'Leyla Güven açlık grevinin 70'inci gününde: Meclis yok hükmünde'

DUVAR - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, Abdullah Öcalan'a görüş yasağını kaldırılması talebiyle tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi 70’inci gününde. Güven’in ardından birçok cezaevinde en az 226 tutuklunun aynı taleple başlattığı açlık grevi de sürüyor.

GÖRME KAYBI YAŞAMAYA BAŞLADI

Güven’in daha önce var olan rahatsızlığından dolayı ilaç kullanması gerekirken, “tok karınla”  kullanılması gereken ilacı kullanamıyor. Güven’in ilaçlarını kullanmamasından dolayı hayati risk taşıdığı, ayrıca kalıcı sağlık sorunlarına neden olabileceği belirtiliyor. Güven, bunun yanı sıra görme kaybı, halsizlik, uykusuzluk, mide krampları benzeri sağlık sorunları da yaşıyor.  Güven, sağlık durumunun kritik aşamaya gelmesinden kaynaklı, avukat görüşüne de çıkmakta zorluk yaşıyor.

Leyla Güven ile cezaevi görüşü ve telefon görüşmesi gerçekleştiren kızı Sabiha Temizkan, annesinin kalıcı sağlık sorunları yaşamasından dolayı kaygılı olduğunu söyledi. Annesini düzenli olarak ziyaret ettiği aktaran Temizkan, “Son iki görüşmemizde onu hiç iyi görmedim. Hala ışıl ışıl olan gözleri dışında beni rahatlatan bir durum yok maalesef. Benimle konuşurken çok yorgundu, zaten arkadaşlarının yardımıyla yürüyordu. Beni üzmemek için hep güçlü görünmeye çalışır ama bunu yapacak takati bile yoktu” diye konuştu.

‘ANNEM İÇİN DAKİKALARIN ÖNEMİ VAR’

Annesi Leyla Güven’in artık sıvı almakta zorlandığını dile getiren Temizkan, “Bu onun için yaşamsal olan tek şeyin de ortadan kalkması anlamına geliyor. Durum çok çok kritik. Annem için artık saatlerin bile önemi var. Lütfen ama lüften herkes sesini yükseltsin. Annem hukuksuz bir şekilde hapiste tutulan bir milletvekili ve barış için canıyla direniyor. Her şey için çok geç olmadan onun sesine ses katalım” çağrısında bulundu.

'MECLİS KAPISINA KİLİT VURMALI'

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, tercidin kaldırılması amacıyla 70 gündür açlık grevi yapan Leyla Güven’in durumuna ilişkin mecliste basın toplantısı düzenledi. HDP Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Ebru Günay’ın da eşlik ettiği Başaran "Sayın Leyla Güven, dört duvar arasında, rehin tutulduğu Diyarbakır Cezaevi’nde bu hukuksuzluğa karşı ses yükseltmeye çalışıyor ve buna müdahale edilmesini bekliyor. 70 gündür dünyanın birçok yerinden, Filistin’den, dünyanın başka yerlerine kadar Leyla Güven’in bu sesine destek gelirken, üyesi olduğu bu Parlamento’dan hiçbir tepki yok. Ne iktidar blokundan ne de yasamadan bununla ilgili bir cümle kuruldu" dedi.

Başaran açıklamalarına şöyle devam etti;

MECLİS YOK HÜKMÜNDEDİR: Bırakın olumlu bir karşılığı; gündeme alma, olumlu olumsuz bir tepki bile geliştirilmedi. Böyle bir eylem hiç yokmuş gibi, Leyla Güven 70 gündür açlık grevi yapmıyormuş gibi, onlarca cezaevinde aralarında Sebahat Tuncel ve Selma Irmak’ın da aralarında bulunduğu yüzlerce tutsak açlık grevinde değilmiş gibi günlük çözümlerle bu meclis yürütülmeye çalışılıyor. Bu Meclis’in varlık gerekçesi toplumun geleceğini, Türkiye halkının taleplerini gerçekleştirmektedir. Kendi üyesinin talebine karşı bu kadar duyarsız, sorumsuz yaklaşan bu Meclis yok hükmündedir. Kapısına kilit vurulmuş demektir.

GÜVEN'İN DURUMU KRİTİK: Durumun kritikliğini de dikkate alarak bir kez daha herkese sesleniyoruz. Leyla Güven 70 gündür açlık grevinde ve artık kritik aşamaya gelmiştir. Leyla dünden beri mide krampları, tansiyon düşüklüğü, ışığa ve kokuya aşırı hassasiyet, bulantı hissi, uyumama durumu ile karşı karşıyadır. Bununla birlikte sıvı alımında zorluk yaşamaktadır. Kritik aşama sıvı alımının yapılmaması ile başlar. Bu kritik noktada herkesin kendi cephesinde bir müdahale etme yükümlülüğü ve sorumluluğu vardır. Aksine kendi üyesinin talebine bu kadar sessiz kalan Parlamento bunun altında kalacak demektir. Bu kritik evrede Leyla Güven’in bu kritik aşamasında herkesi sorumluluğa ve bu talebi karşılamaya davet ediyoruz. Leyla Güven hukuksuz ya da olmayacak bir şey talep etmiyor. Leyla Güven, haklı-meşru ve Türkiye toplumunun geleceğine katkı sunacak bir talebi dillendirmektedir.