Şamil Tayyar: Tren kazası sadece makasçının sırtına yüklenemez
AK Parti eski milletvekili Şamil Tayyar, Ankara'daki Yüksek Hızlı Tren kazası sonrası yürütülen soruşturmayı, "Tren hattında yüksek teknolojiye geçerken sinyalizasyonu ıskalayanlar tüm sorumluluğu sadece makasçının sırtına yükleyemez" sözleriyle eleştirdi.
DUVAR - Ankara'da 9 kişinin ölümü, 86 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan Yüksek Hızlı Tren (YHT) kazasının meydana geldiği Marşandiz İstasyonu'nda sinyalizasyon sistemi olmadığı ortaya çıkarken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan'ın "Sinyalizasyon sistemi demiryolu işletmeciliği için olmazsa olmaz bir sistem değil" sözlerine bir eleştiri de AK Parti'den üç dönem milletvekilliği yapan Şamil Tayyar'dan geldi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Tayyar "Tren hattında yüksek teknolojiye geçerken sinyalizasyonu ıskalayanlar tüm sorumluluğu sadece makasçının sırtına yükleyemez. Sorumluların cezalandırılmasını sağlamak en başta insani vazifemizdir. Ayrıca çürük elmaları ayıklamak sepette kalanları korur. Zaaf olmaz güçlendirir" dedi.
Tren hattında yüksek teknolojiye geçerken sinyalizasyonu ıskalayanlar tüm sorumluluğu sadece makasçının sırtına yükleyemez.
— Şamil Tayyar (@samiltayyar27) December 16, 2018
Sorumluların cezalandırılmasını sağlamak en başta insani vazifemizdir.
Ayrıca çürük elmaları ayıklamak sepette kalanları korur.
Zaaf olmaz güçlendirir.
BAKAN TURHAN: ŞART DEĞİL
Ankara'daki kazaya, istasyonda sinyalizasyon olmadığı için telsizle yönlendirilen trenin kılavuz trene çarpması yol açmıştı. Hattın, 24 Haziran seçimlerinden önce açılması için sinyalizasyon sisteminin kurulmasının beklenmediği iddiaları gündeme gelmişti.
Ulaştırma Bakanı ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan soru üzerine, "Sinyalizasyon sistemi demiryolu işletmeciliği için olmazsa olmaz bir sistem değil. Kamuoyunda sinyalizasyon olmadığı için bu kaza oldu gibi değerlendirmeler yapanlar doğru değerlendirme yapmıyor'' demişti.
UZMANLAR: BU AÇIKLAMA KABUL EDİLEMEZ
Uzmanlar ise sinyalizasyonun 'güvenlik' ve 'verimlilik' olmak üzere iki temel işlevi olduğuna dikkat çekmişlerdi. BBC Türkçe'ye konuşan Okan Üniversitesi Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölümü'nden Prof. Dr. Güngör Evren "Yüksek hızlı tren hattında sinyalizasyon olmamasının kabul edilebilir ve teknik açıdan savunulabilir bir yanı yok. Bir tren yola çıktığı zaman önünde başka bir tren olup olmadığı, diğer trenlerle arasındaki mesafenin ne kadar olduğu ve çarpma/çarpışma olasılığı sinyalizasyon sistemiyle belli olur" açıklamasında bulunmuştu.
'DEMİRYOLU AĞININ ÖNEMLİ BÖLÜMÜNDE SİNYALİZASYON YOK'
İsmini vermek istemeyen bir akademisyen de, Türkiye'deki 12 bin kilometrelik hattın sadece yaklaşık 5 bin kilometresinin sinyalizasyonlu olduğunu hatırlatmış ve geri kalan hatlarda sistemin nasıl işlediğini şöyle anlatmıştı:
"Türkiye'deki demiryolu ağının ciddi bir kısmı sinyalizasyon olmadan, Trafiğin Merkezden İdaresi (TMİ) sistemi ile işletiliyor. Biz bu hatlara konvansiyonel yani geleneksel hatlar diyoruz. Anadolu'nun birçok şehrinden geçen hatlar bu şekildedir ve saatte ortalama 80-100 kilometre hızla giderler. Fakat yüksek trafik hacmi ve hızına sahip olan hatlarda sinyalizasyon olmalıdır.
TMİ sisteminde sahadaki tüm tren hareketleri telefonla merkeze bildirilir. Merkezdeki memur da kendi sorumluluğunda bulunan demiryolu hatlarındaki tüm trafiği gözler. Dünkü olayda haberleşmeye dayalı güvenlik zincirinin halkalarından birinin koptuğu anlaşılıyor."
(HABER MERKEZİ)