Polis soruşturuyor, sözleşmeli hekimler kovuluyor!
İstanbul’da, aralarında 10 yıldır görevini sürdüren doktorların da bulunduğu 15 aile hekiminin sözleşmeleri, güvenlik soruşturmalarının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle feshedildi. Geçmişe yönelik yapılan soruşturmaların polisler tarafından yapıldığını ve meslektaşlarının hangi gerekçeyle işlerinden olduklarını bilmediklerini ifade eden Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Yaşar Ulutaş, “Polisin soruşturması doktoru işinden ediyor” dedi.
ANKARA - İstanbul’da görev yapan 15 aile hekiminin sözleşmeleri, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kararıyla feshedildi. Aile hekimlerinin sözleşmelerinin feshedilmesine dayanak olarak, OHAL döneminde yayımlanan 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Devlet Memuru Kanunun 48’inci maddesine eklenen “Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” hükmü gösterildi.
Aile hekimi ihtiyacı olan yerlere açıktan atanan, yani Sağlık Bakanlığı ile sözleşme yaparak göreve başlayan 15 hekim arasında çalıştıkları yerde yaklaşık 10 yıldır görev yapanlar da bulunuyor. Sözleşmenin feshedildiğine dair hekimlere ulaştırılan belgede soruşturmanın neden olumsuz sonuçlandığına ve nasıl yapıldığına dair bilgi yer almazken, sözleşmesi feshedilen aile hekimlerinin herhangi bir kıdem tazminatı ya da işsizlik maaşına başvurma hakları da bulunmuyor.
‘BİR İNSANIN CEZALANDIRILMASI İÇİN SUÇ İŞLEMESİ GEREKİR’
Sözleşmeleri feshedilen 15 hekimin, doktor açığı olan ve hekimlerin çalışmayı talep etmediği yerlerde görev yaptığını belirten Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Yaşar Ulutaş, Anadolu’nun farklı şehirlerindeki aile hekimlerine yönelik geçmişe dönük güvenlik soruşturması yapıldığını ve gerekçe açıklanmadan sözleşmeleri feshedilen hekimler olduğunu söyledi.
Polislerin aile hekimlerinin çalıştığı bölgelere giderek hekimler hakkında bilgi topladığını ve buna dayanak olarak hazırlanan raporlarla sözleşmelerin feshedildiğini belirten Ulutaş, “Polis çalıştığınız semtte sizinle ilgili bilgi topluyor. Sizi sevmeyen bir kişi sizin hakkınızda FETÖ’cü ya da PKK’lı dedi. Bu polis raporuna yansıyor ve siz görevinizden oluyorsunuz. Yani polisin soruşturması doktoru işinden ediyor. Arkadaşlarımızın bir kısmı yaklaşık 10 yıldır buralarda çalışıyor. 8 yıldır bir şey yoktu da neden 8 yıl sonra bir şey akıllarına geldi ve olumsuz kararı verildi. Arkadaşlarımıza bir kağıt gelmiş ama açık bir şey yok. Bir insanın cezalandırılması için suç işlemesi gerekir. 15 arkadaşımızı görevden almaya neden olacak suç nedir? Hangi kanunu, hangi kuralları ve hangi yönetmeliği çiğnedi ki görevden alındı arkadaşlarımız? Bununla ilgili veri yok. Arkadaşlarımız suçunun ne olduğunu bilmiyor” dedi.
İÇİŞLERİ VE SAĞLIK BAKANLIKLARINDAN RANDEVU TALEP EDİLDİ
Bu tabloyu açıklamakta zorlandıklarını ve İçişleri ile Sağlık Bakanlıklarından randevu talep ettiklerini aktaran Ulutaş, İstanbul’da aile hekimi olarak görevlendirilen yabancı uyruklu doktorların olduğunu söyledi. İstanbul’da çok lüks bir semtte kiralar yüksek olduğu için aile hekimliği merkezinin açılamadığını ve merkeze uzak bölgelere gitmek istemeyen hekimler nedeniyle hekim açığının olduğunu ifade eden Ulutaş şunları kaydetti:
“Türkiye vatandaşları hekimler bulamadıkları için dışarıdan gelen hekimlere bu alanları açtılar. İstanbul’da Türkiye vatandaşı olmayan ciddi bir hekim popülasyonu var. Buralara Türkiyeliler tercih etmediği için başka ülke vatandaşları görevlendirdiler. Zaten hekim ihtiyacı varken, çalıştıracak hekim ararken kendi vatandaşlarımızın görevden alınması handikap ve çok ilginç bir yaklaşım.”
‘İNSANLAR 3 BİN HASTA BAKAN HEKİMLERE YÖNLENDİRİLECEK’
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sinan Adıyaman’a göre ise sözleşmeleri feshedilen 15 kişi tamamen “keyfi sebeplerle” görevlerinden uzaklaştırıldı. Sözleşme feshedilme sürecinin başka aile hekimlerini de etkileyebileceğini belirten Adıyaman, “Bu atılan hekimlerin yerine başka birileri gelmezse insanlar hekimsiz kalacaklar. İnsanlar 3 bin hasta bakan hekimlere yönlendirilecekler ve dolayısıyla aldıkları hizmetin de kalitesi düşecek” dedi.
‘HASTAYI MÜŞTERİ, HASTANELERİ DE İŞLETME OLARAK GÖRÜYORLAR’
Tıp mezunlarının zorunlu görev öncesi güvenlik soruşturmalarına tabii tutulduğu bir dönemde aile hekimlerine yönelik de geçmişe dönük soruşturmaların yanlış olduğunu belirten Adıyaman, son dönemde doktorlara yönelik hükümet politikalarını ise şu sözlerle değerlendirdi:
“Bu durumu iktidarın genel politik tavrından ayrı tutmamak gerekiyor. İktidara geldiklerinden bu yana hastayı müşteri, hastaneleri de işletme olarak görüyorlar. Şu anda yaptıkları şehir hastanelerini dışarıdan gelecek hastalara göre dizayn etmeye çalışıyorlar. Biz başından beri ulaşılabilir, ücretsiz ve herkese eşit sağlık diyoruz. Bundan tamamen uzaklaşmış durumdayız. Hekimleri bir işletmeye para kazandıracak insanlar olarak görüyorlar. Bu hekimleri bu değerde görüyorlar. O gider öteki gelir diyerek devlet anlayışından farklı yaklaşıyorlar ve bu da birçok yanlış politikayı beraberinde getiriyor.”