Türk- İş: Kıdem tazminatı mevcut haliyle devam etmeli
Samsun’da 23’üncü dönem 19’uncu toplantısını gerçekleştiren Türk-İş, kıdem tazminatı fonu kurulmasına ilişkin çalışmalardan işçilerin rahatsız olduğunu belirterek kıdem tazminatının mevcut haliyle devam etmesini talep etti.
ANKARA - Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanlar Kurulu, 23’üncü dönem 19’uncu toplantısını dün (18 Mayıs) Samsun’da “Ülke ve çalışma hayatıyla ilgili gelişmelerin değerlendirilmesi” gündemiyle yaptı.
Toplantının ardından Türk-İş tarafından yapılan yazılı açıklamada, kıdem tazminatı fonu kurulmasına ilişkin çalışmalardan işçilerin rahatsız olduğu belirterek, “İşçilerin talebi çok açık ve nettir. Kıdem tazminatı mevcut haliyle devam etmelidir. Şimdi çalışmakta olan işçi kıdem tazminatında hangi haklara sahipse, ileride çalışacak işçi de aynı haklara sahip olmalıdır. Kıdem tazminatının ödenmesinde mevcut sıkıntıların aşılması için çalışma yapılacaksa Türk-İş katkı sağlayacaktır” denildi.
‘İŞÇİ İÇİN KIDEM TAZMİNATI KENDİSİNİN GÜVENCESİDİR’
“Ülkemiz yüz yıl sonra benzeri ekonomik ve siyasal saldırıyla karşı karşıyadır. Kurtuluş meşalesinin 19 Mayıs 1919’da yakılan ilk kıvılcımı bugün de yolumuzu aydınlatmalıdır. Gün Cumhuriyetimize sahip çıkma günüdür. Başta siyasal partiler olmak üzere meslek kuruluşları, işçi ve işveren kuruluşları, tüm milletimiz birlik içinde davranmalıdır” ifadelerine yer verilerek 19 Mayıs mesajıyla başlayan açıklamanın satır başları şu şekilde:
KIDEM TAZMİNATI İŞÇİNİN SIĞINABİLECEĞİ SON KALE
Kamuoyunun gündeminde tutulan ‘kıdem tazminatının fona bağlanması’ şeklinde özetlenebilecek tartışmalardan işçi rahatsızdır, tedirgindir, sıkıntılıdır. İşçilerin talebi çok açık ve nettir.Kıdem tazminatı mevcut haliyle devam etmelidir. Şimdi çalışmakta olan işçi kıdem tazminatında hangi haklara sahipse, ileride çalışacak işçi de aynı haklara sahip olmalıdır. Kıdem tazminatının ödenmesinde mevcut sıkıntıların aşılması için çalışma yapılacaksa TÜRK-İŞ katkı sağlayacaktır. İşçi için kıdem tazminatı oğlunun damatlığı, kızının gelinliği, kendisinin güvencesidir. İşçinin sığınabileceği son kaledir. Kırmızı çizgidir. 1 Mayıs alanlarında coşkuyla yankılanan “kıdemime dokunma” kararlılığı dikkate alınmalıdır.
GEÇİCİ İŞÇİLERİN SORUNLARI DEVAM EDİYOR: Kamuda taşeron uygulaması tamamıyla sona ermemiştir. KİT’lerde ve bazı özel bütçeli kuruluşlarda çalışan taşeron işçilerinin kadro talebi verilen sözlere rağmen bugüne kadar karşılanmamıştır. Geçici işçilerin sorunları da devam etmektedir. 696 sayılı KHK ile kadro verilen taşeron işçilerinin ücret, mali ve sosyal haklarıyla ilgili farklı uygulama ortadan kalkmamıştır. Yaşanan enflasyon karşısında yüzde 4’lük ücret zammı yetersiz kalmıştır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, çözüm sağlamaya yönelik düzenlemelerin bir an önce yerine getirilmesini beklemektedir.
SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNUN BEDELİ İŞÇİYE ÇIKARILMAMALI: Sosyal Güvenlik Sisteminde geçmişte yapılan köklü değişikliklerin olumsuz etkisi günümüzde ortaya çıkmıştır. Emekli aylıklarındaki gerilemeden, emeklilikte yaşa takılanlara kadar milyonlarca mağdur ortaya çıkmıştır. Yapılması düşünülen sosyal güvenlik ‘reformunun’ bedeli yine işçi ve emekliye çıkarılmamalıdır. Tamamlayıcı emeklilik olarak adlandırılan bireysel emeklilik sistemi zorunlu olmamalıdır. Tasarruf kararı kişilere bırakılmalıdır. Mevcut emeklilik şartları Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) talebi doğrultusunda yapılmıştır. Ülke ekonomisini IMF dayatmalarından kurtaran anlayışın emeklilik şartlarını da yeniden düzenlemesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
YÜKSEK ENFLASYON İŞÇİLERİN GEÇİM ŞARTLARINI OLUMSUZ ETKİLEDİ: İşsizlik ve başta gıda fiyatları olmak üzere yaşanan yüksek enflasyon, işçilerin çalışma ve geçim şartlarını olumsuz etkilemektedir. Ücretli çalışanların vergi yükü taşınamaz noktaya gelmiştir. Uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların önceliği, başta ücretli çalışanlar olmak üzere toplumun dar ve sabitli kesimler olmalıdır.
GREV AŞAMASINA GELİNDİ: TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu “Kamu Koordinasyon Kurulu” çalışmalarını değerlendirmiştir. Gelinen aşamada, sendikaların ücret ve sosyal yardım artışlarıyla ilgili tekliflerine kamu işveren sendikalarından karşı teklif vermediği, hükümetten de görüşme çağrısı gelmediği görülmektedir. Birçok işyerinde uyuşmazlık zaptı tutulmuş, arabulucu safhası bitmiş, grev aşamasına gelinmiştir. Bundan sonra izlenecek politika gelişmelere göre kararlaştırılacaktır.
SİYASETÇİLERDEN GÜÇ ALARAK ÖRGÜTLENME ÇALIŞMASI SENDİKACILIK DEĞİL: Temel insan hak ve özgürlükleri kapsamında anayasal güvenceye alınmış örgütlenme hakkı, demokratik toplumun da temelidir. Anayasamızın 51. Maddesinde “sendika seçme özgürlüğü” hakkı düzenlenmiştir. Bu hakkın kullanımına yönelik uygulamada ortaya çıkan engellemeler, baskılar kabul edilemez. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, bu temel yaklaşımı dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla sürdürmektedir. Baskı, tehdit, siyasetçilerden ve bürokratlardan güç alarak örgütlenme çalışması sendikacılık değildir. Sosyal hukuk devleti uygulamalarının her zeminde her zaman geçerli olması ve savunulması gereği açıktır. İşçinin özgür iradesiyle seçtiği sendikaya herkes saygı duymalıdır.
HAKLI EYLEMLERİ SELAMLIYORUZ: TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Yıldız Sunta AŞ işçilerinin maruz kaldığı mağduriyetin giderilmesini, TÜPRAŞ ve benzeri işyerlerinde üye sendikalarımız tarafından işçilerin hak ve çıkarlarının korunması için uygulanan grevler ile örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi sürecinde sürdürdükleri bütün meşru ve haklı eylemleri selamlamakta ve desteklemektedir.