Merkel'in ardından: Laiklik ve Kemalizm vurgusu duyarsanız şaşırmayın
Murat Yetkin, Almanya Başbakanı Merkel'in Türkiye ziyaretine dair izlenim ve analizlerini yazdı: Almanya’da iktidar, muhalefet ve medya ayrımı olmaksızın, 2016 askeri darbe girişiminin Türkiye’de daha katı bir rejimin hâkim kılınmasına gerekçe yapıldığı inancı hâkim; bununla da sadece yürütme değil, fiilen neredeyse bütün yetkilerin Cumhurbaşkanında toplandığı mevcut sistem kast ediliyor.
DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, şahsi blogunda "Türkiye-Almanya: Mülteciler, Rusya ve artık laiklik de" başlıklı yazısında Almanya Başbakanı Merkel'in Türkiye ziyaretine dair izlenim ve analizlerini paylaştı. Yetkin, iki ülke arasında mülteci meselesi ve Rusya ile ilişkiler gibi bilinen başlıklar dışında laiklik konusunun öne çıkacağı vurgusunu yaptı. Yetkin, çok ilginç satır aralarıyla bezeli gözlem ve analiz yazısından bazı bölümler aktarıyoruz:
İstanbul’da bulunduğu saatlerde, sadece Erdoğan ile değil, ekonomi ve sivil toplum çevreleriyle de sohbet toplantıları yaptı. Gerek Türkiye-Almanya, gerekse Türkiye-AB ilişkilerindeki genel konuların beyanat değil de arka-plan sohbet koşullarıyla konuşulduğu bu toplantıların birine ben de davetliydim.
Erdoğan ve Merkel’in basın toplantısı, diplomatik kaynaklarla konuşmalarım ve gerek açık, gerekse arka-plan bilgiler ışığında Türkiye-Almanya ilişkilerindeki mevcut tablo konusunda edindiğim izlenimi şöyle aktarabilirim:
Konuşulanlardan öyle bir izlenim edinmek mümkün ki, Batı Avrupa’yı askerlerin siyasete müdahalesi denetim altına alınabilirse Türkiye’de demokrasi önünde hiçbir sorun kalmayacağına inandırmış birileri, ama artık asker siyasi denetim altında olmasına rağmen demokratik ortamın daha da gerilediğini saptamaktan duyuluyor bu hayal kırıklığı. Adeta, Erdoğan’ın Fethullahçılar konusunda “kandırıldık” demesine benzer bir durum söz konusu.
Almanya’da iktidar, muhalefet ve medya ayrımı olmaksızın, 2016 askeri darbe girişiminin Türkiye’de daha katı bir rejimin hâkim kılınmasına gerekçe yapıldığı inancı hâkim; bununla da sadece yürütme değil, fiilen neredeyse bütün yetkilerin Cumhurbaşkanında toplandığı mevcut sistem kast ediliyor.
Bu tablonun Almanya siyasetine yeni bir eğilimi getirdiğini söylemek mümkün… Anladığım kadarıyla, halkın büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’de çoğulcu demokrasinin gelişmesi için Mustafa Kemal Atatürk’ün getirdiği laiklik ilkesinin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaya başlanmış. Hatta laiklik ilkesinin aşındırılması bir endişe kaynağı olmaya başlamış. Kemalizmin, geçmişte askeri darbelere gerekçe yapılmış olmasının, laikliğin değerinin yeniden anlaşılmasına engel olmadığı söylemini, yakında daha açık şekilde duymak şaşırtıcı olmamalı.
Türkiye’nin neredeyse bir asır önce benimsediği ve yakın zamana dek batıda Türkiye’deki demokrasinin gelişmesi önünde engel olarak gösterilen laiklik ilkesinin itibarının iade edilmeye başlamasında, Erdoğan hükümetin 2011 Arap Baharından itibaren izlemeye başladığı Orta Doğu siyasetinin de etkisi var. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulması olarak özetlenen laikliğin itibarının Batıdaki iadesinin, bir dönem hedef yapılan Atatürk’ün kıymetinin anlaşıldığı yönündeki beyanlar izleyebilir.