Malatya: Hasar gören oteller müşteri alıyor

Elazığ'dan sonra depremin etkisini en fazla gösterdiği Malatya'dayız... Kentte gezdiğimiz iki otel hasar almasına rağmen hâlâ müşteri kabul ediyor. Van depreminde 24 kişiye mezar olan Bayram Oteli'ni hatırlatıyoruz; görevli, "Hiçbir şey olmaz" diyor...

Google Haberlere Abone ol

MALATYA - Bindiğimiz taksinin şoförü evinde hasar olmasına rağmen gidecek başka yeri olmadığını söylüyor. Konuştuğumuz bir işletmeci ise, "30 yıldır bu şehirdeyim. Memleketimi ilk kez bu kadar kötü gördüm" diyor. Duvarlarında çatlak izleri olan ve hâlâ müşteri alan oteller, kentte yaşayan insanların tedirginliği... Yaşanan depremin ardından Malatya'dayız...

Depremin tedirginliği havalimanında iner inmez kendisini belli ediyor. Çoğu insan artçı depremler nedeniyle başka şehirlerdeki yakınlarının yanına taşınmış durumda. Kent merkezine gitmek için bindiğimiz HAVAŞ otobüsündeki görevli Elazığ ve Malatya depremi nedeniyle yolculukların ücretsiz olduğunu söylüyor. Depremin yaşandığı günden beri farklı şehirlerde yaşayanların ailelerin yanına geldiğini söyleyen görevli, buradan çok sayıda kişinin de Elazığ'a aktarma yaptığını söylüyor.

KENTTE BÜYÜK SESSİZLİK

Malatya şehir merkezindeyiz... Bindiğimiz taksinin şoförü Bayram'la tanıştıktan sonra anlatmaya başladı: "Depremde en güzel şey dayanışma oldu. Nereydeyse her yerden yardım için çağrı yapıldı. Benim dairem hasar aldı. Kolonlarda çatlaklar var. Belediyeye gittim. Bir ay sonra gel dediler. Gidecek başka yerim yok. Mecbur evimde yaşamaya devam edeceğim."

Kentte büyük bir sessizlik hakim. Açık gördüğümüz bir işletmeye giriyoruz. İşletmeci yanımızda fotoğraf makinesini görünce gazeteci olduğumuzu anlayarak sohbet ediyor: "İlk deprem yaşandığında bütün şehir yıkılacak gibi hissettik. Kendimizi hemen aşağıya attık. Yarım saat sonra çevremizdeki köylerde yıkım olduğunu öğrendik. İnsanlar sağa sola koşturuyordu. Televizyonları açtığımızda Elazığ'da göçük altında olanları duydum. Daha sonra artçı depremlerden dolayı insanlar başka yerlere gitti. 30 yıldır burada yaşıyorum. Memleketimi ilk kez bu kadar kötü gördüm."

.

İKİ OTELDE HASAR...

Sohbetin ardından kalacak otel arıyoruz. İnönü Caddesi'ndeki bir otele giriyoruz. Bizi kapıda karşılayan görevli otelde sıcak su olmadığını söyleyerek bizi uyarıyor. Nedenini sorduğumuzda, "Sular çamur gibi akıyordu. Belediye suları kesti" diyor. Resepsiyonda bekleyen görevli bize odamıza kadar eşlik etti. İkinci kata geldiğimizde duvarlardaki çatlak izlerini görüp kendisine, "Burası çok hasarlı" diyerek başka yer bakmak için otelden ayrılıyoruz.

Hemen 200 metre ilerde başka bir otelin kapısını çalıyoruz. Şemsiye Sokak'taki kentin en işlek caddesinde bulunan oteldeki görevliye az önce gördüğümüz durumu anlattığımızda, "Burada hiçbir sorun yok" yanıtını aldık. Oteldeki birçok oda doluydu. Biz de otelde konaklamayı tercih ettik. Ancak kaldığımız oteldeki üst katlarında bulunan merdiven boşluklarının ışıkları 'arızalı' diye kapatılmıştı.

Sabah uyandığımızda ise gördüklerimiz karşısında şaşırdık. Işıkları kapatılan koridordaki duvarlarda çatlak izleri ve birçok duvarda dökülen boyalar dikkatimizi çekti. Aşağıya inip durum görevliye anlatarak, böyle bir durumda otelin hâlâ nasıl çalıştırabildiklerini sorduk ancak hiçbir yanıt alamadık. Van depreminde 24 kişiye mezar olan Bayram Oteli hatırlatınca görevli, "Hiçbir şey olmaz" dedi.

Buradan ayrıldıktan sonra depremin etkisini en fazla gösterdiği Doğanyol ve Pütürge'ye doğru yola çıktık.