İki akademisyene hapis cezası
Barış İçin Akademisyenlerin, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" suçlamasıyla yargılanan Deniz Parlak ve S.U.'ya 1'er yıl 3'er ay hapis cezası verildi. Kararlarda hükmün açıklanması geri bırakıldı.
DUVAR - 36. ACM ve 37. ACM'de duruşmaları görülen iki akademisyene "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla 15'er ay hapis cezası verildi. Kararlarda hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Bianet'ten Tansu Pişkin'in haberine göre duruşmalar Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 36. Ağır Ceza Mahkemesi ve 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Deniz Parlak ve müdafii Meriç Eyüboğlu hazır bulundu. Eyüboğlu davanın bir önceki celsesinde, "objektifliklerini kaybettikleri" gerekçesiyle heyetin reddini istemiş, mahkemenin reddetmesi üzerine bir üst mahkemeye itirazda bulunmuştu. Celse arasında itirazı değerlendiren üst mahkemenin de talebi reddettiği anlaşıldı.
Esas hakkında mütalaaya ilişkin savunma yapan avukat Eyüboğlu, bildirinin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını belirterek müvekkilinin beraatini istedi.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme ayrıntısını gerekçeli kararda açıklamak üzere, “PKK terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu sabit görerek TMK 7/2 birinci cümlesi uyarınca sanığın 1 yıl hapisle cezalandırılmalarına, suçun yayın yoluyla işlendiği gerekçesiyle aynı maddenin 2. cümlesi gereğince cezanın yarı oranında artırılarak 1 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına; cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri göz önüne alınarak altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına...” karar verdi.
Kararda hükmün açıklanması geri bırakıldı.
37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya yurt dışında olduğu için katılamayan S.U.'nun avukatı Melike Polat Bursalı, savcının ceza istediği esas hakkında mütalaasına karşı savunmasını yaptı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından örnekler de sunan Polat Bursalı müvekkilinin beraatini istedi.
Mahkeme verilen aranın ardından açıkladığı kararında "terör örgütü propagandası yapmak" suçunu sabit gördü:
"... suçun işlenme şekli, cezanın alt sınırdan ayrılmamasını gerektirir bir durum olmaması dikkate alınarak 1 yıl hapisle cezalandırılmasına, eylemi basın ve yayın yolu ile gerçekleştirmiş olduğundan yarı oranında arttırım yapılarak 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına..."
Kararda "sanığın sabıkasız oluşu, duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak" hükmün açıklanması geri bırakıldı. (Kaynak)