Mahkemeden 'devlete sadakatli çocuk' kararı
Devlet memurluğuna atanmaya hak kazandı ama atanamadı. Çünkü mahkeme annesinin onu 'devlete sadakatli' yetiştirmediğine karar verdi.
GAZİANTEP - Güneydoğu’da barış çağrısı yapmak için canlı kalkan eylemine katılan anne ‘sadakatsizlikle’ suçlandı. O annenin, memuriyet için atama bekleyen oğlu da ebeveynlerince devlete sadık bir insan olarak eğitilmediği gerekçesi ile işe alınmadı…
Kararın iptali için yargıya gidildi, mahkeme, "Anne devlete sadakatli değil. 18 yaşına kadar çocuğunun eğitiminden sorumlu olan anne, çocuğunu da devlete sadakatli biri olarak yetiştirmemiş. Bu konuda ciddi şüphe var" diyerek davayı reddetti.
Bakana, 'Devlet sadakatli bir bireyi nasıl yetiştirir?' sorusu
'FARKLI DÜŞÜNENLERİN ÇOCUKLARINA KAMUNUN KAPISI KAPATILIR'
Davayı değerlendiren Gaziantep Barosu avukatlarından Bülent Duran, annenin yargılanarak aklandığını ve ve masum olduğunu, ‘suçun şahsiliği” gibi evrensel bir hukuk ilkesinin çiğnendiğini ifade etti. Duran, muğlak ifadeler bulunan karar ile kamunun farklı düşünen kesimlerin çocuklarına kapatılması manasına geldiğini söyledi.
Duran, müvekkilinin devlet memuru olarak atanmaya hak kazandığını ancak güvenlik soruşturmasında engel ile karşılaştığını anlatıyor. Çünkü, annesi Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki operasyonların durdurulması için canlı kalkan eylemine giderken yol kontrolü sırasında gözaltına alınmış ve mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı.
'ANNE-BABA DEVLETE SADAKATLİ OLMALI, SADIK EVLAT YETİŞTİRMELİ'
Mağdur yurttaş bunun üzerine kararın iptali için Gaziantep 2. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Evrensel hukuktaki 'suçun şahsiliği' ilkesine rağmen mahkeme, bu itirazı reddetti. Davacının annesinin Diyarbakır’da devam eden operasyonları protesto etmek ve canlı kalkan eylemine gitmek üzere iken gözaltına alındığına dikkat çekilen kararda, “Hukukumuzda her ne kadar suç ve cezanın şahsiliği ilkesi varsa da yani annenin işlediği bir suç sebebiyle çocuğunun sorumlu tutulamayacağı açıktır. Ancak idare hukuku ve personel hukuku bakımından göreve atanacak personel bakımından kanundan istisna tutulanlar dışında suç işlememiş olmak hariç devlete sadakat ve bağlılığının şüpheden uzak olması gerektiğini yalnıza kamuya alınacak personelin kendisi değil, aynı zamanda 18 yaşını tamamlayana kadar üzerinde eğitim hakkı bulunan bir başka ifade ile 18 yaşına kadar personeli eğiten anne babasının da devlete sadakatsizliğinin bulunmaması gerekir” denildi.
'ÇOCUK ANNESİNDEN CİDDİ MANADA ETKİLENMİŞTİR KANAATİ'
Kararda anneye ilişkin, “Bölgede güvenlik güçlerinin operasyonlarını protesto eden ve sözde canlı kalkan olan bir annenin eğitim hakkını kullandığı çocuğuna PKK-KCK terör örgütünün hedefleri doğrultusunda eğitim verdiği ve çocuğun da bu eğitimden ciddi manada etkilendiği kanaatine varılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.
Ayrıca kararda şu gerekçeye yer verildi:
"Davacı hakkında yapılan istihbarı çalışmalar neticesinde davacının kanun gereği 18 yaşını tamamlayana kadar kendisini eğiten annesinin PKK/KCK terör örgütüne müzahir şahıslarla düzenlenen etkinliklere katıldığı, bu örgüt adına silahlı faaliyet gösteren güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonları protesto ettiği ve sözde canlı kalkan olduğu hususları göz önüne alındığında gerek davacının annesinin, gerekse de kendisinin (annesinden eğitim alması nedeniyle) devlete olan sadakati konusunda ciddi şüphe barınan bir kişiyle devletin sözleşme imzalamamasına ilişkin dava konusunda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış ve açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir"
AVUKAT DURAN : ANNE YARGILANMIŞ VE AKLANMIŞTIR
Kararı değerlendiren Avukat Bülent Duran, soruşturmaya konu olan annenin yargılandığını ve beraat ederek aklandığını ifade ederek, "Ortada bir suç olması için bunun fiile dönüştüğünün tespit edilmesi ve ortada bir yargı kararının olması gerekir. Ancak burada anne soruşturulmuş, yargılanmış ve masum olduğu için beraat etmiştir. Masum olan bir kişinin durumu üzerinden çocuğu hakkında hüküm kuruluyor olması açıkça hukuk ihlalidir. Mahkemelerin objektif ve tarafsız olması gerekir" diye konuştu.
İdare Mahkemesi’nin kararında annenin masum olduğu halde ‘suçlu’ kılınarak neticeye gittiğine dikkat çeken Duran, "Davacı burada devlete olan kişisel sorumluğunu ve ödevlerini yerine getirerek görev ve çalışma hakkı talep etmektedir. Bunun engellenmesi yasal mevzuat ve Anayasa’nın 70. maddesine aykırıdır. Mahkemenin bunu bilmemesi mümkün değil. İdari tasarrufum keyfiyeti, hukuk devletinin ihlali ve bağımlı yargı ile karşı karşıyayız. Kabul edilebilir değildir" dedi.