Tutuklu kadın gazeteci anlattı: Doktor 'Sen direnmesen aslan parçalarım böyle yapmazdı' dedi
Tutuklu gazeteciler Ruken Demir ve Melike Aydın, TGS avukatına cezaevine girerken ve sonrasında yaşadıklarını anlattı: Çıplak arama, darp, küfür, ajanlık dayatması...
Bahar Ünlü
DUVAR - Türkiye Gazeteciler Sendikası avukatı Ülkü Şahin, geçtiğimiz günlerde tutuklanan ve İzmir Şakran Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na götürülen Mezopotamya Haber Ajansı muhabiri Ruken Demir ve Jinnews muhabiri Melike Aydın ile görüştü. Aydın ve Demir avukata, kendisini darp eden polislere doktorun 'aslan parçalarım' dediğini, çıplak aramaya ve küfre maruz kaldıklarını anlattı.
'DOKTOR SADECE TERS KELEPÇE RAPORU YAZDI'
Sabaha karşı eve yapılan baskın ile gözaltına alındıklarını, gazeteci olduklarını defalarca söyledikleri halde polislerin kendilerine ısrarla “terörist” şeklinde ithamlarda bulunduğunu söylediler.
Ruken Demir, kendisine sıkı bir şekilde ters kelepçe yapıldığını, kelepçelenirken darp edildiğini söyledi. Demir, Alsancak Devlet Hastanesinde adli muayenede boyun ve bilek bölgesinde oluşan darp yerlerindeki şişkinlikleri gösterdiğinde ise doktorun, “Sen direnmesen aslan parçalarım böyle yapmazdı” şeklinde sözler söylediğini ve sadece ters kelepçe nedeniyle rapor yazıldığını anlattı.
'EVDE ARATMAZSAN NEZARETTE DÖRT KİŞİ ARAR'
Demir ve Aydın, kendilerine çıplak aramanın dayatıldığını da anlattı. Ruken Demir, aramaya direndiğinde polis memuru tarafından, "Evde aratmazsan nezarette dört kişi arar" şeklinde tehdit edildiğini belirtti. Melike Aydın da cezaevinde kendisine çıplak arama yapıldığını, iç çamaşırlarına kadar aradıklarını söyledi.
'AJANLIK TEKLİF ETTİLER'
Gazeteciler, ifade işlemi öncesinde polislerin kendilerini “sohbet” dedikleri hukuka aykırı ifade işlemine aldıklarını, burada ve sonrasında defalarca ajanlık teklif ettiklerini, gazeteye geri dönüp polisle iş birliği yapmaları halinde tutuklanmayacaklarını söylediklerini de aktardı.
GARDİYANLAR KOĞUŞLARINA ÇÖP ATTIRIYOR
Cezaevinde gardiyanların, adli mahkumları siyasilere kışkırtmaya çalıştıklarını, adlileri siyasilerin koğuşlarına çöp atmaya gardiyanların teşvik ettiğini belirttiler. Yine gardiyanların kendilerine Kürtçe son derece ağır ve cinsiyetçi küfürler ettiğini söylediler. Gazeteciler, cezaevi yönetimi ile görüşemediklerini mektup gidip gelmediğini, hastane sevklerinin uzun süredir yapılmadığını, sosyal aktivite yaptırılmadığını ve tüm eşyalarını yerlere dökerek aramalar yapıldığını ifade ettiler.
EVRENSEL YASAK, ATV İZLETİLİYOR
Aydın ve Demir ayrıca, aileleri tarafından gönderilen montu havalar soğumasına rağmen vermediklerini, Yeni Yaşam, Evrensel ve BirGün gazetelerinin verilmediğini, televizyonda ATV ve Beyaz TV izlemek zorunda bırakıldıklarını da aktardı.
Sadece yaptıkları haberlerden tutuklandıklarını, hasta tutsaklar ve cezaevlerindeki açlık grevi sürecinde mahkumların aileleri ile yaptıkları telefon görüşmelerinin ve kadın cinayetleri için yaptıkları haberlerin sorulduğunu belirttiler. Kaz Dağları haberleri ile ilgili 'yeni bir Gezi mi yaratmaya çalışıyorsunuz' türünden yönlendirici sorulara maruz kaldıklarını belirttiler.