Ahmet Türk: Kürtlerin oylarını artırması sürecin bozulmasına neden oldu

DUVAR - Çözüm sürecinde 3 Ocak 2013'te PKK lideri Öcalan'la İmralı'da yapılan ilk görüşmede yer alan Ahmet Türk, o görüşmeyi ve sonrasında yaşananları Mezopotamya Ajansı'ndan (MA) Ahmet Kanbal'a değerlendirdi.

HDP'nin Mardin'den belediye başkan aday adayı olan Ahmet Türk, “Bugün tecrit olmasaydı, Ortadoğu’daki gelişmeler konusunda daha mantıklı, halkları kucaklaştırabilecek, halkları birbirine düşman ettirmeyecek politikaları esas alacağına inanıyorum” dedi.

'GÖRÜŞME BARIŞ SÜRECİNİN İLK ADIMI'

Türk, “Kürtlerin talebi nedir? Demokrasi için, barış için ne istiyor?” sorularının net bir şekilde cevap bulduğunu kaydederek, sürecin sona erdirilmesine ilişkin şunları söyledi: “7 Haziran seçimlerinde alınan sonuç hükümeti rahatsız etti. Bu süreçten kendisinin yararlanacağını umut ederken, Kürtlerin oylarını artırması biraz bu sürecin bozulmasına neden oldu. Bence en büyük neden buydu” diyerek yaptıkları görüşmenin barış sürecinin ilk adımı olduğunu belirtti.

'DEMOKRASİNİN NE KADAR GERİYE GİTTİĞİNİ GÖSTERİYOR'

Türk, Kürtlerin bugün bile barışçıl bir sürecin gelişmesi için ısrarlarını dile getirdiğini belirtti. Türk, Öcalan üzerinde uygulanan tecrit uygulamalarının hukuksuz olduğunu belirterek, "3 yıldan fazla bir süredir ailesi ile bile bir görüşme yaptırılmıyor. Bu ne Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ne uluslararası yasalara, ne Avrupa değerlerine uygundur. Bugün CPT (Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi) gibi bir örgütün bu tecride suskun kalması, dünyanın suskun kalması, Avrupa’nın suskun kalması, aslında demokrasinin ne kadar günümüz dünyasında geriye gittiğini gösteriyor. Tabii ki; burada her insanın her demokratın, her demokrasiye inanan insanın, hem tecride hem de bu hukuksuzluğa karşı ciddi bir refleks göstermesi gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

'SADECE KÜRTLERİN DEĞİL TÜRK HALKLARININ LEHİNE'

Ahmet Türk, Öcalan'a ilişkin tecrit politikasının sürdürülmesi ve sonlandırılmasının Türkiye ve Ortadoğu'ya etkilerini değerlendirirken de, “Meseleye iki yönlü bakmak lazım. Eğer akılla mantıkla meseleye bakılsaydı, Öcalan’la görüşmelerin halkların lehine olacağının görüleceğine inanıyorum. Sadece Kürtlerin değil Türkiye halklarının lehine. Bu, kaostan Türkiye’nin kurtulması konusunda bir şans olarak görülürdü. Ama farklı bakış, milliyetçi-ırkçı bakış bunun tam tersini gündeme getiriyor. Bu nedenle Sayın Öcalan’ın; bugün tecrit olmasaydı, barışçıl bir sürece, Ortadoğu’daki gelişmeler konusunda daha mantıklı, halkları kucaklaştırabilecek, halkları birbirine düşman ettirmeyecek politikaları esas alacağına inanıyorum” dedi.