KA.DER: Kılıçdaroğlu'nun kadın aday açıklaması erkek egemen dilin yansıması
KA.DER Başkanı Nuray Karaoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kadın aday istiyoruz, kadın arkadaşlar da kalkıp erkek adayı söylüyor" sözlerini eleştirdi. Karaoğlu, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin hakim erkek egemen toplumun bir yansıması olduğunu ve çok tehlikeli bir söylem olduğunu belirtti.
DUVAR - Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Başkanı Nuray Karaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin yerel seçimlerde kadın adaylarının oranıyla ilgili eleştirilere "Kadın aday istiyoruz, kadın arkadaşlar da kalkıp erkek adayı söylüyor" şeklindeki yanıtını "çok tehlikeli bir söylem" olarak nitelendirdi. Nuray Karaoğlu, Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta bir televizyon programında kullandığı bu ifadelerin, siyasette var olan erkek egemen anlayışı gösteren önemli örneklerden biri olduğunu iddia etti.
'ERKEK EGEMEN ANLAYIŞIN BİR ÖRNEĞİ'
Nuray Karaoğlu, CHP liderinin söz konusu açıklamasıyla ilgili kendisine yöneltilen soru üzerine, "Bu söylemi çok manidar buluyoruz. Çünkü, çok tehlikeli bir söylemdir. Kendisi CHP içerisindeki siyasetin en tepesindeki kişidir. Dolayısıyla, partisinde karar verici noktadadır ve sorumluluğu vardır. Kadınların yaşadığı mağduriyetin sebebini kadınlara yükleyerek; kadınları suçlu çıkarmaya çalışması, siyasette var olan erkek egemen anlayışı gösteren en önemli örneklerden biridir. Bu konuda kendi başarısızlığını kadınlara yüklemesi aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı'na yakışmamıştır" dedi.
'KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞME TALEBİMİZ 3 AYDIR YANITSIZ'
Kadın adayların diğer kadınları desteklediklerini ve ayrıca pek çok kadının adaylık başvurusunun değerlendirilmediğini bildiklerini söyleyen KA.DER Başkanı, "Marmara Bölgesi'nin tek kadın belediye başkanı Handan Toprak'ın (Avcılar Belediye Başkanı) aday gösterilmediğini, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Amasra ve diğer illerde olduğu gibi, kadınların ısrarla yok sayıldığını biliyoruz. Ayrıca, Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisiyle görüşme talebimiz 3 aydır karşılık bulmamıştır" şeklinde konuştu.
'ERİL DİL ÇOK YOĞUN ŞİDDET VE AYRIMCILIK İÇERİYOR'
Nuray Karaoğlu, Türkiye'deki kadın siyasetçilerin siyasetin geneline hakim olan eril dille olan mesafesini nasıl değerlendirdiği yönündeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Eril dil siyaset yapan kadınlar için ciddi bir engel oluşturmakta. Çünkü, bu dil çok yoğun şiddet ve ayrımcılık içeriyor. Zaten kadınlar siyaset ortamında çok az temsil edildiklerinden ve eril dilin siyasette egemen olmasından dolayı, kendi yaşamsal pratiklerini geliştirmekte zorluk çekiyorlar. Bu durum, siyasete ilgi duyan birçok kadını, siyasetten uzaklaştırıyor. Kadın siyasetçilerin birçoğu da, yaşadığı baskı nedeniyle, var olma mücadelesini sürdürmek durumunda kalıyor."
'YÜZDE 33 CİNSİYET KOTASI KRİTİK EŞİK OLMALI'
"Ne kadar çok kadın siyasette var olursa, kadın siyasetçilerin söylemi de değişecektir" diyen Karaoğlu, "Bu kaçınılmaz bir sonuç. Onun için siyasi temsilde kotalar ve yasalarla güvence altına alınmış temsil hakları oldukça önem teşkil etmektedir. Örneğin; yüzde 33 cinsiyet kotasında yer alan, yüzde 33 ifadesi kritik eşik olarak adlandırılmaktadır. Bu eşik bir söylemin veya eylemin gerçekleşmesi için oluşması gereken sayısal niceliği ifade eder. Dolayısıyla, kadın duyarlılığı; daha barışçıl ve eşitlikçi söylemin zeminini oluşturacaktır" değerlendirmesinde bulundu. (Kaynak: euronews)