Murat Yetkin: Üçlü zirveden en mutlu ayrılan Ruhani
Murat Yetkin, Beştepe'de değil Çankaya Köşkü'nde yapıldığını vurguladığı liderlerin üçlü zirvesinden çıkan sonuçları, ''Suriye siyasetinde değişim'' olarak değerlendirdi. Yetkin, zirveden en çok Ruhani'nin mutlu ayrıldığını, görüşmede verilen pozların 'birlik ve beraberlik' vurgulu olduğunu ve Ortadoğu siyasetinde de 'revizyon' başladığını yazdı.
DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, internet sitesinde yayınladığı yazısında, Ankara'da gerçekleştirilen üçlü zirveye değindi. Hali hazırda yürütülen Suriye siyasetinin değiştiğini ifade eden Yetkin, Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan fotoğraflara ve liderlerin açıklamalarına dayanarak, "zirveden en memnun çıkan liderin Ruhani olduğunu" belirtti.
Erdoğan'ın Putin'den, 'Türkiye'nin İdlib'teki gözlem noktalarına Suriye yönetimi tarafından saldırı yapılmayacağına dair söz aldığını' aktaran Yetkin, Suriye Anayasası için yazım komitesi oluşturulmasını da yorumladı. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'de dolaylı da olsa Suriye rejimini muhatap alacağını vurgulayan Yetkin, Türkiye'nin Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) verdiği desteğin de yavaş yavaş azalacağını kaydetti. Tüm gelişmeleri 'Ortadoğu siyasetinde revizyon başlangıcı' olarak sonuçlandıran Yetkin'in yazısının bir bölümü şöyle:
"Yani, 16 Eylül Üçlü Zirvesi itibarıyla Türkiye’nin ÖSO olarak da bildiğimiz 'silahlı Suriye muhalefetine' sekiz yıldır verdiği desteği kademeli olarak söndürmeye başlayacağından söz edebiliriz.
Bunun yerini, yeni rejim kurulana dek Suriye topraklarında -eğer kurulursa- kurulacak güvenli bölgelerde, Türkiye’den sönecek 3 milyon göçmen için yapılacak inşaatlara yoğunlaşmak alacak.
Bu arada önemli bir bilgiyi de Erdoğan cümle arasında verdi: göçmenler için kurulacak -ve umuluyor ki- Türk müteahhitlerin yapacağı bu yerleşim birimlerinin masraflarının karşılanması için Erdoğan’ın konuştuğu liderler arasında Almanya Şansölyesi Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yanısıra, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman da varmış. Bu da akıla gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrasında fena halde gerilen ilişkilerin yumuşamaya başladığını gösteriyor. Bu da Erdoğan’ın son sekiz yıldır sürdürdüğü, sadece Suriye değil, Orta Doğu siyasetinde revizyona gitmeye başladığına başka bir işaret olabilir."