26 kişilik koğuşta bir yıldır tek başına
Kilis L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Meryem Öner yaklaşık bir yıldır 26 kişilik koğuşta tek başına kalıyor. Kilis Devlet Hastanesi Psikiyatri Polikliniği’nin “Kendine zarar verme durumunda olan hükümlü”, “Koğuşta yalnız bırakılmaması önerilir” raporu verdiği Öner’le görüşen Avukat Abdullah Enes Baltacı, “Rapora rağmen tek başına kalmaya devam eder de başına bir şey gelirse sorumlusu Adalet Bakanlığı olur” dedi.
ANKARA - ‘FETÖ üyeliği’ suçlamasıyla 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına mahkûm edilen Meryem Öner yaklaşık bir yıldır Kilis L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda, 26 kişi kapasiteli koğuşta tek başına kalıyor.
Koğuşta tek başına olması nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu ifade eden Öner, Kilis Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Psikiyatri Polikliniğinde muayene edilen Öner hakkında rapor hazırlandı. Raporda, “Kendine zarar verme durumunda olan hükümlü” olarak anılan Öner için “Koğuşta yalnız bırakılmaması önerilir” denildi. 30 Ekim 2019 tarihinde verilen rapora rağmen cezaevi yönetimi Öner’in durumuna ilişkin adım atmadı. Öner 26 kişilik koğuşta tek başına kalmaya devam etti.
‘BENİ BURADA YALNIZ TUTMAYIN’
Aldığı cezaya karşı yaptığı istinaf başvurusuna Yargıtay’dan yanıt bekleyen Meryem Öner’le cezaevinde görüşen Avukat Abdullah Enes Baltacı şu bilgileri verdi: “Meryem Öner'in sevk edilmesiyle kimse ilgilenmiyor. Hareketlerinden ve tavırlarından psikolojisinin bozulduğu anlaşılıyor. Her geçen gün kötüye gitmesine rağmen yetkililer hâlâ herhangi bir adım atmıyor. Meryem Öner başka cezaevine sevk edilmek istediğini söylüyor. ‘Beni burada tutmayın, burada yalnız yapamıyorum’ diyor. ‘Şuraya buraya gideyim’ demiyor. Yalnızca yanında birilerinin olmasını istiyor. Bir yıl boyunca çok kötü olduğunu söylüyor ama gereğini yapmıyorlar.”
‘BAŞINA BİR ŞEY GELİRSE SORUMLUSU ADALET BAKANLIĞI’
Tutuklu Öner hakkında hazırlanan rapora rağmen tek başına tutulmaya devam edilmesinin olumsuz sonuçlara neden olabileceğini söyleyen Avukat Baltacı, “Bu insan haklarına da yaşam haklarına da aykırı. Şahıs koca koğuşta tek başına yaşarken ip ya da başka bir şeyle intihar ederse bu sorumluluğu kimse kaldıramaz. Bu nedenle cezaevi yönetiminin önlem alması gerekiyor” dedi.
Meryem Öner’in hücre cezası almadığını, ‘imkân olmadığı’ gerekçesiyle tek başına tutulmaya devam edildiğini ifade eden Baltacı, “Tek başına kalması, hücre gibi bir sonuç doğuruyor. Ceza ile ıslah olması amaçlanırken bu durumda daha da kötüye gidiyor. Rapora rağmen tek başına kalmaya devam eder de başına bir şey gelirse sorumlusu Adalet Bakanlığı olur. Öte yandan bu rapor cezadan beklenen faydanın ıslah edilme durumunun ortadan kaldırıldığını da gösteriyor. Psikiyatri raporuna istinaden şahsın tutuklama tedbiriyle değil de adli kontrol tedbiriyle cezasını çekmesi gerekiyor” diye konuştu.