Ankara Barosu’ndan işkence iddialarına dair rapor
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında bulunanlara yönelik işkence ve kötü muamele iddiaları üzerine Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi bir rapor hazırladı. Gözaltındaki kişilerle yapılan görüşmelerin aktarıldığı raporda işkenceye konu olan polislerin soruşturma tamamlanıncaya kadar açığa alınması talep edildi.
ANKARA - Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde 19-20 Aralık tarihlerinde gerçekleştiği iddia edilen işkence ve kötü muamele iddiaları üzerine harekete geçen Ankara Barosu suç duyurusunda bulundu. Baroya bağlı İnsan Hakları Merkezi de “Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Terörle Mücadele Müdürlükleri’nde İşkence İddialarına Dair” rapor hazırladı.
‘İTİRAFÇI OLMAYA ZORLANDIĞINI SÖYLEDİ’
Kaçakçılık Şube Müdürlüğü’nde 19 Aralık tarihinde işkence ve kötü muamele ile karşılaştığını anlatan kişinin ismine raporda yer verilmezken avukatlarla yaptığı görüşmede kullandığı ifadeler baronun raporuna şu şekilde yansıdı:
“Görüşülen kişi ‘mülakat’ adı altında görüşmelere götürüldüğünü, burada itirafçı olmaya zorlandığını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldığını ifade etmiştir. Görüşülen kişi iki defa mülakata çıkarıldığını, sadece kendisinin değil kendisi ile birlikte aynı koğuşta kalanların da mülakata götürüldüğünü ifade etmiştir. Görüşülen kişi ilk olarak 18.12.2019 günü öğle namazından sonra tutulduğu nezarethaneden çıkarıldığını, gözaltında tutulduğu binanın 5. katına götürüldüğünü, tahminine göre soldan 3. veya 4. odaya sokulduğunu, odada bulunan kişilerin 'soyun' dediğini, üzerinde sadece külotu kaldığını, cenin pozisyonunda 1 saatten fazla odada bekletildiğini, ara ara yüzüne tokat, kafasına yumruk atıldığını, odadaki kişilerin kendisine ‘itirafçı ol, seni görevine geri göndereceğiz, eşini işinden ettirme, çoluğun çocuğun var, itirafçı olmazsan 3. uzatmayı yapacağız, konuşana kadar seni her gün buraya çıkartıp aynı şeyleri yapacağız’ dediklerini ifade etmiştir. Kişi devam eden anlatımlarında cenin pozisyonunda 3 saat bekletildiğini ve sonrasında aynı kişilerin ‘iyi düşün, aklın başına gelsin, seni gece 12’de bir daha alacağız’ dediklerini, uzun saçlı bir kişinin kendisine ‘seni camdan atarım, atladı derim, ölür gidersin’ diye tehditte bulunduğunu ifade etmiştir.”
Avukatına yaşadıklarını anlatmasının ardından tekrar polisler tarafından kötü muamele ve tehditlere maruz kaldığını dair tutuklu bulunan kişinin anlatımları Ankara Barosu’nun raporunda yer aldı.
İLAÇLARININ 4 GÜN VERİLMEDİĞİNİ SÖYLEDİ
19 Aralık tarihinde kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığını ifade eden bir diğer gözaltındaki kişinin anlatımları ise raporda şu ifadelerle yer buldu:
Ankara Emniyeti'nde işkence iddiası için başvuru
“Görüşülen kişi diğer kişide olduğu gibi ‘mülakat’ adı altında görüşmeye götürüldüğünü, burada itirafçı olmaya zorlandığını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldığını ifade etmiştir. Görüşülen kişi taze olmayan ve yetersiz yemekler verildiğini, 5 kişilik nezarethanede 21 kişi kaldıkları zamanların olduğunu, yatak yetersizliği olduğundan yerde yatmak zorunda kaldıklarını, yerin soğuk olduğunu ve yeterli sayıda battaniye verilmediğini, epilepsi hastası olmasına rağmen, 4 gün ilaçlarının verilmediğini, daha önce de mülakatlara çıkarıldığını ancak orada kötü muamele yapılmadığını, itirafçılık yapması yönünde çok baskı uygulandığını ifade etmiştir.”
BARONUN DEĞERLENDİRME VE TALEPLERİ
Ankara Barosu’nun hazırladığı raporda gözaltında olan kişiler yönünden soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerinin muhtemel bir işkence, kötü muamele soruşturmasının şüphelileri olabilecekleri hatırlatılarak soruşturmadan el çektirilmeleri talep edildi. Gözaltındaki kişilerin günlük hekim muayenelerinin yapılması için talimat verilmesini talep eden baronun değerlendirmeleri ve talepleri şu şekilde sıralandı:
• Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube Müdürlüğü’nde ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde gözaltında bulunan tüm şüphelilerin emniyet ifadelerinin tamamlanması beklenmeksizin savcılık karşısına çıkarılması,
• İşkence suçunun işlenmiş olması ihtimaline binaen için re’sen soruşturma başlatılması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve faillerin tespiti açısından etkin ve yeterli bir adli soruşturmanın yürütülmesi, özellikle delilerin toplanabilmesi ve olası delil karartma eylemlerinin önüne geçilebilmesi için; 5271 sayılı CMK m. 160/2 ve m. 164 hükümleri uyarınca adli kolluk olarak İl Jandarma Teşkilatı birimlerinden ve mensuplarından istifade edilmesi, emniyet birimlerinin ve mensuplarının ise iş bu soruşturmada doğrudan görevlendirilmemesi,
PERSONEL AÇIĞA ALINSIN TALEBİ
• Gözaltına alınan şüphelilerin Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde tutuldukları farklı nezarethanelerdeki yerlerden başlayarak, Kaçakçılık Şube Müdürlüğü’nde ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün her yönden giriş ve çıkışları gösterir kamera görüntüleri ile Kaçakçılık Şube Müdürlüğü’nde ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki tüm kamera görüntülerinin, gözaltındaki şüphelilerin mülakat amacıyla götürülme anlarının ve şüpheli kolluk görevlilerinin tespitini sağlayacak şekilde, tüm kamera kayıtlarının ham görüntülerinin ivedi olarak toplatılması, daha önce kolluğun gerek avukatlara gerekse şüphelilere yönelik darp ve işkence iddialarıyla benzer başvurularda kamera kayıtlarının 30 gün saklandıktan sonra silindiğinin belirtildiği bilindiğinden, kamera kayıtlarının saklanmamasının işkence ve kötü muamele iddialarına yönelik delil karartma anlamına geleceği açık olduğundan, bu nedenle delillerin toplanması ve korunması konusunda yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi,
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden işkence iddialarına yanıt geldi
• Görüşme yapılan kişiler kendilerine işkence yapan kişilere yönelik tariflerin dikkate alınarak tespit ve teşhis işlemlerinin yapılması,
• Soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerinin muhtemel bir işkence, kötü muamele soruşturmasının şüphelileri olabilecekleri değerlendirildiğinde işkence ve kötü muamele iddiasına ilişkin soruşturma tamamlanıncaya kadar, bahsi geçen operasyonlarda görev alan personelin açığa alınması,
• Nezarethane koşullarının denetlenerek kapasitenin üzerinde ve insan onur ve haysiyetine yaraşmayan gözaltı koşullarına son verilmesinin sağlanması, hukukun bir gereği ve zorunluluktur. Bu açıdan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca talep edilmesi halinde baromuz kurul ve merkez üyelerince tutulan tutanakları sunmaya hazır olduğumuzu, Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi olarak işkence ve kötü muamelelerin son bulması için her alanda hukuki mücadelemizi sonuna kadar vereceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
Soylu'dan Ankara Emniyeti'nde işkence iddialarına yanıt: İftiradır