Murat Dağı’nda bilirkişi incelemesi yapıldı

Osman Çaklı

İZMİR - Ege Bölgesi'nin en yüksek sıra dağı ve en büyük su havzası olan Murat Dağı’na bilirkişi heyeti atandı. Heyet dün Karaağaç köyünde 235 hektarlık alanda incelemelerde bulundu. Murat Dağı'ndaki Anadolu Export firmasının maden aramalarına ‘ÇED olumlu’ raporu verilmesinin ardından 60’a yakın kurum iptal davası açmıştı.

İnceleme öncesi çevre örgütleri, yaşam savunucuları ve avukatlar bir araya gelerek basın açıklaması düzenlediler. Basın toplantısında; CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ve milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Hüseyin Yıldız, Suat Özcan, Jale Nur Süllü, Ahmet Vehbi Bakıroğlu, Özkan Yalım, Ali Fazıl Kasap, Utku Çakırözer, İYİ Parti Milletvekili Şenol Sunat ve ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer gibi isimler yer aldı.

'BU DAVANIN ASIL SAHİPLERİ SİZLERSİNİZ'

Bilirkişi inceleme öncesi konuşan Kütahya Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Ali İhsan Bakır, "Murat Dağı için vermiş olduğumuz mücadelenin kritik günü. Resmi kurumlar olarak -Kütahya Barosu, Eskişehir Barosu, Uşak Barosu ve İzmir Barosu- biz bu davaya sahip çıktık; ancak bu davanın asıl sahipleri sizlersiniz. Siz bu davaya sahip çıktıkça çok büyük tepki göstermemiz gerekiyor. Köy muhtarı köyün bekçisidir. Köy kanununa göre köyün haklarını savunur. Bizim bugünkü mücadelemiz hava, toprak, su ve insanın sağlığıdır. Milletvekilleri yanımızda onlar bu işin yükünü çekecekler” ifadelerini kullandı.

Asıl mücadelenin bundan sonra başladığını belirten Bakır, “Burada henüz tesisler kurulmadı, ağaç kıyımı yapılmadı. Sizler mücadelenizi devam ettirirseniz yürütmenin durdurma kararı çıkacaktır. Siyanür havuzları Karaağaç köyüne 750 metre, eleme kırma tesisleri ise 350 metre uzaklıkta. Murat Dağı gördüğünüz gibi bir tabiat harikası. Maden şirketleri devlet şirketlerinden 800 milyon TL civarında teşvik primi aldı. Kurulan havuzlarla Murat Dağı yok olacak. Gelinen noktada biz gerekli itirazlarımızı yaptık. Maalesef bir belediye bu süreçte açıklama yaparak altın-çözelti havuzlarının hiçbir zararı yoktur dedi. Deprem bölgesinde altın-çözelti havuzlarının çökeceği çok kuvvetle ihtimal. Mücadele çevre örgütleriyle beraber olacak. Murat Dağı Gediz, Büyük Menderes ve Sakarya Havzası’nı besliyor. Bu çalışmalardan sonra bu kaynakların tamamen kuruması demek. Devlet halkın yanında olmalıdır. Ancak son günlerde verilen teşviklerle devletimizin halkın yanında olmadığını görüyoruz” dedi.

'KAZ DAĞLARI'NIN HALİNİ GÖRDÜNÜZ'

Keşif bölgesine bilirkişi dışında bölge barolarıyla birlikte basının da girmesine bölge idare mahkemesi tarafından izin verildi. Karaağaç köyünde açıklama yapan İYİ Parti Ankara milletvekili Şenol Sunat, “Burada böyle bir maden açıldığında olacaklar en azından canlı olan 2 milyona yakın olan ağaç kesilecek ve bu dağ bölgesinde kırık fay hatları bulunmakta, üstelik burası volkanik bir deprem bölgesi. Hem su kaynaklarının yok olmaması hem de dinamitlerle dağın patlatılmaması, siyanür havuzlarıyla zehirlenmemek için buna karşı çıkmamız gerek. Biz anayız hanımefendiler biz çocuklarımıza torunlarımıza bu güzellikleri bırakmak zorundayız. Milletin cebi para dolacak diye talan ekonomisi sürecek diye rantçılar zengin olacak diye biz millet olarak hangi siyasi görüşten olursak olalım birlik olup bunların karşısına dikilmek zorundayız. Bakın dün Kaz Dağları'nın halini gördünüz, biz de gittik gördük içimiz yandı ve öyle bir şey ki pıtrak gibi çoğalıyor, bir iki maden şirketi değil sırada yüzlercesi bekliyor. Bir yerde izin aldılar mı diğer şirketlerde akbaba gibi konacaklar” ifadelerini kullandı.

Daha sonra bir kişi “Biz başka yerde yaşamak istemiyoruz, köyümüzde maden istemiyoruz sonuna kadar karşı çıkacağız” dedi.

'10 DÖNÜM ARAZİDE 4 AĞAÇ VARMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİ'

Bilirkişi incelemesi sırasında bilgilendirme yapmak isteyen bir orman mühendisi, ÇED olumlu raporunda, 10 dönümlük arazide sadece 4 ağaç varmış gibi gösterildiğini bu durumun mahkemeyi aldatmak olduğunu söyleyerek gerekli incelemelerin yapılması istedi. Ardından bilirkişi ile görüşen Kütahya Barosu Çevre Komisyonu başkanı Ali İhsan Bakır, “Yapılacak olan patlatma, 31 milyon ton hafriyatın nakli sırasında gürültü kirliliği ve iş makinelerinin çalışması sırasında oluşacak toz bulutlarının havaya, doğaya, içme suyuna ve insan sağlığına vermiş olduğu hasarın bilimsel olarak değerlendirilmesini talep ediyoruz” dedi.

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu da yazılı açıklamasında, "Binlerce ton dinamit ile dağın un ufak edilmesi bereket fışkıran dağın ölüm çukurlarına dönmesi demek. Patlatılacak dinamitlerle evlerimizin duvarlarının üstümüze yıkılması demek. Kısaca Murat Dağı'nda maden açılması; önce suyun bitmesi ve sonra yaşamın yok olması demek. Bununla da kalmayacak" ifadelerini kullandı.