Katliam mağdurlarından Davutoğlu'na: Biz neden ve nasıl öldürüldük?

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 'terörle mücadele' konusunda 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihlerini işaret ederek yaptığı açıklamaya bu dönemde yaşanan katliamlarda yaşamını yitirenlerin yakınlarından ve avukatlarından tepki geldi. 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu’ndan İlke Işık, 21 Kasım’da tutuksuz sanıklar yönünden görülecek Ankara Katliamı davasını hatırlatarak, “Eğer Davutoğlu bu döneme ilişkin hesap vermek istiyorsa buyursun gelsin” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Yeni parti hazırlıklarını sürdüren eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran-1 Kasım tarihleri arasını işaret ederek, “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz” sözleri üzerine bu tarihler arasında yaşanan katliamlarda yaşamını yitirenlerin yakınları ortak açıklama yaptı.

Suruç Aileleri İnisiyatifi, 5 Haziran Amed Aileleri İnisiyatifi ve 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin (10 Ekim-Der) ortak açıklamasının Ankara’daki adresi 10 Ekim-Der binası oldu. Dernek başkanı Mehtap Sakinci Coşgun tarafından okunan açıklamada Davutoğlu’na, “Başbakanlığınız sırasında Amed, Suruç ve On Ekim davalarına iktidar tarafından müdahalede bulunulmuş mudur? Bugün Amed, Suruç ve On Ekim davaları sürmektedir. Sayın Ahmet Davutoğlu halkına karşı sorumluluk duyan bir siyasetçi gibi davranıp bu davalara gelerek bildiklerinizi anlatmayı, kameralar karşısında ima ettiğiniz gerçekleri mahkeme salonlarında da açıkça ifade etmeyi düşünüyor musunuz? Yoksa bildiklerinizi AKP ile girdiğiniz mücadelede bir koz olarak kullanmayı mı planlıyorsunuz? 7 Haziran-1 Kasım arasında biz neden ve nasıl öldürüldük?” ifadeleriyle seslenildi.

‘TERÖR ÇETELERİ, BİZİ AMED’DE , SURUÇ’TA, ANKARA’DA ÖLDÜREN ÇETELER MİDİR?’

Ahmet Davutoğlu’na ve iktidara seslenildiği belirtilen açıklamada, "Ülkemiz sizin iktidar döneminizde tarihin en kanlı cihatçı çetesinin geçiş yolu haline getirilmiş, IŞID militanlarının ellerini kollarını sallayarak dolaşabildiği, hatta bazı bölgelerde kimlik kontrolü yaptığı, istediği gibi örgütlenebildiği, yargı süreçlerinden kolaylıkla sıyrılabildiği konforlu bir alana dönüştürülmüştür. Dışişleri bakanlığınız döneminde ‘öfkeli gençler’ dediğiniz IŞİD çetecileri öfkesini her nedense Türkiye'nin muhalif kesimlerine kusmuş yaptığı kıyımlar sizin tabirinizle ‘oylarınızı arttırarak’ partinizin 1 Kasım'da yeniden tek başına iktidar olmasına büyük katkıda bulunmuştur. Bu katliamların ve saldırıların araştırılması için mecliste verilen önergeler iktidarınız döneminde reddedilmiş, yargı süreçleri etkin bir şekilde yürütülmeyerek yeni katliamlara yol açılmıştır. Davutoğlu'na soruyoruz. 1 Kasım seçimleri öncesinde yaptığınız Van mitinginde 'AK Parti iktidardan indirilirse sokaklarda terör çeteleri dolaşacak' cümlenizdeki terör çeteleri bizi Amed'de Suruç'ta Ankara’da öldüren çeteler midir?" denildi.

‘EĞER HESAP VERMEK İSTİYORSA BUYURSUN GELSİN’

Ortak açıklamanın ardından konuşan 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu’ndan İlke Işık Davutoğlu’nun 7 Haziran- 1 Kasım tarihleri arasından “gururla” söz ettiğini belirterek, “103 kişiyi elini kolunu sallayarak IŞİD’liler katletti. Hemen arkasından seçim oldu ve yine dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu 'gururla anket yaptırdık ve oylarımız arttı' demişti. Biz bunları hiç unutmadık” diye konuştu.

10 Ekim Ankara Katliamı’nın tutuksuz sanıklar yönünden devam eden davasının 21 Kasım 2019 tarihindeki duruşmasına Davutoğlu’nun gelerek ifade vermesini talep eden Işık sözlerini şöyle sürdürdü:

“Davutoğlu bu dönemden üzüntü ile bahsetmiyor. Katliamlar oldu çok üzgünüm ben bu dönemin hesabını vermek istiyorum demiyor. 7 Haziran- 1 Kasım arasında ne pahasına olursa olsun iktidarı sağladım, bu yüzden benimle gurur duymalısınız diyor. AKP içindeki kendi siyasi manevrasına, çıkar ortamına yer ve olanak sağlamaya çalışıyor. Kimse bizim acılarımızı ve yerine gelmeyen adaleti kendi çıkarları için kullanmasın. Buna asla izin vermeyeceğiz. Eğer Davutoğlu bu döneme ilişkin hesap vermek istiyorsa buyursun gelsin. 21 Kasım’da Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bizim duruşmamız devam edecek. Çünkü biz hala adalet diyoruz. 10 Ekim, Suruç, Diyarbakır ve o dönemki bütün katliamların siyasal bağlantısı vardır. 1 Kasım seçimlerini kazanmak pahasına bu katliamlar gerçekleştirilmiştir. Davada başından beri gerçek sorumluları yargılayın sözlerimizi bir kez daha söylüyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz.” (DUVAR)