Mevlüt Çavuşoğlu: Kod adı varsa teröristtir, benim neden yok?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile birlikte düzenlediği basın ortak basın toplantısında konuştu: General Mazlummuş bunlar kabul edilebilir şeyler değildir. Neden benim kod adım yok, neden sizin kod adınız yok. Dün akşam bunu net bir şekilde Pompeo'ya telefonda anlattım, ciddiyetini anladı.
DUVAR - Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, hakkında kırmızı bülten çıkarılan SDG Genel Komutanı Mazlum Kobani'nin iadesine ilişkin bir soruya, "Pompeo'ya telefonda anlattım, bu kişi bir teröristtir; ciddiyetini anladı. ABD'nin Interpol tarafından aranan bir teröristle diyalog kurması kabul edilemez." yanıtını verdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ortak basın toplantısından satır başları şöyle:
ALMANYA'YA GÜVENİMİZ SARSILDI: Almanya ile daima yakın iş birliği içinde olmak istiyoruz. Barış Pınarı Harekatımıza Almanya'dan gelen ölçüsüz tepkiler sebebiyle maalesef güvenimiz sarsıldı. Almanya'dan beklentimiz aramızdaki müttefiklik ruhuna uygun davranmaları ve terör karşı dayanışma içinde hareket etmeleridir. Almanya'da yaşayan Türkler kendilerini baskı altında hissediyorlar. Havaalanında uçağa binmek isteyen yolculara PKK yandaşlarının nasıl muamele ettiğini görüyoruz. Esasen bugünkü görüşmelerimizde Suriye meselesini tüm boyutlarıyla ele alma fırsatı bulduğumuz için memnunum. ABD ve Rusya'nın varılan mutabakatlarla sahada oluşan yeni durumu tanıdıklarını da vurguladım. Bu harekatın birçok amacı var; Suriyeli mültecilerin geri dönmesi de bunlardan bir tanesi. Mülteciler gönüllü ve güven içinde dönmeleri gerekiyor, tüm toplantılarımızda bu durumun altını çizdik. Terör örgütünden temizlendikten sonra bölgeye mülteciler yerleştirilecek. Türkiye-AB ilişkilerini de konuştuk. Almanya ile güçlü bağlarımız ve tarihi ilişkilerimiz var. Biraz önce bahsettiğim tüm konularda da Almanya ile yakın iş birliği içinde olma arzusundayız. Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanımızın Johnson, Macron ve Merkel'le bir araya gelmesini de görüştük.
ABD'NİN SAMİMİ OLMADIĞINI GÖRDÜK: Öncelikle Almanya kendi içinde anlaşsın. Farklı görüşler olduğunu görüyoruz. Güvenli bölge en başta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fikriydi. Bu saatten sonra çok gerçekçi bulmuyoruz. Samimi çaba sarf ettik. ABD'nin samimi olmadığını sahada gördük. Suriye'nin toprak ve sınır bütünlüğü konusu bizim için hassastır. İsrail ve Fransa'nın başını çektiği bazı ülkeler burada terör devleti kurmaya çalışırken kimse hassasiyet göstermiyordu. Biz her zaman gösterdik. BM'nin duyurduğu rakamı paylaşmak istiyorum; Barış Pınarı Harekatı bölgemize 30 bin kişi geri dönmeye başladı. Rusya ile son ziyaretimizde daha çok Suriye'yi konuştuk. F-35 konusunda Türkiye'nin bazı çalışmalara katılmaması haksızlıktır çünkü Türkiye F-35 projesinin ortaklarından biridir. ABD tek taraflı bazı adımlar attı. ABD tarafından düzeltilmesi için önemli adımlar var. Trump başından beri söylüyor; F-35'in bazı parçalarını Türkiye üretiyor. Diğer ortaklar da böyle düşünüyor ama mevcut ikili ilişkilerden dolayı böyle bir durumla karşı karşıya kaldık. Düzeleceğine inanıyoruz.
MAZLUM KOBANİ'NİN İADESİ TALEBİ: Bu kişi bir teröristtir. Bölücü başı ile birlikte fotoğrafları var. ABD'nin yakalanması için 3 milyon dolar ödül koyduğu kişiyle fotoğrafları var. Türkiye'deki birçok terör saldırısının da sorumlusudur ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan bir teröristtir. ABD'nin Interpol tarafından aranan bir teröristle diyalog kurması kabul edilemez. Pompeo'ya da söyledim, bu bir teröristtir. Bunun terörist olduğu belli de ismi ne cismi ne her gün ismini değiştiriyor. Teröristler kod adı kullanır. Bir defa ismini netleştirmek lazım. General Mazlummuş bunlar kabul edilebilir şeyler değildir. Neden benim kod adım yok, neden sizin kod adınız yok. Dün akşam bunu net bir şekilde Pompeo'ya telefonda anlattım, ciddiyetini anladı. Adalet Bakanlığımızın tüm bilgileri bir nota ile ABD'ye ilettik. Kırmızı bültenin de yine bir kopyasını ABD tarafına nota ile ilettik.
HAREKATTA SAVAŞ SUÇU İŞLENDİĞİ YÖNÜNDEKİ AÇIKLAMALAR: Ordumuz insani konulardan en hassas ordudur. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı bölgelerimizde sivilleri hedef aldığımıza dair iddialar geldi sonradan dile bile getirilmedi. Bu harekat başladıktan sonra Türkler Kürtlere saldırıyor dendi. Tel Abyad ve Resulayn bölgesinin nüfusunun yüzde 90'ı Arap. Kimyasal silah kullandığımız iddia edildi. Trump bile ABC'nin yalan yayınını skandal olarak niteledi ve hatta Twitter hesabına sabitledi. Bu teröristlerin ne çok destekçisi varmış, bunu bu süreçte gördük. En küçük bir ihlal ve şikayet de olsa biz bunu soruştururuz. Cumhurbaşkanımızın bu konuda çok net talimatı vardır. En küçük insan hakları ihlalini bile biz tolere etmeyiz. Bizim mücadelemiz terörledir, teröristledir. Her bir iddiayı çok saçma da olsa soruşturuyoruz. SMO'yu DEAŞ'çı ya da cihatçı olarak nitelemek doğru değildir. Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 3 binden fazla DEAŞ'lıyı onlarla etkisiz hale getirdik. PKK ile mücadele ederken birden DEAŞ'çı oluyorlar. Doğru bir yaklaşım değil. Suriye'nin toprak ve sınır bütünlüğü konusu bizim için hassastır. İsrail ve Fransa'nın başını çektiği bazı ülkeler burada terör devleti kurmaya çalışırken kimse hassasiyet göstermiyordu. Biz her zaman gösterdik.
Heiko Maas'ın açıklamalarından satır başları ise şöyle oldu:
ÖNÜMÜZ KIŞ, BU SAVAŞ ÇOK UZADI: Son olarak New York'ta BM'de görüştük ve yoğun şekilde Suriye'yi ele aldık. Aramızda önemli görüş ayrılıkları var fakat böyle bir durumda konuşmamız lazım. Birbirimiz hakkında değil. Ciddi bir diyaloğa ihtiyacımız var. Biz Türkiye ile bu diyaloğu sürdürmek istiyoruz. Türkiye'nin AB ile olan ilişkileri bakımından ortak sorumluluklarımız var. Almanya için Türkiye çok önemli bir NATO müttefikidir. Biz şu anda bu savaşın çok uzun sürdüğünü görüyoruz, önümüzde kış var. Tekrar korkunç bir savaşın yaşandığı kış olup insanların acı çekmesini istemiyoruz. Türkiye, Almanya ve AB olarak sorumluluğumuz var. Soçi mutabakatının ardından yeni gerçeklerle karşı karşıyayız. Bu konuyu görüştük. Soçi'nin sonuçlarını ele almak durumundaydık. Sağduyu ile adım atmalı ve Suriye'deki durumun istikrar kavuşması için çaba harcamalıyız. IŞİD'le mücadele sona ermiş değil. Zorla elde edilen başarının boşa harcanmaması için çalışmalıyız. Ateşkesin sürmesi bizim için çok önemli. Memnuniyetle gördüm ki Türkiye belli koşulların yerine getirilmesi halinde bu konuda kararlı. Soçi'de yapılan anlaşma ile Türk güçlerinin geçici bir statüsünün olmasını teyit ettik. Türk tarafının bu tutumunu memnuniyetle karşılıyoruz. Önümüzdeki hafta Cenevre'de Suriye'de yeni anayasa yazımı için komisyon toplantısı yapılacak. Türkiye'nin de bu sonuca ulaşılmasına çok gayreti oldu.
GÜVENLİ BÖLGE: Türkiye'nin belirli koşulların yerine getirilmesi durumunda ateşkes ilerleteceği yönünde mesaj aldık. Oradaki insanların ve oraya geri dönmek isteyen sivillerin çıkarlarının da bunu mümkün kılması açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Bir diğer konu ise Soçi'de yapılan mutabakat temelinde Türk güçlerinin Kuzey Suriye'de kalıcı varlığı olmaması, geçici bir statüko olarak değerlendirilmesi, bunu da konuştuk ve teyit ettik. Uluslararası insan yardım kuruluşlarının buraya ulaşması önemli. Buraya gönüllü ve temelde güvenli şekilde dönmeleri konusunda teyidinizi aldım. Yapıcı bir görüşme oldu. Teoriyi değil acil konuları görüştük. İdlib konusu da gündeme geldi. Rejimin askeri harekatı burada büyük bir insani felakete yol açabilir ve bunu önlemek gerekir. Burada bir çözüm bulunmalı ki sivil toplumu koruyan ve anayasa sürecinde başlayacak olan bu görüşmelerin paralelinde bu konuyu da ciddi bir şekilde ele almak çok önemli olacaktır. IŞİD'li teröristlerin çocuklarını tabi ki geri alacağız. Fransa ve Hollanda ile beraber çalışacağız. IŞİD'li katillerin mahkeme önüne çıkarıp serbest bırakılmalarını önlemek istiyoruz. Bu Almanya için çok önemli bir kriter. Mahkeme nezdinde kullanılacak somut kanıtların olması gerekiyor.