Meclis’ten teknoloji bağımlılığı raporu: AVM'lerde çocuklar için tablet uygulaması kaldırılsın
TBMM Bilişim Teknolojileri Bağımlılığı Araştırma Komisyonu taslak raporunu hazırladı. Raporda bağımlılığın önlenmesi için çocuklara özel arama motoru açılması, AVM’lerde çocuklara tablet verilmesi uygulamasına yasak getirilmesi, cuma hutbelerinde konuya dikkat çekilmesi gibi çok sayıda öneri yer aldı.
ANKARA - Meclis Bilişim Teknolojileri Bağımlılığı Araştırma Komisyonu altı aylık çalışmasını tamamladı ve taslak rapor hazırladı. Çocuklarda ve gençlerde teknoloji bağımlılığının önüne geçmek için alınması gereken önlemlere yer verilen raporda özellikle ailelere, eğitimcilere, kamu kurumlarına ve bilişim sektörüne düşen sorumluluklar sıralandı.
Komisyonun taslak raporunda, teknoloji bağımlılığına karşı çocuklara özel arama motorunun tasarlanması, öğrencilere verilen ödevlerde Whatsapp gibi dijital uygulamaların sınırlı kullanılması önerilerinin yanı sıra cuma hutbelerinde teknolojinin bilinçli ve güvenli kullanımı ile problemli internet kullanımının zararları hakkında ailelerin dikkatinin çekilmesi önerisi de yer aldı.
'TÜRKİYE’DEKİ ARAŞTIRMALAR DAR BİR ÖRNEKLEM ÜZERİNDEN YAPILIYOR'
Altı ayda 12 toplantı yapan ve bilişim alanında çalışmalar üreten uzmanları dinleyen komisyon Türkiye’de bilişim teknolojileri bağımlılığıyla ilgili veri toplamak üzere yapılan araştırmaların dar bir örneklem ve geçerlilikleri tartışmalı ölçekler üzerinden yapıldığını tespit etti.
Raporda, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Yeşilay’ın iş birliğiyle Türkiye genelinde uygulanmak üzere kapsamlı bir araştırma ölçeği geliştirilmesini ve bu alanda veri elde etmek üzere düzenlenen akademik ve bilimsel araştırmaların teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı.
'ALO 191 TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI KONUSUNDA DESTEK VERSİN' ÖNERİSİ
Komisyonda dinlenen uzmanların paylaştıkları bilgiler ışığında çocuklar ve gençlerde teknoloji bağımlılığının önüne geçilmesi için anahtar rolün ebeveynlere düştüğünün ifade edildiği raporda teknoloji bağımlılığın önlenmesinde aileler tarafından alınması gereken önlemlerden bazıları şu şekilde sıralandı:
- Ebeveynler, yazılı ve görsel iletişim mecraları üzerinden bilişim teknolojileri bağımlılığı riskinin ciddiyeti hakkında bilinçlendirilmelidir.
- Teknoloji bağımlılığı konusunda danışmanlık hizmeti vermek, madde bağımlılığı konusunda destek sağlayan “Alo 191” sosyal yardım hattının görevleri arasına dahil edilmelidir.
- Çocuklar 0-3 yaş aralığında cep telefonu, bilgisayar, tablet gibi bilişim cihazlarına maruz bırakılmamalıdır. 12 yaş öncesi çocuğun bir teknoloji aracına sahip olmasından kaçınılmalı, ailenin ortak teknoloji araçları kullandırılmalıdır.
- Her aile, internet başta olmak üzere bilişim teknolojileri kullanım politikası geliştirmeli ve çocukların uyabileceği gerçekçi, istikrarlı bir günlük kullanım pratiği yerleştirmelidir.
'AVM’LERDE ÇOCUKLAR İÇİN TABLET UYGULAMASINA SON VERİLMELİ'
- Teknoloji çocuğa ödül ya da ceza olarak sunulmamalı ve dijital bakıcı olarak (çocuğu susturma, yedirme, uyutma gibi) kullanılmamalıdır.
- Özellikle 0-6 yaş arası çocukların bilişim teknolojileriyle uygun bir şekilde tanıştırılması için ebeveynlere, kreş ve bakımevi çalışanlarına ve bakıcılara farkındalık eğitimleri verilmelidir.
- Restoranlarda veya AVM’lerde çocuklarla ilgilenme külfetinden kaçınabilmeleri için ebeveynlere tablet, cep telefonu veya benzeri cihazların temin edilmesi uygulamasına son verilmelidir.
'BİRİNCİ SINIFTAN İTİBAREN RİSKLER ÖĞRENCİLERE AKTARILMALI'
Teknoloji bağımlılığının önlenmesi için ailenin yanı sıra eğitimcilere de büyük görev düştüğünü ifade eden komisyon raporunda, internete ilişkin farkındalık oluşturulması adına bu alana dair bilgilerin ilköğretim birinci sınıftan itibaren öğrencilere aktarılması gerektiği ifade edildi ve diğer öneriler şu şekilde yer aldı:
- Hizmet içi eğitim yoluyla okullardaki rehber öğretmenlere güvenli ve bilinçli internet kullanımı ile bilişim teknolojileri bağımlılığı konusunda rehberlik becerisi kazandırılmalıdır.
- Okullarda bilişim teknolojilerinin bilinçli, güvenli, etkin ve amacına uygun olarak kullanılması ve sanal ortamda hak ve sorumluluk bilincinin geliştirilmesi, internet ortamında karşılaşılabilecek riskler (siber saldırılar, istismar, siber zorbalık, uygunsuz içerik, bağımlılıklar) hakkında farkındalık oluşturulması maksadıyla gerekli bilgilerin eğitim sistemi içinde ilköğretim 1. sınıftan itibaren ve psikososyal gelişimlerine uygun kademeli bir anlayışla öğrencilere aktarılması gerekmektedir.
- Okul odaklı güvenli çocuk alanlarının oluşturulması, Öğrenci Dostu Okul Projelerinin geliştirilmesi, çocuk ve gençlerin faydalanabilecekleri, kaliteli vakit geçirecekleri, sosyalleşebilecekleri mekanların (zeka oyunları sınıfları, spor salonları, sanat odaları gibi) artırılması önemlidir.
'WHATSAPP SINIRLI KULLANILSIN'
Büyük şehirlerde park ve yeşil alan gibi dinlenme, sosyalleşme alanlarının yetersizliğinin çocukların sosyal, moral ve fiziksel gelişimleri açısından ciddi bir sorun ortaya çıkardığını belirten komisyon bu alanların azlığının aşırı teknoloji kullanımının nedenleri arasında olduğunu öne sürdü.
“Apartmanda yaşayan çocuklarla bahçeli bir ortamda yaşayan çocukların teknoloji kullanımının farklılık gösterdiği, bahçede çeşitli işlerle meşgul olan çocukların daha az teknoloji kullandığı Komisyon toplantılarında dile getirilmiştir” denilen raporda şu öneriler sıralandı:
- Tüm il ve ilçelerin mahalle, semt ve sokaklarında çocuk ve gençlerin vakit geçirebilecekleri, çeşitli aktivite ve grup çalışmalarının yapılabileceği nitelikli, amaçlı tasarlanmış parklar, spor ve oyun alanları yaygınlaştırılmalıdır.
- Sosyal çevrenin aşırı ölçülerde teknoloji merkezli olmamasına dikkat edilmelidir. Örneğin öğrencilere ödev verilmesi, ödevlerin yapılması ve benzer okul çalışmalarının yürütülmesinde Whatsapp gibi dijital uygulamalar mümkün olan en sınırlı ölçüde kullanılmalı, ortak çalışmalarda yüz yüze iletişim esas alınmalıdır.
- Kültür Turizm Bakanlığı tarafından çocuk ve gençlere yönelik sinema, tiyatro ve diğer kültür faaliyetlerinde teşvik politikaları geliştirilmelidir.
'CUMA HUTBELERİNDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ANLATILSIN'
Komisyon, okul dışında bilinçlendirme faaliyetleri ile kurumsal eğitim çalışmaları kapsamında da öneriler sıraladı. Raporda, bilişim teknolojilerinin aşırı ve zararlı kullanımı gibi konuların Sağlık ve Eğitim Bilimleri Fakültelerinin ebelik, hemşirelik, çocuk gelişimi, psikoloji, sosyal hizmetler ve sosyoloji gibi bölümlerinin müfredatına eklenmesi gerektiğini belirtildi. Raporda, şu önerilere yer verildi:
- Danışmanlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla psikososyal destek ve danışmanlık hizmeti veren Sağlıklı Yaşam Merkezi sayısı artırılmalıdır.
- Üniversitelerin ilgili bölümlerinde (Psikolog, Psikiyatr, Çocuk Gelişimci, PDR, Sosyal Çalışmacı gibi) teknoloji okuryazarlığı ve bilişim etiği eğitimlerinin verilmesi sağlanmalıdır. Anne ve babalara yönelik de teknoloji okuryazarlığı eğitimleri verilmelidir.
- Cuma hutbelerinde teknolojinin bilinçli ve güvenli kullanımı ile problemli internet kullanımının zararları hakkında ailelerin dikkati çekilmelidir.
'ÇOCUKLARA ÖZGÜ WEB SİTELERİ KURULSUN'
Kamu yararına çalışan vakıfların, derneklerin ve büyük şirketlerin çocuklara özgü web siteleri oluşturmaları yönünde teşvik edilmesi gerektiğini ifade edilen raporda, "İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının ulusal ve yerel medya kuruluşları ile iş birliği yapması, çocuk ve gençlere yönelik farkındalık çalışmalarında kullanılmak üzere hazırlanan kamu spotu, zorunlu yayın, animasyon, kısa film, çizgi film ve videoların ulusal ve yerel medya kuruluşları üzerinden yayınlanması sağlanmalıdır" denildi.