Tanzim satışı ilk başlatan yöneticilerden Aydoğan: 3-5 çadırla olmaz

Tanzim satış İstanbul ve Ankara'da devam ederken uzun kuyruklar birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. 1970'lerin İzmir'de tanzim satış uygulamasının ilk örneklerinden birini veren ve daha sonra TANSAŞ'la devam ettiren eski Bornova Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan'a göre bugün yapılan tanzim satışlarının başarılı olma ihtimali yok.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul ve Ankara'nın birçok yerinde kurulan çadırlarda belediyelerin tanzim satışları devam ediyor. Tarım Kredi Genel Müdürü Fahrettin Poyraz konuyla ilgili olarak 'Tanzim satışta 2,5 aylık planlamamız var' derken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan'ın açıkladığı online tanzim satış dün hizmete başladı.

'ŞİRKET YAPMAYIN DEDİM'

İzmir'in Bornova ilçesinin eski Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan 1970'lerde TANSAŞ'la Türkiye'de tanzim satış uygulamasını başlatan isimlerden biri olarak tanınıyor. Aydoğan 1970'lerde başlattıkları tanzim satışı o dönem piyasada bulunmayan ürünler için yaptıklarını söylerken bugün yapılan tanzim satışlarının başarılı olma ihtimali olmadığını savunuyor.

Aydoğan, o dönem başlattıkları tanzim satışı şöyle anlatıyor: "Ben 1978'te Bornova Belediye Başkanı iken Bornova Belediye Tanzim Satış mağazasını açtım. Burası büyüdü ve bizden sonra gelişti. Daha sonra İhsan Alyanak (İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı) başlattı. Alyanak'la oturduk, 'Birleşelim. Bornova'da büyük bir şey yapalım' dedim. Ama bir süre sonra burası şirket yapıldı. Şirket yapmayın, yarın başınıza dert olur dedim. Tanzim satışın belediye bünyesinde olması zordur ama garanti iş. Bu sefer ana gıdaların dışında süper marketler gibi her türlü şey satıldı. Bundan sonra alışverişlerde dedikodular yayılmaya başladı. İşler karıştı. Daha sonra burası mülküyle birlikte satıldı. Bu parayla mağazalar yapıldı. Mağazalar da bela oldu başımıza. Hâlâ bazılarıyla uğraşıyoruz. Böylece başlattığımız tanzim satış satıldı."

Eski Bornova Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan.

TANZİM SATIŞ NASIL YAPILIR?

Bugün yapılan tanzim satışın doğru olmadığını söyleyen Aydoğan, 1970'lerde başlatılan uygulamanın bulunmayan ürünlerin piyasaya sürülüp daha ucuza tüketiciye ulaşmasıyla başarılı olabildiğini belirtiyor: "O dönem bazı mallar bulunmuyordu. Adamın cebinde parası vardı ama mal bulamıyordu. Biz bulunmayan bu malları vatandaşa satıyorduk. Şimdi öyle değil. Vatandaşın cebinde parası varsa mal her yerde var. Domates orada 4 liraysa markette gider 8 liraya alır. İstanbul'da Ankara'da yapılan çadırlar sadece gülmek için yapıldı. Ankara'da kurulan 3-5 çadırla ucuz satış yaparak ekonomi düzeltemezsin. Böyle bir şey olmaz. Artık kooperatifleşme zamanı. Atatürk'ün başardığı şeyler bunlardı. Artık aklı başına alma zamanı. İzmir modeli var. Gelsinler, görsünler. Üretimi artırmazsanız bu işin başarılı olması mümkün değil. Aziz Kocaoğlu (İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı) ekibi İzmir'de kooperatifleşmeyi artırdı. Sütünden, zeytin yağına kadar birçok ürünü artırdı. Çiftçi malının satma garantisi olunca küçük işletmeler para kazanacak, köyden kentte göç duracak. Şimdi hayvancılığı ithal ediyorlar. Farkında değiller ama eti daha da pahalılaştırıyorlar."

Tanzim satışta tartışma: Artık Beyaz Saray'dan değil normal saraydan yönetiliyorsunuz!Tanzim satışta tartışma: Artık Beyaz Saray'dan değil normal saraydan yönetiliyorsunuz!

Aydoğan, şöyle devam etti, "Türkiye'de bir yerli üretici danayı 10 liradan mal ediyorsa bunu 12 liraya satamadığında iflas eder. Örneğin 4 kişilik bir ailenin köyde 5 ineği, birkaç tane koyunu var. Bunlar ürün satıyor, koyun satıyor. Bunlar bittiği zaman çocuk şehirde iş arıyor. Şimdi bunları canlandıramazsak, teşvik edemezsek başarılı olmak mümkün değil."

'YOKLUKLARA KARŞI MÜCADELE ETTİK, ŞİMDİ HER ŞEY VAR AMA...'

Tanzim satış noktalarında eleştirilen başka bir konu ise insanların ucuz sebze alabilmek için oluşturduğu kuyruklar. Aydoğan, kooperatifleşmenin bu sorunu çözebileceğini anlatarak şöyle devam ediyor: "Almanya'da, Hollanda'da tarım ilerde. Çünkü devlet yardım ediyor. Tarım ve hayvancılık yoksa kalkınma ihtimali yok. Bunun için bu politikalar değiştirilerek, kooperatifleştirmek suretiyle garantili alımlarla, planlamalarla, küçük işletmeleri koruyarak yapılır. Bugün sütü olmayan ülkenin eti olmaz. Bu planlamalar çok basit ve herkesin bildiği planlamalar. Kooperatifleşmekle, çiftçiyi, ülkeyi kurtarırlar. Biz tanzim satışı yaparak yokluklara karşı mücadele ettik. Şimdi her şey var ama para yok. Şimdi akıllı davranarak köylüyü teşvik edip kırsalda kalkınmayı sağlamak, üretime destek vermek gerekiyor. Yoksa açtıkları birkaç çadırla ne olabilir ki insana gülerler. İki kilo patates almak için kuyruklar oluşuyor. Türkiye tarım memleketi. Ayıp."