'Hukuka giriş sınavı yeni sektör oluşturacak'
AK Parti’nin ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ çerçevesinde hazırladığı ilk yargı paketi taslak metninde yer alan ‘Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’ meslek örgütleri ve sendikalar tarafından tartışmaya açıldı. Hukuk Fakülteleri’ndeki nitelik artırılmadan sınavın çözüm olmayacağını düşünen de var, düzenlemenin hemen yürürlüğe girerek mevcut hukuk fakültelerindeki öğrencileri kapsaması önerisi getiren de var. Sınav sisteminin yeni bir sektör oluşturacağına da dikkat çekildi.
ANKARA- Adalet Bakanlığı’nın ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ kapsamında hazırladığı ilk yargı paketi taslak metni muhalefet partilerinin görüşüne sunuldu. Taslağın ekim ayı başında teklife dönüştürülerek TBMM’ye sunulması bekleniyor.
38 maddeden oluşan yargı paketi ile 15 ayrı kanunda değişiklik öngörülüyor. Bu değişiklikten biri de ‘Hakim ve Savcılar Kanunu’ ile ‘Avukatlık Kanunu’nu kapsıyor. Buna göre; hakim-savcı adaylığı sınavına girmek ve avukatlık stajına başlamak için ‘Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda veya ‘İdari Yargı Ön Sınavı’nda başarılı olma şartı aranacak. Hukuk mesleklerine giriş sınavı yılda en az bir defa, idari yargı ön sınavı ise 2 yılda en az bir defa yapılacak. ÖSYM tarafından yapılacak sınav test şeklinde olacak ve en az 150 soru sorulacak. Sınavda başarılı olmak için 100 üzerinden en az 70 puan almak gerekecek. Hakim ve savcılıkta adaylık süresi 2 yıl olarak belirlenecek. Hukuk fakültesi mezunlarını sınav sistemine tabi tutmayı öngören düzenlemeyi Ankara Barosu başta olmak üzere meslek örgütleri ve sendikalar değerlendirdi.
'MESLEĞE GİRİŞ SINAVI İÇİN 4 YIL ÇOK GEÇ'
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, yargı paketinde yer alan ‘Hukuk Mesleğine Giriş’ sınavını eleştirmek ile birlikte desteklediklerini ifade etti. Baro olarak en büyük eleştirilerinin söz konusu sınavın 4 yıl sonra yürürlüğe girecek olması olduğunu belirten Sağkan, “Türkiye’de hukuk fakültelerindeki eğitim niteliği çok düşük. Dolayısıyla hukuk fakültesini kazanmış olmak, kişileri hakim-savcı-avukat veya noter olmak hususunda kazanılmış hak sağlamaz. Dolayısıyla bu sınav staja henüz başlamamış olan ve mevcutta öğrenci olanları da kapsaması gerekirdi. Sınavın 4 sene sonra yürürlüğe girecek olması bu sınavı büyük anlamda işlevsiz hale getirmiştir” ifadelerine yer verdi.
'ÇOKTAN SEÇMELİ SINAV HUKUK MESLEĞİNE UYGUN DEĞİL'
Sınavın ‘çoktan seçmeli’ olmasının da hukuk mesleğinin özüne aykırı olduğuna dikkat çeken Sağkan, yazılı sınav yapılmasını önererek şöyle konuştu:
“Bu sınav, hukuk fakültelerinin niteliğini artırmaya yönelik getiriliyor; ancak sınav tipinin çoktan seçmeli olması fakültelerin eğitim sistemini sınava dönük şekillendirmesine neden olacak. Bu da fakülteleri dersaneleştirerek niteliksiz eğitim alınmasına sebep olacak. Fakülteler hukukçu yetiştirmekten ziyade sınavda başarılı olacak öğrenci yetiştirmek gayretine girecekler. Yani, hukuk mesleği çoktan seçmeli sınava uygun değil; yasanın yorumlanması gerekiyor, bu yorumun da çözüm aşamasında avukat dili kullanılarak kağıda yansıtılması önemli. Bu açıdan sınavın çoktan seçmeli olmasının uzun vadede sorun oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla taslak metin Meclis'te tartışılırken, o tartışma içinde yer alacak vekillerin dikkatine bu konuların sunulması gerekiyor.”
ÇÖZÜM SINAVDA DEĞİL, FAKÜLTELERİ AZALTMAKTA
KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz, ‘Hukuk Mesleğine Giriş Sınavı’nın yargı bağımsızlığı sarsılmış bir ülkede çözüm olmayacağı görüşünde. Türkiye’de 140’a yakın hukuk fakültesi olduğunu, bu fakültelerin de senede binlerce mezun verdiğini hatırlatan Yılmaz, “Her üniversiteye hukuk fakültesi açarak yetersiz akademisyen kadrosu ile eğitim verip, hukuk mezunlarının meslek alanlarını ve iş alanlarını daraltarak bu sorun çözülmez. Hukuk fakültelerinden mezun olan hukukçular binleri aşınca mesleğe giriş sınavıyla çözüm arayışındalar. Hukuka giriş sınavının amacı niteliği artırmak değil, birikmiş binlerce kişiden eleme yapmak” dedi.
Yargı paketinde hukuk mesleğine giriş sınavının senede bir defa, ‘İdari Yargı Ön Sınavı’nın da iki yılda bir kez yapılacağına dikkat çeken Yılmaz, bu durumun yeni bir sektör oluşturacağını savunarak, “Hukuka giriş sınavına hazırlık kursları açılacak. Her sene hukukçulardan sınav ücreti alacaklar. Bu da bir sektöre dönecek. KPSS’den farklı bir sistem görmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
'FAKÜLTELERİN NİTELİĞİ ARTIRILMAZSA SINAV İŞE YARAMAZ'
Yargıçlar Sendikası Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan, hukuk fakültelerinin niteliği artırılmadan yapılan sınavın çözüm olmayacağını ifade ederek şöyle konuştu:
“Hukuk fakültelerine giriş kolaylaştırıldı. Fakültelerdeki eğitim düzeyi de çok yetersiz olunca mezun olanların bir kısmı kendi ofis açıyor, bir kısmı da ‘işçi avukat’ statüsünde karın tokluğuna çalışıyor. Ama yetkin olmadan mezun oldukları için hak kayıplarına neden olabiliyorlar. Ben bütün olarak bakıldığında sınavı doğru buluyorum; ama fakültelerdeki niteliğin de artırılması halinde bu sınav başarılı olabilir. Ama şu an hukuk fakültelerindeki eğitim ciddi bir sorun. Hocası olmayan hukuk fakülteleri var. Eğer bu iki konu paralel olarak götürülmezse hukuk fakültesinden mezun olanlar işsizler ordusuna katılacak.”
'AVUKATLAR DENETİM ALTINA ALINMAYA ÇALIŞILIYOR'
Avukatlar Sendikası adına konuşan avukat Sedef Ünal ise söz konusu sınav ile avukatların denetim altına alınmaya çalışıldığını savunarak şunları söyledi: “Bugün, Türk yargısı büyük bir itibar kaybındayken, hukuk tamamen ayaklar altındayken, buna karşı duruş yalnızca avukatlardan gelmektedir. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ile iktidar artan hukuk fakülteleri bahanesi ile avukatlık mesleğine girişi denetim altına almaya çalışıyor. Buradaki asıl hedef iktidarın kontrol edemediği sacayağı olan avukatlardır. Bilhassa şartlarını ve şeklini Adalet Bakanlığının belirleyeceği ve ÖSYM’nin gerçekleştireceği sınavın bu amaca hizmet edeceği düşünülmektedir” dedi.