Murat Yetkin yazdı: Burbuçe Ruşiti, bir zamanlar NTV ve bir zamanlar medya

Murat Yetkin, vefat eden gazeteci Burbuçe Ruşiti'yi ve NTV'nin kuruluş sürecini yazdı: "Sevgili meslektaşım Burbuçe, işte Cavit Çağlar (daha sonra Ayhan Şahenk’in) yatırımıyla, Nuri Çolakoğlu’nun orkestra şefliğinde, Tayfun Ertan’ın Birinci Kemanlığında, hepimizin üzerine düşeni olabildiğince heyecanla yaptığı bu yapının niteliğini, bilgi ve yeteneğiyle artıran bir üyesiydi."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, NTV'de birlikte çalıştıkları savaş muhabiri Burbuçe Ruşiti'nin vefatının ardından kaleme aldığı "Burbuçe Ruşiti, bir zamanlar NTV ve bir zamanlar medya" başlıklı yazısını Yetkin Report sitesinde yayınladı.

Ruşiti'nin alanında başarılı bir gazeteci olduğunu belirten Yetkin, yazısında "Kosova savaşı sürerken Brüksel’deki NATO Karargâhında her gün basına brifing veriliyor, Güldener de bunu anında canlı yayınla aktarıyordu. Ama o zamanın NTV izleyicileri iki kat şanslıydı, çünkü Burbuçe aynı bilgileri, daha da ayrıntısıyla yarım saat kadar önce Priştina’dan bildirmiş oluyordu. Güldener, Burbuçe’nin ne dediğinin Brüksel’de yakından izlendiğini gurur duyarak hatırlıyor hâlâ" ifadelerine yer verdi.

Murat Yetkin'in yazısının bir kısmı şöyle:

"Burbuçe, bizim Kosova prensesimiz Burbuçe, 4 Ağustos’ta 59 yaşında kansere yenik düşen yaşıtım, sevgili meslektaşım Burbuçe, işte Cavit Çağlar (daha sonra Ayhan Şahenk’in) yatırımıyla, Nuri Çolakoğlu’nun orkestra şefliğinde, Tayfun Ertan’ın Birinci Kemanlığında, hepimizin üzerine düşeni olabildiğince heyecanla yaptığı bu yapının niteliğini, bilgi ve yeteneğiyle artıran bir üyesiydi.

Bitirirken, Güldener Sonumut’tan bir hatırlatmayı da aktarayım. Kosova savaşı sürerken Brüksel’deki NATO Karargâhında her gün basına brifing veriliyor, Güldener de bunu anında canlı yayınla aktarıyordu. Ama o zamanın NTV izleyicileri iki kat şanslıydı, çünkü Burbuçe aynı bilgileri, daha da ayrıntısıyla yarım saat kadar önce Priştina’dan bildirmiş oluyordu. Güldener, Burbuçe’nin ne dediğinin Brüksel’de yakından izlendiğini gurur duyarak hatırlıyor hâlâ.

Dürüst gazetecilik örneği güzel arkadaşımızı sevgi ve rahmetle anarken çok değil, yirmi yıl kadar önceki yayıncılık, habercilik standartlarından da bir kesit vermek, bir zamanlar NTV derken aslında bir zamanlar medyayı anlatmak istedim bu vesileyle. Bugünlerdeki medya ilişkilerine ne kadar uzak, her bakımdan ne kadar uzak, değil mi? Belki de böylece yeni bir medya tartışması başlatmak da istedim böylece."

YAZININ TAMAMI