Kayyımın makam odası ne olacak?
Kayyımlar büyük gürültüyle geldiler, sessizce gittiler. Bu arada seçimle gelen belediye eş başkanları ilk iş olarak halk ile belediye arasına mesafe koyan güvenlik bariyerlerini kaldırdılar. Ancak kayyımların geride bıraktıkları hibeler, borçlar, lüks makam odaları daha çok konuşulacak gibi görünüyor.
DİYARBAKIR - Kayyımların nasıl çalışmalar yürüttüğü, nasıl yaşadıkları, nerelerde eğlendikleri, kimlerle muhabbet ettikleri hep merak konusuydu. Çünkü kimi özel durumlar hariç, çalıştıkları süre boyunca, insanların arasında onları görmek mümkün olmadı. İnsanların arasına çıktıklarındaysa hep bir polis, özel harekatçı ordusuyla çıktılar. Buna şehrin insanlarıyla buluşmak demek pek mümkün değil elbette.
Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla, belediye sitesinden fotoğraflarının yayınlanmasını seviyordu. Bir yere gitmiş ve etrafına birkaç kişi toplanmışsa, yüzünde kocaman, hep aynı, hep iliştirilmiş izlenimi veren bir gülümsemeyle objektife bakıyordu. İlk zamanlar etraftaki özel harekatçılar, özel korumalar görünüyordu fotoğraflarda. Daha sonra bunun hoş karşılanmadığı kulağına fısıldanmış olmalı ki polisler objektiflerin dışında durdular.
750 BİN LİRALIK MAKAM
Kayyımların nasıl bir ortamda çalıştıklarını ilk gösteren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçilen ve salı günü mazbatasını alarak belediyeye giden Selçuk Mızraklı oldu. Kayyım, 750 bin lira harcayarak kendisine ait konforlu bir ortam hazırlamıştı. Mızraklı’nın paylaştığı görüntülerden öğrendiğimiz kadarıyla konuklarını ağırladığı odalar, mermer üzerine monte edilmiş televizyon ve hangi ara kullanıyorsa banyosu gösterişliydi. Ama zevkli miydi? Mızraklı, bununla hiç ilgilenmemişti odaları gezerken, halkın parasının bu şekilde harcanmasına hayıflanıyordu görüntülerde.
Cumali Atilla, 1 Kasım 2016’da kayyım olarak atanmıştı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne. Muhtemelen hep kayyım ya da seçilmiş belediye başkanı olarak kalacağını düşünmüş olmalıydı ki paraya acımamış, gönlünce döşemişti makamını. Seçim yarışına katılması da böyle bir hayalinin olduğuna işaret ediyor. Seçime girdi ve deyim yerindeyse hezimete uğradı. Lüks döşenmiş makamı geride bıraktı. Kendisinden geriye başka neler kaldı? Belediyelere ait taşınmazların ve araçların değişik kurumlara kayyımlar tarafından cömertçe hibe edildiğini, seçimden bir iki gün önce personel alındığını biliyoruz.
Başka neler var? HDP’li belediye başkan adayları seçimden önce, kayyımların hukuksuz işlerini tespit edeceklerini ve gerekirse yasal işlem başlatacakları sözü vermişlerdi. İtirazlar nedeniyle seçimden iki hafta sonra mazbatalarını alabildiler. Şimdi kamuoyu, seçilmiş belediye eş başkanlarının konuyla ilgili paylaşacakları bilgilere odaklanmış durumda.
YENİŞEHİR’DE ZIRHLI PENCERELER
Merak bu ya, pazartesi günü mazbatasını alarak göreve başlayan Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Eş Başkanı İbrahim Çiçek’e kendilerinin nasıl bir manzara işle karşılaştıklarını sorduk. Çiçek, Yenişehir Belediye binası projesinin 2’incilik ödülü aldığını hatırlatarak, “Ancak belediye binasını zırhlı kapılar ve pencereler ile çirkinleştirmişler. Ayrıca çok güzel bir balkona sahip belediye binası. Burasını da demir profillerle, tellerle kapatmış, cezaevine çevirmiş. Belediyeye girinceye kadar 3 kontrol noktasından geçmek gerekiyordu. Bunların hepsini kaldıracağız. Zırhlı kapıları da kaldıracağız ve belediyenin kapılarını halka her zaman açık hale getireceğiz” dedi.
Kayyımın kendi güvenliği içim para harcadığını söyleyen Çiçek’e, göreve yeni başlamış olsa da, “Gereksiz bulduğunuz başka harcamalara da rastladınız mı?” diye sordum. Bu soruya Çiçek, “Fidanlık bölgesinde bir at çiftliği yapılmış ve bunun için 2 milyon civarında bir para harcanmış. Bu çiftlik ilk dikkatimizi çeken yer oldu. Bununla ilgili inceleme başlatacağız, gidip yerinde göreceğiz. Bu kadar büyük bir para harcanırken bir usulsüzlük yapılmışsa bunu da kamuoyu ile paylaşacağız ve gerekli hukuki işlemleri başlatacağız” şeklinde cevap verdi.
DEVİR TESLİM TÖRENİ
Normal koşullarda seçimden sonra bir devir teslim yapılması gerekiyordu. Ama kayyımlar ortadan yok oldular.
İbrahim Çiçek bu durumdan hiç rahatsız olmadıklarını söylüyor. Çiçek’e göre kayyımlar hukuksuz bir şekilde belediyeye atanmışlardı ve kayyımlarla bir devir teslim töreni bu hukuksuzluğu meşrulaştırmak anlamına gelecekti. “Partinin de kararı bu yöndeydi” diyor Çiçek.
Bu arada devir teslim yapmayan kayyımın, giderayak Yenişehir Belediyesi’ne ait Volkswagen Passat marka araç ile Toyota Hilux marka 2 pikabı, bedelsiz olarak 10 yıl boyunca Yenişehir Kaymakamlığına tahsis ettiği yönündeki bilgiyi de paylaşayım. Belediye araçlarının tahsis edilmesiyle ilgili protokolün, 31 Mart seçimlerinden 3 gün önce, 28 Mart’ta imza altına alınmıştı.
KAYYIMLAR NEREDE?
Kayyımlar, bilindiği gibi, aynı zamanda kaymakamlık görevini de yürütüyorlardı. Diyarbakır’da Yenişehir, Kayapınar ve Sur belediyelerini yöneten kayyımlar, Kaymakamlık görevine geri dönmüşlerdir. Peki Ankara Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla nerede? Ankara’ya mı döndü, kim bilir?
Atilla, en son seçim günü AK Partili milletvekilleriyle görüldü. Oyunu kullandı ve sırra kadem bastı adeta. Seçimde yüzde 30,99 oranında oy almıştı. Seçimden önce yaptırdığı kamuoyu araştırmalarına göre kayyım uygulamasına Diyarbakır halkının tepkisi dinmişti güya ve seçimi kazanacağına dair inancını paylaşıyordu.
Seçimi kazanamadı ve ortadan kayboldu Atilla. Geride belediyeye bıraktığı borçlar, güvenlik bariyerleri ve ultra lüks makam odası bıraktı. Eş Başkanlar Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen mazbatayı aldığı gün güvenlik bariyerleri kaldırıldı. Belediyenin borçları eş başkanların başını ağrıtacak gibi görünüyor ama bir şekilde üstesinden gelebileceklerini tahmin ediyoruz. Ama makam odasını ne yapacaklar? Kayyımın kullandığı banyodaki o havlu ne olacak?