Aladağ davasında 8 kişiye hapis cezası

12 kişinin yaşamını yitirdiği Aladağ yurt yangını davasının 10'uncu duruşmasında 8 sanığa 8 yılla 12 arasında değişen hapis cezaları verildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Adana’nın Aladağ ilçesinde, 29 Kasım 2016’da Süleymancılar cemaatine ait kaçak yurtta 11’i çocuk 12 kişi yaşamını yitirmesi, 24 çocuğun da yaralanmasıyla ilgili 18 kişinin yargılandığı davanın 10'uncu duruşması başladı. Kozan 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada bugün karar açıklandı. Mahkeme heyeti 8 sanığa, 8 yıl ile 12 yıl arasında değişen hapis cezaları verdi.

Mahkeme şu isimlere ceza verdi: Yurt Müdürü Sanık Cuma Ali Genç 11 yıl 1 ay 10 gün, Dernek başkanı Sanık İsmail Uğur 12 yıl 2 ay 20 gün, yurt müdür yardımcısı Sanık Mahmut Deniz 10 yıl

Dernek yöneticisi sanıklar 8 yıl 10 ay 20 gün

Duruşmayı Sosyal Haklar Derneği, Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin ile Adana Şube yöneticileri, Adana ve çeşitli illerin baroları izledi. Duruşma öncesi basın açıklaması yapan Sosyal Haklar Derneği ve aileler, kamu görevlilerinin de sorumlu olduğunu belirterek adalet istediklerini söyledi. Burada konuşan Sosyal Haklar Derneği'nin avukatlarından Can Atalay, "Eğitimi Süleymancılar'a emanet edenler bu vebalin altında ezilecek. Bu dava eğitim hakkı davası. 12 kız çocuğun şahsında bu ülkede okumak isteyen yoksul çocukların davası" dedi.

AİLELER İSTENEN CEZAYI AZ BULDU

Dava 'özensiz davranış sonucu ölüme neden olma' anlamına gelen ve 2 ila 15'er yıl hapis cezası ön görülen "Birden fazla kişinin taksirle ölümüne ve yaralanmalarına sebep olma" suçundan açılmıştı. Savcılık makamının önceki duruşmada istediği ceza dosyayı bir adım daha ileri taşıdı. Savcılık mütalaasında ölümlerin ön görülür olduğunu kabul ederek, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olma" suçundan ceza verilmesini istedi. Buna göre taksirle öldürme ve yaralanmalarına sebep olma suçundan verilecek ceza 3'te 1 ya da yüzde 50 oranında artırılarak 2 yıl 8 aydan 22.5 yıla kadar ceza verilmesi ön görülüyor. Ancak bu ceza yurt müdürü, yurdun bağlı olduğu derneğin yönetim kurulu ile sınırlı. Savcılık kamu görevlileri hakkında görevi kötüye kullanma suçundan ceza istedi.

Aileler mütalaaya karşı verdiği ifadede sanıkların cezalandırılmasını, adaletin yerini bulmasını istediklerini söyledi. Evrensel'den Volkan Pekal'ın haberine göre, Ahmet Altun mütalaada ihmallerle suçlanan başta dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürü olmak üzere kamu görevlilerinin de gereken cezayı almasını istedi. İsmail Bagir, kendilerini yönlendiren üç muhtarın da yargılanmasını istedi. Mehmet Karataş, görevi kötüye kullanmakla suçlanan dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş'ın cezasının az olduğunu ifade etti. Nazmiye Karataş da özellikle İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş'tan özellikle şikayetçi olduğu söyledi. Mustafa Avcı da kendilerini yönlendiren İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün ceza almasını istedi.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI MÜTALAAYA KATILDI

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı temsilen katılan avukat mütalaaya katıldıklarını belirterek bilinçli taksirle öldürme suçunu üst sınırından ceza verilmesini istedi. Savunma yapan avukatlar ise savcının mütalaasına katılmadıklarını yangın çıkış sebebinin araştırılmasını isteyerek, itfaiye ekiplerini yine suçladı. Avukatlar cezanın "olası kasten öldürmenin üst sınırında verilmesini" istiyor.

SANIK SÖZLERİNE TEPKİ: PARA İSTEMİYORUZ!

Davada eski İlçe Milli Eğitim Müdürü sanık Mehmet Aktaş'ın avukatı Berkay Dikici tepki çeken bir savunma yaptı. Müvekkilinin olayın gerçekleşmesinde sorumluluğunun olmadığını söyleyen Dikici, milli eğitimden tazminat alabilmek için müvekkilinin suçlandığını söyledi. Etkin denetim yapmadığı konusunda konuşan Dikici, 'müvekkilinin değil, marif müfettişlerinin izleme ve değerlendirme yapmakla yükümlü olduğunu, İlçe Milli Eğitim Müdürünün denetim yapmasının mümkün olmadığını savundu. Müvekkilinin günah keçisi yapıldığını iddia eden Dikici, müvekkilinin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan tazminat almak için hedef gösterildiğini ileri sürdü.

Dikicinin ifadelerine tepki gösteren aileler "Bizim canımız yandı biz para istemiyoruz. İstiyorsanız biz size verelim" diye tepki gösterdi. Aileler tepki gösterirken elinde fotoğraf makinesi bulunan bir gazeteci salondan çıkarıldı. Savunmalarında TEDAŞ ve itfaiyeyi suçlamaya devam eden sanık avukatları dosyanın genişletilmesini isteyerek ek süre istedi.

İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYEN TARTIŞMASI

Sanık avukatları, Adana Barosu'nun dosyaya verdiği mütalaayı hazırlayan, İngilizce bilimsel yazılar içeren Zaman Today's gazetesinde makaleler yazdığı için Çukurova Üniversitesi'nden ihraç edilen Eğitim Sen üyesi Doç. Dr. Günal Kurşun'u hedef gösterdi.

Av. Mustafa Çinkılıç bu sözler üzerine Kurşun'un müvekkili olduğunu belirterek müvekkilinin beraat ettiğini söyledi: "Müvekkilim barış imzacısı olduğu için görevinden ihraç edilmiştir. Yargılandığı davada suçun unsurları oluşmadığından beraat etmiştir. Meslektaşım müvekkilimin FETÖ'cü olduğunu söyleyerek suç işlemiştir." Konuyla ilgili söz almak isteyen Adana Baro Başkanı Veli Küçük' ün konuyla ilgili söz almasına mahkeme heyeti izin vermedi.

8 KİŞİYE HAPİS CEZASI

Mahkeme savunmaların ardından kararını açıkladı. Karar sonrası 12 kişinin öldüğü yurt yangını davasında yargılanan 8 sanık, 8 yıl ile 12 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezalarına çarptırıldı.