Musa Anter katledildiği yerde anıldı
Kürt gazeteci Musa Anter, katledilişinin 27’nci yılında gazeteciler, siyasetçiler ve sevenleri tarafından vurulduğu yere karanfiller bırakılarak anıldı. Dicle Anter, babasının bundan 70 yıl önce çaldığı Kürtçe ıslık nedeniyle gözaltına alınıp dövüldüğünü hatırlatarak, “Ancak şimdiye baktığımızda, Kürt dili, Kürt kültürü yoktur deniliyor. Kürt yoktur diyorlar, yok olmamızı istiyorlar. Bu dayatmayı kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi.
DUVAR - Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Seyrantepe Semti Cumhuriyet Mahallesi’nde 20 Eylül 1992 tarihinde JİTEM tarafından katledilen Kürt gazeteci-yazar Musa Anter (Apê Musa), katledilişinin 27'nci yılında adına vurulduğu sokakta dikilen anıtın önünde anıldı.
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) öncülüğünde düzenlenen anmaya, Anter’in oğlu Dicle Anter, HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır İl Temsilcisi Mahmut Oral, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu yöneticileri, Anter’in yakınları ve çok sayıda gazeteci katıldı.
100'DEN FAZLA GAZETECİ KATLEDİLDİ
Anmada konuşan ÖGİ Sözcüsü Hakkı Boltan, Musa Anter ile birlikte 100’den fazla gazetecinin katledildiğini hatırlatarak, “Hala birçoğunun katili bilinmiyor. Özgür basına yönelik geçmişten günümüze çok planlı bir saldırı var. Günden güne bu saldırılar artıyor. Apê Musa’yı katlettiklerinde onun mücadelesini de onunla birlikte öldürmeyi hedeflediler. Öldürerek onu sessiz bırakabileceklerini sandılar. Ancak Apê Musa’yı katlettiklerinde gördük ki, onun ve özgür basının mücadelesini mezarlara gömemediler" diye konuştu.
DİCLE ANTER: YOLUNDA DEVAM EDECEĞİZ
Dicle Anter, babasının bundan 70 yıl önce çaldığı Kürtçe ıslık nedeniyle gözaltına alınıp dövüldüğünü hatırlatarak, “Ancak şimdiye baktığımızda, Kürt dili, Kürt kültürü yoktur deniliyor. Kürt yoktur diyorlar, yok olmamızı istiyorlar. Bu dayatmayı kesinlikle kabul etmiyoruz. Apê Musa’nın yolunda yürümeye devam edelim” diye konuştu.
HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan da Apê Musa’nın Kürtlerin filozofu olduğunu ve karanlık güçlerin barışın, özgürlüğün filozofunu katlettiklerini dile getirdi. Ceylan, “Onu katlettiler ama yüzlerce arkadaşı onun izinden yürüyor, mücadele devam ediyor. Bunu yapanlar onların yanına kalacak sandı, ancak kalmayacak, halkın vicdanında mahkum olacaklar” dedi.
MIZRAKLI: ONLARI GEÇ TANIDIM, ŞANSIZDIM
Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı ise konuşmasında, 1990 yılında İHD Genel Kurulu’nda Musa Anter ve Vedat Aydın ile tanışma fırsatı bulduğunu anlattı. Mızraklı “Onları geç tanıdım, onun için şansızdım. Keşke onların bıraktığı o değerlerden, o sözden, o dilden daha fazla yaralanabilseydim. Apê Musa’nın Dicle Talebe Yurdu’nda başlayan, öncesi ve sonrası da doğan o süreç, bugün yüz binler değil, on milyonlarla tarif edilen, onurlu soylu barış, demokrasi, özgürlük arayışının tohumları, ebeleri oldu” diye konuştu.
Konuşmalardan sonra anmaya katılanlar, “Özgür basın susturulamaz” sloganı atarak Anter’in vurulduğu sokağa yürüdü ve buraya karanfil bıraktı, saygı duruşunda bulundu. Anmaya katılanlar, daha sonra Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Akarsu (Sitîlîlê) Mahallesindeki Anter’in mezarını ziyaret etmek için yola çıktı. Anter'in mezarındaki anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri ve yöneticileri, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üyeleri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Başkanı ve üyeleri, sivil toplum örgütleri ve basın örgütleri temsilcileriyle gazeteciler katıldı.
JİTEM DAVASIYLA BİRLEŞTİRİLDİ
Musa Anter, 20 Eylül 1992'de Kültür-Sanat Festivali için Diyarbakır'daken, Seyrantepe Mahallesi'nde yeğeni gazeteci-yazar Orhan Miroğlu ile birlikte silahlı saldırıya uğradı. Anter öldü, Miroğlu yaralandı.
Abdülkadir Aygan, 2004'te "İtirafçı Bir JİTEM'ci Anlattı" adlı kitabında Anter cinayetiyle ilgili Binbaşı Ahmet Cem Ersever, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım, Mustafa Deniz, "Hogir" kod adlı Cemil Işık, Suriye İstihbarat Örgütü El Muhaberat'ın eski elemanı Neval Boz, JİTEM Telsiz Kumanda Merkezi'nde görevli Ali Ozansoy, JİTEM Tim Komutanı Savaş Gevrekçi ve "Şırnaklı Hamit"in adını verdi.
Anter Ailesi, aradan geçen sekiz yılda Türkiye'de yürütülen soruşturmada sonuç alamadığı için 2000'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Sonuçta AİHM 19 Aralık 2006'da Musa Anter'in yaşam hakkının ihlal edildiği ve cinayet hakkında yeterli soruşturma yürütülmediği için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 2. maddesi'nin iki kere ihlal edildiğine ve Anter Ailesi'nin mahkemeye etkin başvuru hakkının elinden aldığı gerekçesiyle AİHS'in 13. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. Türkiye 28 bin 500 euro ödemeye mahkûm oldu.
Cinayet uzun süre "faili meçhul" kaldıktan sonra 29 Haziran 2012'de tetikçi zanlısı Hamit Yıldırım Şırnak'ta yakalandı ve tutuklandı. Cinayette adı geçenlerden Ersever, Deniz, Boz ve Işık öldürüldü. Aygan yurt dışına kaçtı. Yeşil'in akıbeti ise bilinmiyor.
2014 yılında Musa Anter Davası’nın, JİTEM Ana Davası’yla birleştirilmesi talebi, davanın sürdüğü Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 2015 yılında Musa Anter Davası “güvenlik gerekçesiyle” Ankara’ya nakledildi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi birleştirme kararına itiraz etti. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin itirazını değerlendiren Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşti. Bir sonraki duruşma 25 Eylül 2019 günü saat 14:00’te görülecek. (HABER MERKEZİ)
Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’ni alan gazeteciler belli oldu