39 yıl oğlunu arayan Cumartesi Annesi Elmas Eren vefat etti
'Cumartesi Annesi' Elmas Eren vefat etti. Elmas Eren, 12 Eylül sonrası gözaltına alınan oğlu Hayrettin'in akıbetinin ortaya çıkması için 39 yıl mücadele etti.
DUVAR - 12 Eylül sonrasında gözaltına alınmasının ardından bir daha kendisinden haber alınamayan Hayrettin Eren'n annesi, Cumartesi Anneleri'nin sembol isimlerinden Elmas Eren vefat etti.
39 yıldır oğlunun akıbetini ortaya çıkarmak için mücadele eden Elmas Eren bir süredir rahatsızlığı nedeniyle Cumartesi Anneleri'nin eylemlerine katılamıyordu. Cumartesi Anneleri'nin sosyal medya hesabından "Çiçeklerle donatacağı bir mezar peşinde 39 yıl tüketen mücadele arkadaşımız, 12 Eylül kayıplarımızdan Hayrettin Eren’in annesi Elmas Eren’i kaybettik. Cenaze bilgileri netleşince paylaşılacaktır" duyurusu yapıldı.
Eren için yarın, Ambarlı Osmanağa Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından cenaze namazı kılınacak. Cenaze daha sonra Büyükçekmece Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Anne Elmas Eren, oğlu Hayrettin'in gözaltına alınmasını şöyle anlatmıştı:
Hayrettin Eren'in Saraçhane’de Ahmet Öztürk ve altı arkadaşıyla gözaltına alınarak, Karagümrük Polis Karakolu’na götürüldüğünü öğrenmeleri üzerine hemen karakola giden anne Eren o günleri şöyle anlatmıştı:
“Karagümrük Karakolu’na gidip takip ettiğimizde şubeye götürdüklerini söylüyorlar. Gayrettepe Şube’ye gidiyoruz, ‘Öyle biri yok, biz de arıyoruz, bulamıyoruz’ diyorlar. Tekrar Karagümrük’e geliyoruz. ‘Yok’ diyorlar. ‘O yanlışlık oldu' diyor ardından da gözaltı listesinin olduğu defterin bir sayfasını yırtıyorlar. Çıldırıyorum. O zamanlar böyle değildim. Gençtim. Elim, ayağım tutuyor. İstanbul kazan ben kepçe dolaşıyorum. Gittim bir gün şubenin önüne. Kasım ayıydı. Kasım ayında puslu, çamurlu havalar oluyor. Kapıdaki görevliye ‘Hayrettin Eren’in annesiyim, burada diyorlar’ dedim. ‘Teyzeciğim ben sana haber getiririm' dedi. Gitti, iki dakika durdu durmadı, bir kahkaha ki yırtıyor ortalığı. Geldi, ‘Yok, yok teyzeciğim’ diyor ama çocuk ‘yok’ diyemiyor gülmekten. 'Oğlum niye alay ediyorsun' dedim. Cevap vermedi."
‘ARABAMIZI GÖRDÜM'
"Arkama baktım, iki üç araba duruyor, bizim araba da orada. ‘Oğlum sen, Hayrettin yok, dedin ama arabamız burada duruyor’ dedim. Gri elbiseli şapkası inik biri geldi. ‘Ne arıyorsun’ dedi. ‘Oğlum burada, arabamız bu’ dedim. Plakayı almışlar. Plakası yok fakat vurulan yerden, içindeki dekordan tanıdım arabamızı. Sağ kolumdan itti beni. Dört ayak durdum. Ellerim çamurlandı. Kalktım bir ellerime baktım, bir polise... ‘Teyze başını derde sokma’ dediler. Kovdular beni, eve geldim. Çıldırıyoruz, ne yapacağımızı bilemiyoruz.”
MAHKEME TANIKLARI DİNLEMEDİ BİLE
Hayrettin Eren ile birlikte gözaltına alınan sekiz kişi çıkarıldıkları askeri mahkemelerde Hayri'nin de kendileriyle birlikte olduğunu, onun da kendileriyle birlikte yargılanması gerektiğini söylediler, ancak hiçbir yanıt alamadılar. Ailesinin başvurduğu tüm makamlardan 'Hayrettin Eren gözaltına alınmadı' cevabı aldı. Oysa onu günlerce Gayrettepe'deki siyasi şubede görenler vardı. Tanıklar Hayri'nin işkencelerden geçirildiğini anlattı. Mahkemeler tanıkların ifadelerini bile almadı.
ERDOĞAN'A 'OĞLUMUN TEK BİR KEMİĞİNE BİLE RAZIYIM' DEDİ
Elmas Eren, en son 12 Haziran 2011 genel seçimleri öncesi Dolmabahçe’de 'Cumartesi Anneleri' ile buluşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesinde oğlu Hayrettin'in akıbetini sormuştu. Eren'in Erdoğan'a söylediği şu sözleri o dönem gündemde uzun süre yer aldı: "Oğlumun tek bir kemiğine bile razıyım. Senden oğlumun mezarını istiyorum."
Elmas Eren'in küçük oğlu Faruk Eren bir süre önce yayımlanan 'Kayıp Bir Devrimin Hikâyesi' isimli kitabında ağabeyi Hayrettin Eren'i ve ailenin mücadelesini de anlatmıştı. (HABER MERKEZİ)