Mızraklı'nın yoksullukla mücadele çalışmasına örgüt üyeliği suçlaması

Yerine kayyım atanarak tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'nın ikinci duruşması görülmeden savcı mütalaa verdi. Savcı, Mızraklı'nın Demokratik Toplum Kongresi'ne bağlı Emek - Göç ve Yoksulluk Komisyonu ile Sarmaşık Derneği'nde geçmişte yaptığı çalışmaları örgüt üyeliğine delil olarak sundu. HDP: "Mızraklı hakkında mütalaanın ilk duruşmada istenmesinin ve alelacele hazırlanmasının amacı, iktidarın kayyım atamalarını kamuoyu nezdinde meşru hale getirme çabasıdır."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Görevinden alınarak yerine kayyım atanan ve tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında, ikinci duruşma öncesi savcı mütalaa verdi. Mızraklı’nın yoksullukla mücadele çalışmasından 'terör örgütü üyesi olduğu' iddiası çıkarılarak, 15 yıla kadar cezalandırılmasını istendi.

Selçuk Mızraklı, 19 Ağustos 2019 tarihinde görevden alınarak, yerine kayyum atandı. Mızraklı, 23 Ekim 2019 tarihinde de “terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanarak, Diyarbakır D Tipi Cezaevine gönderildi. H.B.A’nin verdiği ifade doğrultusunda tutuklanan Mızraklı hakkında, “terör örgütü üyesi olduğu” iddiasıyla 7 yıl 6 ay ile 15 hapis cezası talebiyle Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. 25 Aralık 2019 tarihinde görülen ilk duruşmada tahliye edilmeyen Mızraklı’nın duruşması 10 Şubat 2020 tarihine ertelenmişti. Savcı ikinci duruşması öncesi mütlaa verdi.

DTK BÜNYESİNDEKİ ESKİ FAALİYETLERLE SUÇLANDI

Mütalaada savcı Mızraklı hakkında 2/11 ve 2014 yıllarına ait faaliyetlere dayanarak suçlamalarda bulundu. Mızraklı'nın Demokratik Toplum Kongresi’nde Sosyal Politikalar Komisyonuna bağlı olarak Emek - Göç ve Yoksulluk Komisyonu içerisinde aktif sorumlu düzeyde yer aldığı ifade edilen mütalaada, Mızraklı’nın “bu organların çalışmaları kapsamında çeşitli toplantılar düzenleyerek ve örgütsel nitelikteki eylemlere katılarak, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, toplumsal ayrışmaya sebep olmak amacıyla halk kitlelerini etkilemeye çalıştığı” ifadeleri yer aldı.

Mütalaada, H.B.A.’nın Mızraklı hakkında verdiği “çalıştığı hastanede yaralı olarak getirilen örgüt mensubunu tedavi etmiş olduğu” yönündeki beyanına da yer verildi.

Ayrıca Mızraklı’nın 22 Kasım 2016 tarihinde çıkarılan 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’ninde de yer aldığı belirtilen mütalaada, Mızraklı’nın burada “örgüt mensupları arasında kayıt altına alınamayan para transferine kuryelik yaparak terörizmin finansmanına katkıda bulunduğu” ileri sürüldü.

HDP: ALELACELE BİR MÜTALAA İLE KAYYIMI MEŞRU HALE GETİRME ÇABASI

HDP Merkez Yürütme Kurulu, Mızraklı hakkında verilen mütalaaya dair yazılı açıklama yaptı. Mızraklı’nın DTK ve Sarmaşık Derneği çalışmalarının “örgüt üyeliği” suçu olarak değerlendirildiği belirtilen açıklamada, “Bu değerlendirmede ise ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanan ve işini iyi yaparsa kendisine beraat sözü verilen H.B.A. isimli itirafçının gerçekdışı ve mesnetsiz aykırı beyanlarını dikkate almıştır. Bu kişi tutuklu olduğu cezaevinden de salınmıştır. Adnan Selçuk Mızraklı hakkında mütalaanın ilk duruşmada istenmesinin ve alelacele hazırlanmasının amacı, iktidarın kayyım atamalarını kamuoyu nezdinde meşru hale getirme çabasıdır. Savcılık bu amaca hizmet etmek için tamamıyla hukuksuz bir mütalaa hazırlamıştır” denildi.

'DTK VE SARMAŞIK YASAYA UYGUN KURULDU'

DTK, yasalara uygun usul ve esaslara göre kurulduğunu ve çalışmaların halen devam ettiği belirtilen açıklamada, “DTK’ye TBMM tarafından, yıllar önce yapılan yeni Anayasa görüşmeleri sürecinde, katkıda bulunmaları için davetiye gönderilmiş ve görüşleri Meclis’te dinlenmiştir. DTK, çeşitli resmi toplantılara davet edilmiş bir kurumdur. Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin defalarca hukuka uygun olarak kurulmuş derneklere yapılan üyeliklerin örgüt üyeliği suçuna gerekçe gösterilemeyeceğine, bunun örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin kararları olmasına rağmen, yargı mensupları hukuku ve Anayasa’yı çiğnemekte ısrar etmektedir” denildi. (Kaynak: Evrensel)