İHD Diyarbakır Şubesi: Bölgede 41 çocuk yaşamını yitirdi

İHD Diyarbakır Şubesi: 2018 çocuklar için hak ihlallerinin çok yaşandığı bir yıl oldu.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi tarafından hazırlanan, "2018 Yılı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Çocuk Hak İhlalleri Raporu" açıklandı. Raporda, “Yaklaşık 35 yıldır bölgede devam eden çatışmalı süreç ve yaşanılan hak ihlalleri en çok çocukları etkilemiştir” ifadesi yer aldı.

İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi tarafından hazırlanan “2018 yılı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Çocuk İhlalleri Raporu” dernek binasında düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu Üyesi Avukat Ercan Yılmaz, “Çocukların yaşam hakkını savunmak ve çocuklara yönelik hak ihlalleri ile mücadele etmek, en temel ve insani sorumluluktur” dedi.

Toplumsal hayatta korunmaya en çok ihtiyaç duyan gruplar arasında olan çocukların maruz kaldıkları hak ihlallerinin devam ettiğine dikkat çeken Yılmaz, “Çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuk işçiliği ve ölümleri, çocuk evlilikler, anadil eğitiminin yoksunluğu ve genel olarak eğitim sistemindeki yetersizlikler kategorik olarak gündemde en fazla görünür olan ihlaller arasında yerini almaktadır” şeklinde konuştu.

Yılmaz, yaklaşık 35 yıldır bölgede devam eden çatışmalı süreç ve yaşanılan hak ihlallerinin en çok çocukları etkilediğini belirterek, çatışmalı ortamların yaşandığı bölgelerde sahipsiz bırakılan askeri mühimmatların infilakı sonucunda çocukların yaralanmalarına ve yaşamlarını yitirişine tanıklık edildiğini vurguladı.

EN AZ 41 ÇOCUK YAŞAMINI YİTİRDİ

Rapordaki verilere göre 2018 yılının çocuklar açısından hak ihlallerinin çok fazla yaşandığı bir yıl olarak geride kaldığını ifade eden Yılmaz, raporda ayrıntılı olarak yer alan ihlallerle ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Derneğimize gelen başvurular ve izleme çalışmaları sonucunda ulaştığımız vakalardan tespit ettiğimiz kadarıyla 2018 yılında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde;

1 çocuk güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucunda yaşamını yitirmiş, 1 çocuk yaralanmıştır.

Silahlı çatışma sonucunda 1 çocuk yaralanmıştır.

Bombalı saldırılar sonucunda 1 çocuk yaşamını yitirmiştir.

Resmi hata ve ihmal sonucunda 3 çocuk yaşamını yitirirken 46 çocuk yaralanmıştır.

Mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcıların infilak etmesi nedeniyle 2 çocuk yaşamını yitirmiş, 2 çocuk ise yaralanmıştır.

2 çocuk kuşkulu bir şekilde, 3 çocuk da intihar sonucunda yaşamını yitirmiş, 4 çocuk intihara teşebbüs etmiştir.

Başbakanlık genelgesi ile çocuk işçiliği ile mücadele yılı olarak ilan edilen 2018 yılında İş sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, çalışmaya zorlanan en az 22 çocuk hayatlarını kaybetmişlerdir.”

GÖZALTINDA, HAPİSHANEDE...

Yılmaz, İHD’ye yapılan başvurular sonucunda elde edilen bilgilere göre 2018 yılında çok sayıda çocuğun gözaltında, hapishanede ve evde hak ihlali ile karşı karşıya kaldığını söyledi. Yılmaz, işkence ve kötü muamele ile ilgili şu bilgileri verdi:

“2018 yılında, toplumsal gösterilerde veya ev baskınları sonucu, en az 54 çocuk gözaltına alınmış, 5 çocuk ise tutuklanmıştır.

2 çocuk gözaltında işkenceye maruz kalırken, yine 3 çocuk ise gözaltı yerleri dışında ve 2 çocuk tutuldukları hapishanede işkenceye ve kötü muameleye maruz kalmıştır.

2018 yılında aile içinde ve toplumsal yaşam alanlarında çocuklara yönelik şiddet ve istismar olaylarıyla, yaşam hakkı ihlalleri de yine devam etmiştir. Aile içinde ve toplumsal yaşam alanlarında karşılaştıkları şiddet sonucu 7 çocuk yaşamını yitirmiş, 14 çocuk yaralanmış, 92 çocuk istismara maruz kalmış, 4 çocuk ise kaçırılarak alıkonulmuştur.

Çatışmalı ortamdan etkilenme sonucu, resmi hata ve ihmal sonucu, faili meçhul saldırı, mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcılar sonucu, sınır hatlarında vurulanlar, çocuk işçiliği, kuşkulu çocuk ölümleri ve intiharları gibi konularda yapmış olduğumuz izleme çalışmalarında sonucunda 2018 yılında bölgemizde en az 41 çocuk yaşamını yitirmiş, 64 çocuk ise yaralanmıştır.

ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK

Yaşam hakkı ihlal edilen çocuklarla ilgili yargı organlarınca, etkili ve adil bir soruşturmanın yürütülmediğini, faillerinin gizlendiği ve yargı karşısına çıkarılmadığını, yargılanan faillerin ise cezasızlıkla korunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu durum, ihlallere neden olanları adeta cesaretlendirmekte, gerçekleştirdikleri ihlalleri sürdürmeye teşvik etmektedir” şeklinde konuştu.

Çocuklara yönelik hak ihlallerinin yapıcı sosyal politika ve yasal düzenlemelerin hayata geçirilmemesinden kaynakladığını dile getiren Yılmaz, çocukların erken yaşta evlendirilmesine de değinerek şunları söyledi: “Son dönemde tekrardan gündeme gelen ‘erken yaşta evlenenlere af’ kanun tasarısı gibi çocuğun üstün yararı ve gelişme hakkını tamamen yok sayan düzenlemelerin erken yaşta zorla evlendirilmelerinin sayısının arttıracağı şüphesizdir” dedi. Yılmaz, “Bu düzenlemenin yasallaşması ile birçok istismar fiilinin, gerçekleşen zoraki evliliklerle cezasız kalmasının yolu açılacak ve Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne 24 yıl önce taraf olan Türkiye’nin, sözleşmeyle güvence altına alınan çocuğun yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı, katılım hakkı, güvenli bir ortamda büyüme hakkı gibi yükümlüklerini yerine getirmediğini kanıtlayacaktır. Oysa sözleşme, taraf devletleri çocuk haklarına saygı duymaya davet etmekte, bu hakların korunmasına yönelik pozitif ve bu hakların ihlal edilmemesi için de negatif yükümlülükler getirmektedir.”

ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKKI

“Çocukların yaşam hakkını savunmak ve çocuklara yönelik hak ihlalleri ile mücadele etmek, en temel ve insani sorumluluktur” diyen Yılmaz, “Bu temelde biz insan hakları savunucuları olarak, tüm toplumsal kesimleri çocukların her alanda maruz kaldığı şiddete karşı duyarlı olmaya ve demokratik tepkilerini göstermeye çağırıyoruz. Ve sonuç olarak diyoruz ki; Çocukların işkence edilerek cezaevlerine atılmadığı, katledilmediği, anadillerinde özgür, bilimsel ve ayrımcılığa uğramadan eğitim alabildiği, çalışmak zorunda kalmadıkları, şiddete ve istismara maruz bırakılmadıkları, evliliklere zorlanmadıkları bir dünyada yaşamaya hakları vardır ve bu hak ilgililerince mutlaka tesis edilmelidir” dedi. (DUVAR)