Muhabir Dal'a suçlama: Devlet karşıtı gazetecilik yaptı
Gazeteci Esra Solin Dal hakkında 15 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Dal hakkında hazırlanan iddianamede haber kaynaklarından randevu talepleri “örgüt faaliyeti” olarak değerlendirilirken, Ermeni sanatçı Udi Yervant’tan randevu talebi, “devlet karşıtı gazetecilik” olarak suçlandı.
DUVAR - Diyarbakır merkezli 9 ilde 9 Ekim'de yapılan operasyonda gözaltına alınan 142 kişi arasında yer alan Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Esra Solin Dal hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yürütülen soruşturmanın ardından iddianame hazırlandı.
'HABER KAYNAKLARINDAN ALINAN RANDEVU TALEPLERİ'
Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede; Dal’ın haber kaynaklarından randevu talep etmesi “örgüt faaliyeti”, Afrin’de kadın ve çocuk ölümlerine ilişkin hak savunucusu kurumlardan randevu talebi, “Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı ağır itham”, Ermeni tehcirine ilişkin Ermeni Udi Yervant’tan randevu talebi, “devlet karşıtı gazetecilik” olarak değerlendirildi.
Dal'ın KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) yapılanması ve KCK Sözleşmesi'ne göre “KCK’nin Basın Komitesine” bağlı çalıştığı savunulan iddianamede, “örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğünün değerlendirildiği” belirtildi.
'TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'NE AĞIR İTHAM'
Afrin'deki ölüm olaylarının kimden kaynaklandığı belirtilmeden, “Afrin’de öldürülen çocuk sivil kadın ölümleriyle ilgili bir röportaj almak istiyorum da sizden” ifadesini içeren randevu talebi iddianamede, “Türk Silahlı Kuvvetlerine ağır itham” olarak değerlendirildi. Suçlamalar, “Şüphelinin yaptığı röportaj ile ilgili olarak yapılan açık kaynak araştırması neticesinde, şüphelinin, Suriye ülkesinin Afrin bölgesinde bulunan PKK/PYD/YPG ve DAEŞ terör örgütü mensuplarına yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan Zeytin Dalı Harekatına yönelik ağır ithamlarda bulunarak, terör örgütü lehinde paylaşımlara yer verdiği, yaptığı röportaj ile halkı devlete karşı kışkırtmak amacıyla hareket ettiği ve PKK/KCK terör örgütünü sahiplendiği…” şeklinde anlatıldı.
İddianamede, belirtilen hususlar bütün olarak ele alındığında Dal’ın "KCK Sözleşmesi'nde yer alan Basın Komitesinde örgütsel faaliyet yürüttüğü" değerlendirmesine yer verildi.
'HABER NOTLARI İSTİHBARAT TOPLAMA OLARAK SAYILDI'
Dal'ın, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki tek sağlık ocağının yıkılarak yerine “polis karakolu” yapılması haberine ilişkin tuttuğu notları kendi telefonuna kısa mesaj olarak göndermesi “istihbarat toplama” olarak belirtildi. İlçede yaşayanların da tepkisine neden olan ve farklı basın yayın organlarında haberlere konu olan 2 ve 3 no'lu sağlık ocağına ilişkin tutulan notlar, iddianamede: “Şüphelinin kendi numarasına attığı sms içerikleri bir bütün olarak incelendiğinde, şüphelinin yukarıda belirtilen keşif amaçlı notları üst düzey örgüt mensuplarına sunmak üzere tuttuğu değerlendirilmektedir” şeklinde yorumlandı.
'DEVLET ALEYHİNDE GAZETECİLİK'
Gazeteci Dal’ın ABD’den Diyarbakır'a yerleşen Ermeni Udi sanatçı Yervant Bostancı'yla Ermeni tehcirine ilişkin röportaj yapma isteği, iddianamede; “19 numaralı görüşmede ise sözde Ermeni soykırımı konusunda Ermeni bir sanatçıyla röportaj yapmak istediği, şüphelinin, PKK/KCK terör örgütünün ideolojisi doğrultusunda devlet aleyhinde gazetecilik faaliyeti yürüttüğü…” ifadeleriyle belirtildi.
'DELİL ELDE EDİLEMEDİ'
Dal'ın protestoları gazeteci olarak takip ederken çekilen fotoğrafları 'eyleme katılmış gibi' göstererek; iddianamede, Dal’ın teknik araçla takip edilmesi sonucu herhangi bir delil elde edilemediği belirtildi. İddianamede, tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde gazeteci Dal’ın KCK yapılanmasında örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak üzerine atılı suçu işlediği öne sürülerek, Dal’ın “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7,5 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. (Kaynak: MA)