Sivil toplum örgütlerinden tutuklu gazeteci Aykol için ortak çağrı
Hakkında üç yıl dokuz ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol’un tutuklanmasına sivil toplum örgütleri ortak açıklamayla tepki gösterdi. Akyol ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması talep edilirken yargı reform paketinin de bir an önce Meclis’te görüşülmesi istendi.
ANKARA - Özgür Gündem gazetesinin Eş Genel Yayın Yönetmeliği'ni yaptığı gerekçesiyle 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan ve tutuklanan gazeteci Hüseyin Aykol’un serbest bırakılmasını talep eden İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Mülkiyeliler Birliği’nde basın açıklaması yaptı.
Siyasi parti ile meslek örgütü temsilcileri, akademisyenlerin katıldığı açıklamada, “Hüseyin Aykol ve cezaevlerindeki tüm gazeteciler serbest bırakılmalı, gazetecilik faaliyetlerinin cezalandırılmasından vazgeçilmeli, yargılamalar ve gazeteciler üzerindeki baskılar derhal sonlandırılmalıdır. Gazetecilik yargılanamaz. Halkın haber almak, gazetecilerin haber yapma hakkı engellenemez” ifadelerine yer verildi.
‘GAZETECİLER HAKKINDA AÇILAN DAVALARIN DÜŞMESİNİ İSTİYORUZ’
Aykol’un gazetecilik dışında başka bir faaliyetine 30 yıldır tanık olmadığını ifade eden İHD Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yargı reform strateji belgesini hatırlatarak, "Cumhurbaşkanı ifade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırma sözü verdi. Bir siyasi iktidar kamuoyunda bir belge açıklayıp gereğini yapacağımı açıklıyorsa takipçisi oluruz. Bir an önce yazdıkları, düşünceleri nedeniyle gazetecilerin haklarında açılan tüm soruşturma ve davaların düşmesini istiyoruz. Bu tek kanunla bile olabilir" dedi.
Türkdoğan’ın ardından konuşan HDP Muş Milletvekili Şevin Çoşkun ise, "Bugün Türkiye’de 100’ü aşkın gazeteci cezaevlerinde tutuklu. Ne yazık ki gazeteciler görevlerinin başında olması gerekirken bugün dört duvar arasındalar. Türkiye’de ifade ve basın örgütleri ağır baskı altındadır. Hüseyin Aykol özgür düşüncenin yaşayan bir hafızasıdır. Özgür düşünce ve toplumsal hafıza esaret altına alınmak isteniyor” diye konuştu.
‘MESLEK SORUNU OLMAKTAN ÇIKTI’
Düzenlenen açıklamada meslek örgütleri temsilcileri de Aykol’un tutuklanmasına tepki gösterdi. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şube Başkan Yardımcısı Sibel Hürtaş, "Son üç ayda 204 gazeteci yargılandı. Bu süreç her an bitebilir. Biz TGS olarak Meclis’e yaptığımız çağrıyı tekrarlıyoruz. Her ne kadar tatile girmiş olsa da parlamento görevini yerine getirmeli. Bir maddelik düzenleme ile ifade özgürlüğü davalarında bir rahatlama gelebilir" dedi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği, (ÇGD) Genel Başkanı Can Güleryüzlü ise şunları kaydetti; "İHD’nin bu toplantıyı yapması çok anlamlı çünkü bu bir meslek sorunu olmaktan çıktı ve insan hakları sorunu oldu. Malum gazetecilere yönelik davaları, iddianameleri incelemek bizlerin görevi oluyor. Artık bunlar, bir haber tartışması değil, gerçeklerin gölgelenmesi ve halk tarafından öğrenmemesi için yürütülen davalardır.”
‘ÇAĞDAŞLIĞIN ÖLÇÜSÜ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜDÜR’
Aykol’un arkadaşları akademisyen İsmail Beşikçi ve şair Ahmet Telli de düzenlenen toplantıda konuştu. Beşikçi, "Bir toplumun en önemli özelliği ifade özgürlüğünün pürüzsüz şekilde işlemesidir. Çok büyük binalarınız olabilir, yollarınız olabilir ama çağdaşlığın ölçütü değildir. Çağdaşlığın ölçütü ifade özgürlüğü, eleştirinin sınırsız işlemesidir. Bunlar olmadan bilimin yapılması, sanatın üretilmesi ve demokrasinin gerçekleşmesi mümkün değildir" diye konuştu.
Aykol için "Arkadaşlık Günleri" adlı şiirini de okuyan Telli ise, "Arkadaşım olmasından onur duyuyorum. Bizim kişiliğimizi oluşturan üç kavram, kardeşlik, arkadaşlık ve yoldaşlık. Bunlar birbirlerini besleyen temel ögelerse ben belleğimin bana yüklediği arkadaşlık günlerine sahip çıkmanın onurunu yaşıyorum" dedi.
‘AYKOL VE TÜM GAZETECİLER SERBEST BIRAKILMALIDIR’
İHD Ankara Şube’nin, "Gazetecilik Faaliyeti Suç Değildir, Hüseyin Aykol ve Tüm Gazeteciler Serbest Bırakılmalıdır" başlıklı açıklamasının satır başları şu şekilde:
SİNCAN 2 NO'LU F TİPİ CEZAEVİNE GÖTÜRÜLDÜ: 2016 yılında KHK ile kapatılmış olan Özgür Gündem eski eş genel yayın yönetmeni olan Hüseyin Aykol yapmış olduğu gazetecilik mesleği nedeniyle toplam 63 dosyadan yargılanmaktadır. Bu dosyalardan bazılarından kesinleşmiş ve istinaf mahkemesinde onaylanmış 3 yıl 9 ay ceza için 11 Temmuz 2019’da öğle saatlerinde evinden alınarak Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevine götürülmüştür.
EREN KESKİN’İN DOSYASI AYRILDI: 17 Temmuz 2019 tarihinde 12. duruşması görülen ve Özgür Gündem Gazetesi’nin Eş Genel Yayın Yönetmenler'i Eren Keskin ve Hüseyin Aykol ile gazetenin yazı işleri müdürü Reyhan Çapan ve yazar Hasan Başak'ın yargılandığı davada Eren Keskin’in dosyası ayrılmıştır. Bu dosyada yargılaması devam Hüseyin Aykol, Reyhan Çapan ve Hasan Başak için esas hakkında mütalaasını açıklayan savcı, Başak ve Aykol’un 'suç işlemeye alenen tahrik', 'suçu ve suçluyu övmek', 'örgüt propagandası yapmak'; Reyhan Çapan’ın da “suç işlemeye alenen tahrik”, “suçu ve suçluyu övmek” ve “zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak” suçlarından cezalandırılmasını talep ederek gazetecilik mesleğini örgüt propagandası kapsamına dahil ederek haksız yere ceza talep etmiştir.
AYKOL ÖMRÜNÜ MESLEĞE ADAMIŞTIR: 30 yıldan fazladır özgür basında çeşitli kademelerde ara vermeksizin çalışan Hüseyin Aykol tabiri caizse ömrünü bu mesleğe adamıştır. Gazetenin bir çok kademesinde yönetici olarak da çalışmış, bunun yanı sıra 15 yıldan fazla bir süredir de hapishanelerdeki mahpusların da sesi olmaya çabalamıştır. Türkiye’nin her yerindeki hapishanelerden gelen mektuplar ile onların sesi ve sözü olmaya devam etmiştir. 30 yıllık süre zarfında defalarca gazeteleri kapatılmış, çalışanları ve dağıtımcıları katledilmiş, gazete büroları bombalanmış ve onlarca çalışan cezaevine girmiştir. Hüseyin Aykol böyle bir geleneğin içinden gelen ve gazetecilik faaliyetine devam eden bir gazetecidir.
GAZETECİLİK YARGILANAMAZ: Basın özgürlüğünün anayasa ile güvence altına alınmasının en temel sebebi ise bu hakkın çok temel bir özgürlük olması ve herhangi bir iktidar değişikliği ile de değişemeyecek olmasıdır. Basın özgürlüğü demokratik bir ülkede olmazsa olmazdır. Ne yazık ki bu hak gazetecilere ceza olarak dönmektedir. Hüseyin Aykol ve cezaevlerindeki tüm gazeteciler serbest bırakılmalı, gazetecilik faaliyetlerinin cezalandırılmasından vazgeçilmeli, yargılamalar ve gazeteciler üzerindeki baskılar derhal sonlandırılmalıdır. Gazetecilik yargılanamaz. Halkın haber almak, gazetecilerin haber yapma hakkı engellenemez.