Akar: F-35 projesinden çıkarılmamız, NATO'nun gücünü olumsuz etkiler
Türkiye'nin F-35 savaş uçağı projesindeki ortaklığını askıya alınmasını değerlendiren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "F-35 programından çıkarılmamız, NATO'nun özellikle güney kanadındaki gücünü de olumsuz etkileyecektir" dedi.
DUVAR - Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Suriye sınır bölgesindeki birliklerde yaptığı incelemenin ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
'ABD'NİN CEVAPLARINDAN SONRA S-400 ZORUNLULUĞA DÖNÜŞTÜ '
ABD'nin, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alınması gerekçesiyle Türkiye'nin F-35 savaş uçağı projesindeki ortaklığını askıya almasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, Türkiye'nin hava ve füze tehdidi altında bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2000’li yılların başından itibaren uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi (UMBHFSS) almak istediğini belirten Akar, "Tedarik çalışmalarımıza stratejik ortağımız ABD’nin vermiş olduğu yanıtlar maalesef geç ve tatmin edici olmaktan uzak kalmıştır. Bu çerçevede S-400 UMBHFSS’nin alımı bir tercih olmaktan çıkıp bir zorunluluğa dönüşmüştür" dedi.
'BİR KISIM AÇIKLAMALAR MÜTTEFİKLİK RUHUYLA BAĞDAŞMIYOR'
Türkiye'nin F-35 projesine yükümlülüklerini yerine getirdiğini ifade eden Akar, "F-35 projesinin önemli bir ortağı olan ve bütün yükümlülüklerini yerine getiren Türkiye’nin tek taraflı ve adil olmayan bir karar ile proje ve iş paylarından çıkarılmaya çalışılmasının meşru bir gerekçeye dayanmadığı açıktır" diye konuştu.
"ABD'deki basiretli ve makul söylemlerin yanı sıra yapılan bir kısım açıklamalar, tek taraflı ve müttefiklik ruhuyla bağdaşmamaktadır" diyen Akar, "F-35 programından çıkarılmamız, NATO'nun özellikle güney kanadındaki gücünü de olumsuz etkileyecektir. ABD'nin mevcut yaklaşımından vazgeçmesini ve ilişkilerimize zarar verebilecek adımlardan kaçınmasını beklemek, stratejik ortak olarak en doğal hakkımızdır" ifadelerini kullandı.
'RUSYA'DAN REJİMİ DURDURMASINI BEKLİYORUZ'
Suriye'nin İdlib'de bölgesinde son dönemdeki saldırılara ilişkin soru üzerine de Bakan Akar, şu yanıtı verdi:
"İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde (İGAB) kontrol alanlarını genişletmeye yönelik olarak rejim tarafından yapılan saldırılar ve atışlar ile bölgedeki gerginlik artmakta, huzur ve istikrar telafisi zor bir şekilde bozulmaktadır. Rejimin bu saldırı ve atışları nedeniyle 400 bine yakın masum insan yerlerinden edilmiş ve evlerini terk ederek İdlib kuzeyine göç etmek zorunda bırakılmıştır. Rusya Federasyonu’ndan 17 Eylül Soçi Mutabakatı’na uygun olarak İdlib’e askeri operasyon, atış ve saldırıların önlenmesi için gerekli tüm tedbirleri almasını, rejimin İGAB güneyinde başlattığı ilerlemenin durdurulmasını ve geri çekilmelerinin sağlanmasını bekliyoruz."
'ERBİL'DEKİ SALDIRIYI MÜTEAKİP KANDİL'E HAVA HAREKATI YAPILDI'
Erbil’de silahlı saldırıda hayatını kaybeden Türk diplomatın ailesine başsağlığı dileyen Akar, "Komandolarımız, Pençe Harekatı'yla teröristlerin inlerine girmeyi sürdürürken hava harekatlarıyla da sınır ötesindeki terör hedefleri tek tek vurulmaktadır. Erbil'deki alçak saldırıyı müteakip Kandil bölgesine yapılan son dönemdeki en geniş çaplı hava harekatıyla terör örgütüne ağır bir darbe indirilmiştir" dedi. (HATAY/AA)