MKM'den açlık grevine çözüm çağrısı
Ölüm oruçları ve açlık grevlerinin kritik aşamayı geçtiğine dikkat çeken Mezopotamya Kültür Merkezi sanatçıları, tutukluların taleplerinin bir an önce karşılanmasını istedi. Sanatçılar, "Bizler Kürt sanatçılar olarak artık üretimlerimizi sadece yaşadığımız acılar üzerine kurmak istemiyoruz" dedi.
DİYARBAKIR - Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları, İmralı’daki tecridin kaldırılması talebiyle devam eden ölüm oruçları ve açlık grevlerine ilişkin Amed Şehir Tiyatrosu’nda basın açıklaması yaptı. Sanatçılar adına konuşan Yönetmen İlham Bakır, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'in eyleminin yanı sıra cezaevlerinde süren açlık grevi ve ölüm oruçlarının kritik eşiği geçtiğine dikkat çekti.
Açlık grevlerinin telafisi mümkün olmayan sürece yaklaşması nedeniyle kaygılandıklarını söyleyen Bakır, “Haklı, insani ve bütünüyle hukukun uygulanması için bedenlerini ölüme yatıran tutukluların, yine beyaz tülbentleriyle toplumsal vicdanın ve barışın ifadesi olan annelerimizin çığlıklarına sanatçılar olarak sessiz kalamayacağımız gibi bu çığlıklara kulak vermenin de en temel insani sorumluluk olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz” şeklinde konuştu.
‘PRATİK ADIMLAR ATILMALI’
Yönetmen İlham Bakır, bir an önce çözüme yönelik adım atılması gerektiğinin vurgulayarak şunları söyledi: “Açlık grevlerinin gelmiş olduğu bu kritik aşama her anı çok önemli kılmakta ve açıklamaların ötesinde pratik olarak adımların atılmasını her zamankinden daha fazla gerekli kılmaktadır. Yıllardır bu toprakların türküsünü icra eden, tiyatrosunu yapan, filmini çeken ve tuvallerinde hayatlarını ve hayallerini nakşetmeye çalışan sanatçılar olarak, başta hükümet olmak üzere muhalefet partilerini ve kendisine demokratım diyen herkesi ve her kesimi duyarlı olmaya; insan canını, toplumsal geleceği, günlük bireysel ve siyasal çıkarlara kurban etmemeye çağırıyoruz. Yaşadığımız coğrafyada asgari demokratik talepler uğruna bedenler ölüme yatırılıyorken, bizler cehaletin baş düşmanı olan bilge analarımızın ifade ettiği gibi canlarımızı değil kinimizi gömmek istiyoruz. Bizler Kürt sanatçılar olarak artık üretimlerimizi sadece yaşadığımız acılar üzerine kurmak istemiyoruz. Unutmamak gerekir ki bu coğrafya sadece acılara gebe değil aksine bütün insani değerlerin boy verdiği, yeşerdiği ve tüm insanlığa mal edildiği güzel ve şenlikli coğrafyadır. Bizler Nazım Hikmet’in de dediği gibi ‘Güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz’ diyoruz. Bu temelde ülkenin demokratikleşmesine büyük oranda katkı sunacak eşit, adil ve yaşanası güzel bir dünya yaratmaya dair tutuklular tarafından ortaya konulan tüm talepleri sahipleniyor ve herkesi bu taleplerin karşılanması noktasında duyarlı olmaya ve pratik adımlar atmaya çağırıyoruz.” (DUVAR)