Leyla Güven: Ceberut devlet bedel istiyorsa bu bedeli seve seve vermeye hazırım
Açlık grevini 81 gündür sürdüren HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven mesaj yayınladı. 14 Temmuz 1982'de Diyarbakır Cezaevi'ndeki ölüm orucuna atıfta bulunan Güven, açlık grevinden vazgeçmeyeceğini belirtti.
ANKARA - Tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde başlattığı açlık grevini tahliye edilmesinin ardından da sürdüren HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven yazılı açıklama yaptı.
PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin sona erdirilmesi talebiyle tutuklu bulunduğu cezaevinde başlattığı açlık grevinde 81 günü geride bırakan Güven, 2 gün önce (25 Ocak) tahliye edilmiş, talebi gerçekleşene kadar eylemine devam edeceğini belirtmişti.
Leyla Güven yaptığı yazılı açıklamada, 12 Eylül askeri darbesi döneminde Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi yönetiminin mahkumlara uyguladığı işkencelere karşı 14 Temmuz 1982'de başlatılan ölüm orucunu hatırlattı ve “14 Temmuz ruhuyla direniyorum. Zindanlar bu moralle tecridi parçalayacak” dedi.
Leyla Güven’in açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
DIŞARININ HİÇBİR ŞEYİ BANA DOĞAL GELMİYOR: Amed zindanından çıkarken gerçekten çok zorlandım. Direnişi başlattığım yer. Bir de 14 Temmuz ruhu adeta o duvarlara işlemiş. Bu direnişi başlatırken hakikaten o maneviyatı çok hissettim. O dönem yaşayan arkadaşların, onların söylediği sözleri yeniden yeniden yaşadım. 81 gündür bu eylemi sürdürüyorum. Cezaevinde ben çok iyiydim ama dünden bu yana o maneviyattan kopmuş gibiyim. Bu duygudan kendimi kurtarmaya çalışıyorum. Dışarının havası, suyu, hiçbir şeyi bana doğal gelmiyor. Sanki içerisi daha doğalmış gibi, dediğim gibi bu çok ilginç bir psikoloji.
BEDELİ SEVE SEVE VERMEYE HAZIRIM: Bu direnişin bir diğer ayağı da dışarıda yapılan çalışmaydı. Bu çalışmalar bizim moral kaynağımızdı. Siz dile getirdikçe, insanlar konuştukça, her yere yayıldıkça... Alman gazetesi birkaç gün önce bana röportaj için soru göndermişti, “Partiniz size yeterince sahip çıktı mı?” diye. Dedim ki “Partimin sayesinde sesim ta Almanya’ya, size kadar gelmiş”... Hepimizin çabasına ve emeğine sağlık. Bu hepimizin yürütmesi gereken bir mücadeledir. Tecrit bir insanlık suçudur. Biz de çeşitli vesilelerle bunu kaldırmaya, kırmaya çalıştık ama olmadı. Bu ceberut, faşist devlet bizden bedel istiyorsa bir Kürt kadını olarak bu bedeli seve seve vermeye hazırım. Bunun için ilk adımı ben attım ama şimdi zindanlar dolup taşıyor. Zindanlardaki morali, motivasyonu, coşkuyu bir görseniz, o coşku ile zindanlar bu tecridi parçalayacak. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. (DUVAR)