DEÜ'de hocalardan 'taşınma' tepkisi
DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nin 'depreme dayanıklı olmadığı' gerekçesi ile Tınaztepe'ye taşınması süreciyle ilgili fakülte öğretim elemanları da açıklama yaptı. Açıklamada, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin fakülte binasını sağlamlaştırma konusunda her yardımı verme sözü ve rektörlüğün buna olumlu yanıtının ardından "Tüm GSF bileşenlerinin de öneri ve görüşlerinin alınabileceği diyalog kanallarının açılmasını talep ediyoruz" çağrısı yer aldı.
İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) Narlıdere’de bulunan, Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) kampüsünün ‘depreme dayanıksızlığı’ gerekçesiyle boşaltılarak Tınaztepe Yerleşkesi’ne taşınması kararıyla ilgili öğrenci ve akademisyenlerin tepkileri sürüyor.
Öğrenciler üniversite kararına, ‘Tınaztepe’de eğitim imkanlarının yetersiz olduğu’ yönünde itiraz etmişti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer fakültenin taşınmaması için kendisine ulaşan öğrencilerin çağrısına kulak vermiş taşınması planlanan fakültenin bugünkü binasını sağlamlaştırmak için her türlü desteğe hazır olduklarını söylemişti. Öğrencilerin itirazlarının ardından rektörlük okulun resmi twitter hesabından deprem diski değerlendirme raporlarını paylaştı.
REKTÖRLÜKTEN SOYER'E OLUMLU YANIT
Paylaşımda, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin söz konusu binaları güçlendirme ya da yıkarak yeniden yapma konusundaki talep dilekçesi rektörlüğümüze ulaşmıştır. Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi veya yeniden yapılmasına ilişkin süreci İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üstleneceği ve çalışmalarını da ivedi şekilde başlatacağı resmi protokolü, Büyükşehir Belediyesi ile yapmaktan mutluluk duyacağımızı belirtmek isteriz” denildi.
GSF ÖĞRETİM ÜYELERİ: APAR TOPAR NUMUNELER ALINDI
Bu gelişmelerin ardından, fakültelerinin taşınmasına ilişkin basın açıklaması yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) öğretim elemanları da bir açıklama yaptı. GSF öğretim elemanlarının açıklamasında, "Taşınma sonucu fiziki yetersizliklerden kaynaklı eğitimin aksamaması ve öğrencilerimizin eğitim hayatında mağduriyetler oluşmaması adına, Rektörlüğümüzün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çağrısına olumlu yanıtıyla birlikte tüm GSF bileşenlerinin de öneri ve görüşlerinin alınabileceği diyalog kanallarının açılmasını talep ediyoruz" çağrısı yer aldı.
Eğitim ve öğretim vermekle yükümlü oldukları öğrencilere, ailelerine ve topluma karşı duydukları sorumluluk gereği bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissettiklerini söyleyen DEÜ GSF öğretim elemanlarının açıklamalarının tamamı şöyle:
Kamuoyunun bildiği üzere, rektörlüğümüz tarafından mevcut binamızın depreme dayanaksız olduğu gerekçesi ile Tınaztepe Kampüsündeki rektörlük olması için yapılan ofis binasına taşınmamız gerektiği konusunda iki hafta önce bilgilendirildik. Rektörlüğümüz bu sürecin Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı’nın Mart 2018’den beri yürüttüğü bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıktığını, hukuki açıdan böyle bir karar almak zorunda kalındığını kamuoyu ile paylaşmıştır. Bizler de bu açıklamadan önce ve sonra yaşananlar konusunda tekrar bir bilgilendirme yapma gereğini duyduk.
Bu süreç aslında Ocak 2019’da Tınaztepe’de yapılan rektörlük binasına bölüm başkanlarımızın Dekanlık tarafından götürülmesi ile başlamıştır. Ardından binanın fiziki şartlarının sanat eğitimine uygun olup olmadığının gerekçeli bir biçimde raporlanarak dekanlığa oradan da rektörlüğe iletilmesi hususunda görüş birliğine varılmıştır. Raporların neticesinde tüm bölümler, Rektörlük binası olarak projelendirilen binada kesinlikle sanat eğitimi yapılamayacağı sonucuna varmışlar ve hazırladıkları ve dekanlığa teslim ettikleri raporların rektörlüğe iletileceğini öngörmüşlerdir.
Ocak 2019 dan bu yana mevcut binamızın depreme dayanaksız olduğu sözlü olarak dile getirilmektedir. Ancak bu konu ile ilgili fiziki etütlerin, deprem risk analizi için gerekli olan çalışmaların yapılmadığı öğrencilerimizin ve kamuoyunun itirazları sonucu ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine apar topar binamızdan numuneler alınıp gerekli raporların hazırlanması için çalışma başlatılmıştır. Bugün itibariyle kamuoyuna duyurulan 6 Şubat 2019 tarihli raporda söz konusu binaların yeterli deprem güvenlik seviyesine getirilmeden kullanılmasının sakıncalı olduğu belirtilmiş ancak buna rağmen bugüne kadar eğitim faaliyetlerinin sürdürülmesine izin verilmiştir. Bu durumda 6 Şubat 2019 tarihli rapora rağmen fakülte resmi olarak bilgilendirilmeyerek yaklaşık dört buçuk ay boyunca öğrencilerimizin ve çalışanlarımızın can güvenliği konusunda rektörlük üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemiştir.
'SANAT EĞİTİMİNİ KARŞILAYAMAZ'
Kaldı ki deprem riski nedeniyle taşınılması öngörülen rektörlük binası yedi yılda tamamlanmış ve bu süreçte pek çok müteahhit tarafından devralınmış ve deprem yönetmeliği değişikliklerine maruz kalmıştır. Bu durumda, Tınaztepe rektörlük binasının deprem raporunun olup olmadığı sorunları gündeme gelmektedir. Ayrıca Rektörlük için yapılan Tınaztepe kampüsündeki binaya rektörlüğün taşınmak istememesinden dolayı yıllardır süre gelen binanın bir şekilde değerlendirilmeye çalışılması ve dört ayrı tarihte inşa edilen (1996-1998-2004-2007) ve birbirlerine bağlanan dört binadan oluşan yerleşkemizin dört binasının da çürük olduğunun belirtilmesi (iki bina 1999 tarihli deprem yönetmeliğine uygundur) bu şüpheleri güçlendirmektedir.
Rektörlüğümüzün can güvenliği konusundaki hassasiyetini bizler de taşıyoruz. Ancak bu noktada Mart 2018’den beri üniversitemize ait binalarda yürütüldüğü söylenen bu çalışmalar kapsamında, yaklaşık 70 yıllık rektörlük binasından, 60 yıllık Eğitim Fakültesi Binalarından, 50 yıllık İktisat Fakültesi binalarından ve bizimle aynı yerleşkede bulunan 35 yıllık Tıp Fakültesi Hastanesi binasından numune alınmamışken, 25 yıllık Güzel Sanatlar Fakültesi Binasından alınan numuneler ve rapor üzerinden bir tahliye süreci yürütülmesini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Tınaztepe’deki Rektörlük için inşa edilen yeni binanın fiziki şartları, Bölüm Başkanlarımızın 4 ay önce verdiği raporlarda da belirtildiği üzere, sanat eğitiminin asgari şartlarını karşılayacak bir kapasitede değildir. Taşınma sonucu fiziki yetersizliklerden kaynaklı eğitimin aksamaması ve öğrencilerimizin eğitim hayatında mağduriyetler oluşmaması adına, Rektörlüğümüzün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çağrısına olumlu yanıtıyla birlikte tüm GSF bileşenlerinin de öneri ve görüşlerinin alınabileceği diyalog kanallarının açılmasını talep ediyoruz. (DUVAR)