Kentleşme kaplanın hayatta kalmasının anahtarı olabilir

Korumacılar, nesli tükenmekte olan büyük kedinin kaderini daha iyi anlamak için beş insani sosyoekonomik senaryoya bakıyorlar. Çalışmanın yazarlarından, araştırmaya başkanlık eden WCS Kıdemli Koruma Ekolojisti Eric Sanderson’a göre, kentleşme ve müteakip insan demografik geçişi, tartışmalı olmakla birlikte korumanın geleceğini şekillendiren en önemli tarihsel eğilim.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yaban Hayatı ve Vahşi Yerleri Koruma (WCS) öncülüğünde yapılan ve Biological Conservation (Biyolojik Koruma) dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmaya göre, Asya'daki kaplanların geleceği, insanların demografik geçiş yolu ile bağlantılı. Bu çalışmada ilk kez insan nüfusu senaryolarını nesli tükenmekte olan bu büyük kedilerin kaderiyle örtüştüren analizler kullanıldı.

Bazı uzmanlar 20'nci yüzyıl öncesinde vahşi doğada 100 binden fazla kaplan yaşadığını tahmin ediyor; bugün ise bu sayı 3 bin ile 4 bin  arasında. Ayrıca son 150 yılda Asya'nın insan nüfusunun 790 milyondan 4 milyarın üzerine çıkması, kaplanlar ve diğer vahşi yaşam için korkunç sonuçlara yol açtı.

Ancak bu eğilimler değişiyor. Demografik geçiş, insan nüfusunun zirve yaptığı ve sonrasında azaldığı bir süreç. Araştırmacılar farklı ekonomi, eğitim, göç ve şehirleşme politikası senaryolarına baktılar. 2010 yılında, 57 milyon insan, “kaplan koruma alanları” olarak tanımlanan bölgelerde yaşadı. Bu alanlar dünyada kalan tüm vahşi kaplanları kapsamaktadır.  2100 itibariyle ise nüfus eğilimlerine bağlı olarak, en az 40 milyon insan kaplanlarla aynı yaşam alanını paylaşıyor olacak. Bu sayı 106 milyona da ulaşabilir.

YÜKSEK KENTLEŞME VE EĞİTİM KAPLANLAR İÇİN İYİ OLABİLİR

Farklı nüfus senaryoları, demografik geçişin seyrine bağlıdır. Uzun vadede, en düşük insan nüfusu ile ilişkili senaryolar, aynı zamanda en yüksek kentleşme ve eğitim düzeyleriyle de ilişkilidir.

Aynı zamanda, kentsel tüketim, kaplanlara yönelik tehditlerinin çoğunun da kaynağıdır. Bu nedenle çalışmanın yazarları, koruma yetkililerinin kaplanları korumak için şehirdeki insanlarla irtibata geçmeleri gerektiğini ve aynı zamanda kaplan kaynak bölgeleri etrafında saha düzeyinde koruma çabalarını desteklemeye de devam etmelerinin gerekliliğini vurguluyorlar.

Çalışmanın yazarlarından, araştırmaya başkanlık eden WCS Kıdemli Koruma Ekolojisti Eric Sanderson’a göre, “Kentleşme ve müteakip insan demografik geçişi, tartışmalı olmakla birlikte korumanın geleceğini şekillendiren en önemli tarihsel eğilimdir. Bu geçişin nasıl olacağı önceden belli olmamaktadır. Aksine söz konusu geçiş daha çok hükümetlerin aldığı siyasi kararlara ve bu hükümetlerin temsil ettikleri toplumlara bağlıdır… Bu kararlar hem bizim açımızdan hem de kaplanlar açısından önemlidir.”

'KORUMA İÇİN YOKSULLUĞU AZALTMAK ÖNEMLİ'

Çalışmanın ortak yazarlarından ve WCS Alan Koruması Kıdemli Başkan Yardımcısı olan Joe Walston’a göre ise, "Kaplanlı, ormanlı ve vahşi yaşamlı bir dünyanın 21'inci yüzyılın ötesinde de var olmasını istiyorsak, yoksulluğu azaltmak ve kız çocuklarının eğitimini geliştirmek gerekli. Et tüketimini azaltmak için çalışan gruplarla güçleri birleştirmek ve sürdürülebilir şehirler inşa etmek de oldukça önem taşıyor."

Çalışmadaki bir diğer ortak yazar, Baruch Koleji'nden Profesör Bryan Jones ise, "Demografik gelecekleri ve dolayısıyla sosyoekonomik sebepleri ve sonuçları önceden tahmin etmek zordur. Aynı şekilde biyofiziksel gelecekler de benzeri bir belirsizliğe sahiptir. Büyük ölçüde politik kararlarla belirlenecek yöntemlerin sonuçlarını anlamak, gezegendeki nesli tehlike altında olan hayvanların habitatlarını koruyan bir stratejisi geliştirmek açısından çok önemlidir” diyor.

(Kaynak, Çeviri: Dilaver Demirağ)

Etiketler çevre su kaplan