Baro: Tahir Elçi cinayetinde bazı bilgiler gizleniyor
Diyarbakır Barosu, Tahir Elçi cinayeti soruşturmasının ihmaller zinciri şeklinde yürütüldüğü eleştirisinde bulundu. Cinayetten hemen sonra keşif yapılmadığını, olay anını gösteren kamera kayıtlarında 'sözüm ona görüntü kaybı olduğunu', bazı kayıtlara ise hiç 'ulaşılamadığını' söyleyen Baro Başkanı Aydın, şüpheli 3 polisin ifadesinin de başvurularından 13 ay sonra alındığına işaret etti.
DİYARBAKIR - Diyarbakır Barosu, eski Baro Başkanı Tahir Elçi'nin soruşturma dosyasındaki son gelişmelere ilişkin basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Barosu'nda yapılan açıklamaya Baro Başkanı Cihan Aydın ve soruşturma dosyasını takip eden avukatlar katıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz'un, soruşturmanın bitme aşamasında olduğunu ve 3 polisin de şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığını açıklamasının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, “Baro Başkanımız Tahir Elçi’nin katledilişinin üzerinden 1540 gün geçti. Baromuz ve soruşturma komisyonumuz, bilgi sahibi olmakla birlikte soruşturmanın sağlıklı şekilde yürütülmesi kaygısından dolayı bu gelişmeleri kamuoyu ile paylaşmamıştır. Ancak dün soruşturmadaki bazı gelişmelerin bizlerin dışında basında yer alması üzerine bu açıklamayı yapma gereği ortaya çıkmıştır” dedi.
Aydın, 3 polisin ifadesinin alınmasıyla ilgili şunları söyledi: “Baro Başkanımız Tahir Elçi cinayetine ilişkin soruşturma dosyasında 9 ve 10 Ocak 2020 tarihlerinde üç polis memurunun şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmıştır. Şüpheli olarak ifadesi alınan polislerden ikisinin görev yeri değiştirilmiş, diğerinin ise meslekten ihraç edildiği ifadelerden anlaşılmaktadır. Bazı soru işaretleri olsa da iki şüphelinin ifadesi bizzat savcılık odasında, bir şüphelinin ifadesi ise SEGBİS yoluyla alınmıştır. Şüpheliler hakkında tutuklama talep edilmemiş, herhangi bir adli kontrol tedbirine de başvurulmamıştır.”
KOMİSYONUN ÇALIŞMALARI
Diyarbakır Barosu’nun, Tahir Elçi soruşturmasının yasaya uygun yürütülmesi, cinayetinin açığa kavuşturulması, faillerin yargı önüne çıkarılması için cinayetten hemen sonra bir komisyon kurduğunu belirten Aydın konuşmasına şöyle devam etti:
"Komisyondaki meslektaşlarımız ilk günden bu yana son derece titiz bir çalışma yürütmüşlerdir. Cinayetin aydınlatılması için Londra Üniversitesi’nin Goldsmiths Koleji bünyesinde faaliyet gösteren Forensic Architecture adlı araştırma merkezine başvurmuştur. Forensic Architecture, Tahir Elçi’nin öldürüldüğü sırada kayıtta olan kamera görüntülerini daraltarak, görüntüdeki şahısların silahlarını ateşledikleri anlar, ses ve görüntü senkronizasyonu gibi tamamen bilimsel yöntemlerle şüpheli sıfatı taşıyabilecek kişileri tespit etmiş, böylece olayın aydınlatılması amaçlanmıştır. Diyarbakır Barosu’nun soruşturma dosyasından temin ettiği görsel-belgesel deliller ve tanıklıkların yanı sıra açık kaynaklı bilgi ve malzemelerle bilimsel bir çalışma sonucunda bir video ve bu videodan hareketle bir rapor hazırlamıştır.
Bu raporda bilimsel verilerden hareketle varılan sonuçlar doğrultusunda, soruşturma komisyonumuz tarafından hazırlanan soruşturmanın genişletilmesi ve muhtemel şüpheliler üzerine odaklanması talepli dilekçemiz, 14 Aralık 2018 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmuştur. Bu dilekçede üç polis memuru ilk kez şüpheli olarak zikredilmiş, üç polis memurunun şüpheli olarak ifadelerinin alınması, müteakiben tutuklamaya sevk edilmeleri talep edilmiştir. Ancak talebimizden 13 ay sonra şüphelilerin ifadesine başvurulmuştur. Şüphelilerin tutuklanmamış olması ihmaller ve özensizlikler zincirine bir halka daha eklemiştir.”
‘BU AŞAMADA DELİLLER TARTIŞILMALI’
Soruşturmanın özensiz bir şekilde yürütüldüğünü belirte nAydın, “Olağan hukuk rejimlerinde yoğun suç şüphesi altında olan kişiler, şüpheli olarak kabul edilip ceza muhakeme usulündeki soruşturma usulleri kapsamında soruşturulmaktadır. Örneğin iletişimleri izlenebilir, görev başında olmaları nedeniyle delillerin karartılması ihtimali bulunduğundan açığa dahi alınabilirlerdi. Tahir Elçi’nin bulunduğu yöne doğru silahlarını ateşledikleri görülen, doğrudan ateş alanına sahip polis memurlarının şüpheli olarak ifadelerine başvurulması ve gerekli soruşturma ve araştırma usullerine tabi olmaları gerekirdi. Ancak aradan geçen 4 yılı aşkın bir zaman sürecinde dosyada hiçbir zaman şüpheli olarak zikredilmediler" eleştirisinde bulundu.
CEZASIZLIK POLİTİKASI
Meslek hayatı boyunca Türkiye’deki cezasızlık politikasıyla mücadele eden Tahir Elçi’nin dosyasında kovuşturma aşamasına geçilmesinin, cezasızlığın son bulmasına yönelik bir umut ışığı olacağını vurgulayan Aydın, "Kamuoyunun gözleri önünde işlenen bu cinayetin faillerinin yargı önünde hesap verecek olması, cezasızlık politikasında küçük de olsa bir gedik açacaktır” dedi.
‘DOSYADAKİ BAZI BELGELER GİZLENİYOR’
“Bizler bu cinayet ile ilgili ihmaller dizisini biliyoruz ve farkındayız” diyen Aydın, şu noktalara dikkat çekti: "Cinayetten hemen sonra olay yerinde bir keşif yapılmadığını, olay anını gösteren bazı kamera kayıtlarında sözüm ona ‘görüntü kaybı’ olduğunu, olay yerindeki bazı kamera kayıtlarına açıklanmayacak bir şekilde ‘ulaşılamadığını’, dosyadaki bazı belgelerin bizlerden gizlendiğini biliyoruz. Hazırlanacak iddianamenin bu sorulara cevap olmasının yanı sıra, 4 yılı aşkın bir süredir neden ve neyi beklediğimize de cevap vermesini bekliyoruz. Bunun yanı sıra tutuklama için yeterli ve kuvvetli şüphe olması, ceza usul yasasındaki tutuklamaya dair diğer koşulların da varlığına rağmen, şüphelilerden ikisinin halen görevlerinin başında olması ve tutuksuz yargılanmalarından derin bir endişe duyduğumuzu da not etmek isteriz. Tahir Elçi ailesinin ve Diyarbakır Barosu’nun her bir üyesinin ve kamuoyunun talebi, bir an önce iyi temellendirilmiş bir iddianameyle şüpheli ya da şüpheliler hakkında iddianame düzenlenmesi ve dava aşamasına geçilmesidir.”
(DUVAR)