Turizm sezonu 1.5 milyon işsizle kapanacak
Turizm sektöründe sezonun kapanmasıyla işsiz kalacak yaklaşık bir buçuk milyon ‘turizm işçisi’ çalışma koşullarının düzeltilmesini istiyor. Devrimci Turizm-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, Türkiye’nin turizm işçilerinin çalışma koşullarını önceleyen ILO sözleşmesinin bir an önce imzalanmasını talep etti.
ANKARA - Turizm gelirini 2018 yılında 46 milyon ziyaretçi ve 29.5 milyar dolar ile kapatan Türkiye, geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından açıklanan ‘2023 Turizm Stratejisi’ ile gelir ve pazar odaklı büyüme modeline geçiyor. Bu amaç doğrultusunda 220 milyon dolar ‘tanıtım’ bütçesiyle turizm hedefi 75 milyon, gelir beklentisi ise 65 milyar dolar olarak belirlendi. Hedefler büyütülürken, ‘turizm işçileri’ ise yaşam ve çalışma koşullarının düzeltilmesi için adım bekliyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) turizm işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik sözleşmesini imzalamayan Türkiye'de turizm sektörü bu yıl da sezonu bir buçuk milyona yakın işsiz ile kapatmaya hazırlanıyor.
'BİZİM İŞİMİZ AĞUSTOS BÖCEĞİ KARINCA HİKAYESİ'
Kış aylarında işsiz kalan turizm çalışanları ne iş olsa yapmak zorunda olduklarını söylüyor. Tatil bölgesindeki bir otelde kat görevlisi olarak çalışan bir personel, bir aya kadar işsiz kalacağının altını çizerek, “Bizim iş ağustos böceği-karınca hikayesindeki karınca misali. Yazın hiç durmadan çalışıp kışa hazırlanırız; tatilsiz, uykusuz ve yorgun. Kışın da ne iş olsa yapmak üzere sezon sonuna doğru iş aramaya başlarız” dedi.
Sezon boyunca çoğu zaman izinsiz çalıştıklarını ve çalışma koşullarının çok zor olduğunu ifade eden turizm işçisi, “Kimi zaman 2 saatlik uykuyla çalışıyoruz. Bu yüzden de güler yüzlü hizmet vermek bir süre sonra zorlaşıyor. Ancak bunun çaresini de bizim yakamıza taktıkları ‘güler yüz rozeti’ ile telafi etmeye çalışıyorlar. Turizmde yapılan strateji değişikliği, turizm işçilerinin koşulları üzerinde yapılmalı” dedi. Turizm Bakanı Ersoy’un açıklamaları için, “Bizler yok pahasına, belki sigortasız belki güvencesiz, belki uykusuz çalışırken turizme ayrılan bütçeden tek kuruş işçilerin koşullarının iyileştirilmesi için aktarılmıyor” diyen turizm personeli, turizm stratejisinin amacına ulaşması için önce turizm işçisinin koşullarını iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
TUR ŞOFÖRÜ TURİZM İŞÇİLERİ: 24 SAAT UYKUSUZ ÇALIŞIYORUZ
Turizm sektöründe çalışma koşullarının kötü olması nedeniyle ‘ölümle’ sonuçlanan kazaların yaşandığı bir başka boyut da tur operatörlerinde çalışan şoförleri kapsıyor. Sezon sonu işsiz kalacak olma sıkıntısı bir yana, süresiz çalışma saatleri, kısıtlı personel ve güvencesiz çalışma ortamı ile hayati tehlike arz eden bir meslek yapıyorlar. Bir firmada tur taşımacılığı yapan ve geçtiğimiz günlerde sezonun kapanmasıyla işsiz kalan bir turizm işçisi şoför, en büyük sıkıntının çalışma saatlerinden kaynaklanan uyku problemi olduğunu söyledi. Yaz sezonunda çalıştığı 4 ay boyunca 3 kez izin yaptığına dikkat çeken turizm çalışanı, turizm işçisinin koşullarını şu sözlerle anlattı: “Size belirli aralıklar ile (2-3 saat) 5-6 taşımacılık işi verirler. Şoför bekleme süreleri sırasında imkan varsa bir saat kadar kestirebiliyor. Yoksa eve gidip uyumak diye bir durum yok. Şoför duşunu bile petrolde alıyor. Bu şekilde 24 saat çalışan arkadaşlar var. Bu da kazalara neden olabiliyor.”
ÇALIŞMA SÜRELERİ 8 SAATTE SABİTLENMELİ
“Turizmde taşımacılıkta başıbozukluk var. Yetkililer tarafından denetim yapılması, varsa artırılması gerekiyor. Turizm işçilerinin çalışma koşulları mutlaka iyileştirilmeli. Turizmde bir dünya markası hedefiniz varsa önce turizm işçilerinin koşullarını iyileştirin. Bizler Türkiye’ye gelen yabancı turistleri taşıyoruz. Haberlere çıkıyor; tur kazası olduğunda şoför hatası yazılıyor. Aslında şoför hatası değil, yetkililerin ihmali. Çalışma sürelerinin en fazla 8 saat olması, çalışanları güvence altına alınması ve sosyal hakların sağlanması gerekiyor. Sigorta yapmayan işveren, maaşını alamayan arkadaşlar var. Bunun yanı sıra bir de sezon sonu işsiz kalacağımızı düşünüyoruz. Turizm atağı yapıldığı günlerde turizm işçisi sadece modern köle. Strateji bize öncelik değil, bizim üzerimizden kazanılan paranın artırılmasına yönelik.”
TURİZM, SEZONU BİR BUÇUK MİLYON İŞSİZ İLE KAPATACAK
DİSK’e bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, Bakan Ersoy’un açıkladığı 2023 Turizm Stratejisi'ni eleştirdi. Turizm işçilerinin hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik hedefler belirlenmeden turizm stratejisinin yürütülmesinin hata olduğunu savunan Yahyaoğlu, sezonun kapanmak üzere olduğunu işaret ederek 15 Kasım’a kadar bir buçuk milyona yakın turizm çalışanının işsiz kalacağını söyledi. Yahyaoğlu, “Kasım ayına kadar kademeli olarak eleman çıkarımı olacak. Türkiye’de turizmde sezon sonu işsizlik bir buçuk milyonun altında olmayacak" dedi.
TURİZM İŞÇİSİNE ‘ASKIDA’ BEKLETME MOBBİNGİ
Turizm işçilerinin yaşam ve çalışma koşullarının yeni bir düzenleme ile güvence altına alınması gerektiğine dikkat çeken Mustafa Yahyaoğlu, şöyle konuştu:
“Turizmde işsizlik sigortasından para alabilmenin ön şartları var. 600 gün içinde 200 gün prim ödemiş olmak gerekiyor. Turizmde çalışan arkadaşlarımızın 600 günde 200 gün prim ödeyebilmesi için senede 7 ay çalışması lazım. Ama Bodrum’da sezon 4 ay, Ayvalık’ta 2 ay, Çeşme’de 4 ay, Antalya’da 6- 7 gibi gözükse de bu mümkün olmuyor. Hadi bu mümkün oldu diyelim; bu sefer de askı uygulamasıyla turizmde işçiler işsizlik sigortasından yararlanamaz duruma düşürülüyor. İşverenler turizm işçilerinin çalışma durumlarını ‘askıya’ alıyor ve İŞKUR’a da bu şekilde bildiriyor. İşini kaybetmek istemeyen çalışan bu durumu kabul etmek zorunda kalıyor. Bir çeşit mobbing. Bu uygulama bir anlamda ücretsiz izin anlamına geliyor. İşveren ‘seni askıya aldım, seneye de geleceksin’ diyor. Ama yeni sezonda alacağına dair garanti yok. Bu durumdan Antalya’da birçok turizm işçisi mağdur. Hukuki bir karşılığı yok.”
'ILO SÖZLEŞMESİNİN İMZALANMASINI İSTİYORUZ'
Türkiye’deki otellerde çalışan personelin yüzde 30’unun Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan olmak üzere yabancı personel olduğuna dikkat çeken Yahyaoğlu, bu işçilerin bir kısmının kayıtlı, bir kısmının kayıtsız, bir kısmının ise stajyer adı altında ucuz iş gücü olarak çalıştırıldığını iddia etti. Türkiye’nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO- International Labour Organization) tarafından turizm işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik sözleşmeyi imzalamadığını hatırlatan Yahyaoğlu, “Türkiye, 1991 yılından bu yana bu sözleşmeyi imzalamıyor. Hükümetler 28 yıldır turizm işçilerinin yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik bir hedef önlerine koymadan turizm stratejisi yürütüyor. Ama bu strateji içinde işçiler yok. Biz bu sözleşmeleri imzalamalarını ve bunun gereklerini yerine getirmelerini, işsizlik sigortasını turizm işçilerini ve genel işçileri gözeterek yeniden düzenlemelerini istiyoruz” dedi.