Adalet Bakanı Gül: Türkiye hiçbir zaman mahkeme kararlarının üstüne yatmamıştır

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül: Türkiye hiçbir zaman mahkeme kararlarının üstüne yatmamıştır. Ama aynı tavrı hukukun merkezi olduğunu söyleyen ülkelerde göremiyoruz.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu (TİHEK), Uluslararası İnsan Hakları Sempozyumu düzenliyor. İnsan Haklarını Yeniden Düşünmek sempozyumu, İstanbul Grand Cevahir Otel'de gerçekleşiyor. Sempozyumda iki gün boyunca 'insan haklarına farklı yaklaşımlar, modern insan haklarını sorgulamak, insan hakları uygulamaları, insan hakları ve insani güvenlik' gibi konular konuşulacak. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her zaman mahkeme kararlarına uyduğunu belirterek, "Ama aynı tavrı hukukun merkezi olduğunu söyleyen ülkelerde göremiyoruz" dedi.

'TÜRKİYE ÜSTÜNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMEKTE' 

TİHEK Başkanı Süleyman Arslan, sempozyumun açılış konuşmasını yaparken insan haklarının korunmasına vurgu yaptı. Arslan, "Yapılan sözleşme ve oluşturulan mekanizmaların insan haklarının korumasında önemli olduğu gerçektir. Günümüzün insan hakları savunusu batı kökenlidir. Batı kendi yaşam felsefesini dünya insanlığına dayatmaktadır. Oysa olması gereken tek taraflı bir değer akışı değil kültürel göreceliği göz önünde bulundurmak. Terör unsurlarının alenen desteklenmesi bunun açık göstergesi. Bugün gösteriyor ki bir insan hakları sorunu yaşanıyor. Tarafı olduğumuz insan haklarının sözleşmesinin uygulanması konusunda Türkiye üstüne düşen görevi yerine getirmektedir" dedi.

.

'ANNE VE BABALIK ÖZENDİRİLMELİ' 

"İnsan hakları aktivistliği öncelikle anne baba ve yaşlıların haklarını korumakla başlar" diyen Arslan, TİHEK'in görevlerinden birisinin de yaş nedeniyle ayrımcılıkla mücadele etmek olduğunu söyledi. Arslan, aile kurumunun geliştirilmesi gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: "Anne ve babalık özendirilmeli. Aile korunup geliştirilmeli. Gençler genç yaşlarında cezaevlerine değil eğitim kurumlarında olmalı. Devlet bu konuda üstüne düşen görevi yerine getirmeli."

'İSLAM ADI KULLANARAK TERÖRÜN NASIL KULLANILDIĞINI GÖRÜYORUZ' 

Arslan'ın ardından Adalet Bakanı Abdülhamit Gül konuştu. Gül, "İnsanı merkeze almayan her medeniyet yıkılmaya mahkûmdur" diyerek şunları söyledi: "Bu nedenle dünyada insan hakları da ortak gelişime orantılı bir şekilde gelişmiştir. Elbette her medeniyet kendi evrensel değerlerini de dikkate almak zorunda. Veda Hutbesi'nde 'ey insanlar' diye hitap eder. Muhatabımız bu nedenle 'ey insan'dır. Bugün İslam adı kullanarak bir cana kast edenin İslam'la alakası yoktur. İslam adı kullanarak terörün nasıl kullanıldığını görüyoruz."

Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Dünya beşten büyüktür' sözlerine atıfta bulunarak şunları söyledi: "Üstünlerin hukukunun olduğu bir dünyada maalesef bir insan hakkı ihlali yaşanıyor. İşte bu yüzden Cumhurbaşkanımız Erdoğan 'dünya beşten büyüktür' der. Birleşmiş Milletler'in bu yapısı da sürdürülebilir değil. Botları delerek mültecileri Akdeniz'in soğuk sularında boğan bu anlayışa sessiz kalan çağdaş uygar batı eserinin cesedidir. Bugün 4 milyon mülteciye açık kapı açan bir Türkiye insan haklarına sessiz kalmayacak. Türkiye dinine, diline bakmadan her zaman ana kucağı olmaya devam edecek."

'TÜRKİYE HİÇBİR ZAMAN MAHKEME KARARLARININ ÜSTÜNE YATMAMIŞTIR' 

Gül, şöyle devam etti: "Türkiye hiçbir zaman mahkeme kararlarının üstüne yatmamıştır. Ama aynı tavrı hukukun merkezi olduğunu söyleyen ülkelerde göremiyoruz. Biz bu hukuku ısrarla yerine getireceğiz Türkiye, FETÖ, PKK, DAEŞ, terör örgütleriyle hukuk çerçevesinde mücadele etmekte. Gerek kimliği nedeniyle, gerek yaşam tarzıyla ötekileştirilen tüm korku iklimi hükümetimizin reformlarıyla ortadan kalktı. İnsan haklarının geriye gitmesine kimsenin gücü yetmeyecek. Türkiye insan haklarında taviz verecek bir ülke değil. Türkiye'de doğan herkes birinci sınıf insandır."