Karar: Sadakatsizlik velayete engel değil

Yargıtay Erzurum'da yerel mahkemenin kadının eşine "sadakate aykırı davrandığı" gerekçesiyle çocukların velayetini babaya veren mahkeme kararını bozdu. Yargıtay kararında "çocuğun üstün yararı" gerekçesi hatırlatıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, "kadının sadakatsizliği" gerekçesiyle boşanan çiftin çocuklarının velayetini "annenin yaşam tarzı" gerekçesiyle babaya veren Erzurum 2'nci Aile Mahkemesi'nin kararını bozdu.

Erzurum'da eşinin kendisini aldattığını ve kusurlu olduğunu öne sürerek iki çocuğunun velayetini almaya hak kazanan baba ile ilgili Yargıtay kararında 12 ve 9 yaşındaki çocukların anneleri ile kalmak istediklerini beyan ettikleri halde mahkemece, "annenin evli olduğu halde eşine karşı sadakate aykırı davranışlar sergilediği, bu şekildeki yaşam tarzı ve davranışları ile çocukların anne ile kalmalarının bedeni, fikri ve ahlaki gelişmeleri bakımından ciddi risk teşkil edeceği" gerekçesiyle ortak çocukların velayetlerinin davalı babaya verilmesine hükmedildiği hatırlatıldı.

TEMEL İLKE: ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI

Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilkenin, "çocuğun üstün yararı" olduğu vurgulanan gerekçede, "Çocuğun üstün yararını belirlerken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velayet düzenlemesinde, çocukla anne ve baba yararının çatışması halinde çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir." tespitleri yapıldı.

BM ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ HATIRLATILDI

Gerekçede, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin, "idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesi" maddesi hatırlatıldı. Sosyal inceleme raporlarına göre annenin kendi ailesi ile yaşadığı, düzenli gelir getiren bir işte çalıştığı, velayet görevini yerine getirebilecek sosyal ve ekonomik şartlara sahip olduğu anlatılırken annenin çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışının bulunmadığı, velayet görevini yerine getirebileceği, görüşlerini açıklama olgunluğuna erişen çocukların da anneyle yaşamak istediğinin anlaşıldığı kaydedildi.(HABER MERKEZİ)