‘İşçi sağlığı ve güvenliği kamu hizmeti olmalı’

TMMOB, İş Güvenliği Uzmanları Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini açıkladı. Bildirgede işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin piyasalaştığına dikkat çekilerek, “İSG hizmetleri kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır” denildi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 2 Mart 2019 tarihinde Ankara’da İnşaat Mühendisleri Odası’da gerçekleştirdiği İş Güvenliği Uzmanları Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini açıkladı.

İşyerlerindeki işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSG) hizmetlerinden devletin ve işverenlerin sorumlu olduğuna dikkat çekilen bildirgede, “İSG hizmetlerinin piyasalaştırılması, yaşanan sorunların en temel kaynağıdır. İşyerlerine verilecek İSG hizmetleri bir kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır” denildi.

‘İNGİLTERE’DEKİ GİBİ BİR YAPI OLUŞTURULMALI’

İngiltere’de İSG hizmetleri İngiltere İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu (HSE) tarafından düzenleniyor ve denetleniyor. Bu kurulda devlet kurumları, sendikalar, üniversiteler ve meslek örgütleri yer alıyor. HSE örneğinin verildiği bildirgede Türkiye’de böyle bir yapının kurulması gerektiği ifade edilerek şunlar söylendi, “İSG alanına ilişkin düzenleme ve denetim Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TMMOB’den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır.”

‘ULUSAL İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ VERİ TABANI OLUŞTURULMALI’

Bildirgede ülkede halen meslek hastalıklarını tespit edecek bir sistemin kurulamadığı ve meslek hastalıklarına karşı gerekli önlemlerin alınamadığı ifade edilerek, “Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği veri tabanı oluşturulmalı, doğru ve eksiksiz kayıtların tutulması, ileri dönemlere yönelik düzeltici ve önleyici çalışmalara olanak sağlanmalıdır. Meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik çalışma yapmak ve iş yerlerinde hekim, uzman işbirliğinin daha etkin olmasını sağlamak için TMMOB ve TTB ortak çalışmaları yapılmalıdır” denildi.

‘ERTELEMEYE SON VERİLMELİ’

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda 18 Haziran 2017 tarihinde yapılan düzenlemeyle, az tehlikeli sınıfta yer alan ve 50’nin altında çalışanı olan iş yerinde, işveren veya işveren vekillerinin eğitim aldıktan sonra İSG hizmeti vermesinin önü açılmıştı. Ayrıca kanunda 1 Temmuz 2017 tarihinde yapılan başka bir düzenlemeyle de 50’nin altında çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki iş yerleri ile kamu işyerlerinde iş güvenliği uzmanı çalıştırılma yükümlülüğü Temmuz 2020’ye ertelenmişti. Bildirgede bu düzenlemelerden vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çekilerek şunlar belirtildi, “İSG uzmanı çalıştırma zorunluluğunun ötelenmesi, yükümlülüğü ötelenmeyen iş yerlerinde de uzman çalıştırmama alışkanlığı getirmiştir. Ayrıca kendi mesleği iş güvenliği uzmanı olmayan kişilerin alacağı eğitim sonunda kendi iş yerlerinde İSG hizmetlerini yerine getirmesi uygulamasına son verilmelidir.”

‘ÇALIŞMA SÜRESİ SINIRLANMALI’

Bildirgede İSG hizmetlerinin sektörlere göre verilmesi gerektiği ve İSG uzmanların da sektör bazında uzmanlaşması gerektiği belirtildi. İSG uzmanlarının çalışma saatlerine düzenleme getirilmesi gerektiğine dikkat çekilen bildirgede, uzmanların fazla mesailerle aylık 217 saat çalıştığı bilgisi verilerek, “İş güvenliği uzmanlarının aylık çalışma süresi hiçbir şekilde 180 saati geçmemelidir, yolda geçen süreler çalışma süresinden sayılmalıdır” diye talep edildi.

‘MESLEKİ SİGORTA ZORUNLU OLMALI’

İşyerinde meydana gelen yaralanma, sakatlanma veya ölüm ile sonuçlanan bir bedensel zararın ya da maddi bir hasarda İSG uzmanlarının kusuru tespit edilirse, üçüncü kişiler uzmanlardan tazminat talep edilebiliyor. Bu duruma karşı önlem almak isteyen İSG uzmanları mesleki sorumluluk sigortası yaptırıyor. Bildirgede mesleki sorumluluk sigortasının tüm İSG uzmanları için zorunlu hale getirilmesi istendi. (HABER MERKEZİ )