hastanesinin bulunmayışıdır. Şırnak’ta 2017 yılında Feyruz Polat ile birlikte toplam 5 anne, kadın doğum doktoru ve Kadın Doğum Hastanesi olmamasından ötürü yaşamlarını yitirdi. Güçlükonak ve Beytüşşebap’ta Kadın Doğum uzmanı bulunmamaktadır. Aynı şekilde birçok branşta uzman doktor bulunmamasından kaynaklı olarak hastalar sürekli çevre illere (Diyarbakır, Batman, Mardin) sevk edilmektedirler. Bir an önce tam teşekküllü bir bölge hastanesinin yapılmasına ihtiyaç vardır.
GÖZALTILAR DEVAM EDİYOR: Katliamlar, insanlık onurunu kırıcı ağır işkenceler ile sınırlı kalmayıp sivil siyaset alanında çalışma yürüten il/ilçe yöneticileri, belediye eşbaşkanlarının tutuklanmaları ve gözaltına alınmaları şeklinde devam ettirilmektedir. Silopi’de katledilen üç kadın siyasetçi; Demokratik Bölgeler Partisi Parti Meclisi Üyesi Seve Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı aynı zaman da HDP silopi ilçe yönetim kurulu üyemiz Pakize Nayır ve KJA aktivisti Fatma Uyar siyaset alanındaki vahşi biçimde gerçekleşen kadın kıyımının simgesi haline gelmişlerdir. Kadınlara karşı yürütülen psikolojik savaşın bir yansıması da günlerce sokakta bekletilen kadınların cenazeleridir. 19 Aralık gecesi Özel Tim tarafından taranan 57 yaşındaki 11 çocuk annesi Taybet İnan’ın yaşamını yitirdikten sonra cenazesinin 7 gün boyunca sokakta çürümeye bırakılması, AKP’nin kadın politikasını gözler önüne sermektedir.
KÜLTÜR VE SPOR MERKEZLERİ SAYISI ÇOK AZ: Bölge olarak genç nüfusun fazla olduğu ancak bu genç potansiyelin değerlendirilemediği, işsizliğin had safhaya ulaştığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Sosyal ve kültürel alanların yoksunluğundan dolayı genç nüfus bu eksikliği çoğunlukla, vakit öldürdükleri kahvehane ve kıraathanelerde geçirmektedir. Sağlıklı bir gelişim için olması gereken ortamlarda olamayan gençler, kötü alışkanlıklar edinebilecekleri ortamlarda fazlasıyla kalmaktadır. İnternet kafe ve yasadışı bahis oyunlarının oynandığı ve gençlik için son derece bağımlılık yaratan bu değişkenler ön plana çıkmaktadır. Gençlere hitap edebilecek kültür ve spor merkezi sayıları çok az durumdadır. Nüfusa oranla değerlendirildiğinde çok az bir kesim bu imkânlara erişebilmektedir.
TERMİK SANTRAL HALKI TEHDİT EDER DURUMA GELDİ: Silopi ilçemizde yıllardır faaliyette olan termik santral, ilçe halkının yaşamını tehdit eder bir duruma gelmiştir. Kurulduğundan bu yana yöre halkında özellikle kanser ve kalp hastalıklarında gözle görülür bir artış yaşanırken, hamile kadınlarda yaşanan düşük oranı da artmıştır. Öte yandan tarım ürünlerini de olumsuz etkilemektedir. Aynı şekilde ilimizde bulunan kömür ocaklarının yerleşim alanlarına yakın olması beraberinde bazı sorunlar getirmektedir. Kömür ocaklarından kaynaklı oluşan toz ve kötü hava koşullarından dolayı yaşam olumsuz etkilenmektedir.
TİCARET DURMA NOKTASINA GELDİ: Bölge ticaretinin atardamarı konumunda olan Habur sınır kapısında yaşanan sorunlardan kaynaklı ticaret durma noktasına gelmiştir. Cizre-Silopi yolunun kötü olması, nakliye yapan araçlardan yüksek vergi alınması ticareti olumsuz etkilemektedir. Yine sınıra konulan X-ray cihazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Daha önce de meclise taşıdığımız Güçlükonak ilçesine bağlı Fındık beldesinin ve birçok köyün su ve elektrik sorunu hala çözüme kavuşturulmamıştır. Yine başta Güçlükonak, Beytüşşebap ve İdil olmak üzere ilçelerimizin ve birçok köyümüzün yolları ya yapılmamış ya da deforme olmuş durumda, bunun yanında 22 yıldır bitirilmeyen tünel yolu ve İdil ile Güçlükonak arasında bir köprünün yapılmamasından kaynaklı, özellikle acil durumlarda olmak üzere yurttaşlarımız ulaşımda ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bizler Şırnak milletvekilleri olarak buradan bir kez daha yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Şırnak ilimize uygulanan bu ayrımcı politikalardan vazgeçilip, Şırnak halkının yaşadığı sorunların bir an önce çözülmesini talep ediyoruz. (HABER MERKEZİ)