Kavala kararı için üç senaryo
Murat Yetkin'den Kavala değerlendirmesi: Belki Erdoğan’ın gözünde Kavala, karşı olduğu her şeyi temsil eden bir simgedir...
DUVAR - Osman Kavala’nın Gezi davasında beraat ettikten sonra yeniden tutuklanmasını değerlendiren gazeteci yazar Murat Yetkin, bu durumun nasıl ortaya çıktığına ilişkin üç senaryo olduğunu yazdı. Kavala, "Bu durum artık sadece Kavala ve sivil toplum hareketini değil, yargının kalan itibarını ve Türkiye’yi yaralayan bir hal almaya başladı" dedi.
Yetkin'in yetkinreport.com'da yayınlanan Kavala davasında aslında neler oldu? başlıklı yazısından bir bölüm şöyle:
Birincisi, mahkeme heyetinin, iki buçuk yıldır tek bir hukuki kanıt koyulamamış dosyanın vicdani ve siyasi ağırlığına artık dayanamayarak beraat kararı verdiği, ama başsavcının tepeden müdahaleyle bunu engellemeye çalıştığı. Her ne kadar yargı üzerindeki siyasi baskıyı gösterse de, en basit açıklama bu.
İkincisi, Avrupa İnsan hakları Mahkemesinin (AİHM) 10 Aralık ’ta aldığı gezi sanıklarının tahliyesi kararına (itiraz süreciyle geri alınma ihtimali yüksek olsa da) uyulduğu görüntüsünün verilmesi. Oysa 15 Temmuz davaları konusunda AİHM Anayasa mahkemesi süreçlerini bekliyor. Bu iddia da yargının artık tamamen iktidarın siyasi ihtiyaçlarına göre karar aldığı tezi üzerine kurulu.
Üçüncüsü, bütün bu olan biten kargaşanın yargı içindeki fraksiyonların kavgası sonucu yaşandığı. Hangi fraksiyonlar mı? Bu konuda bilgi toplama sürecim devam ediyor, yeterince olgunlaştığında yazacağım.
Ama Kavala’nın durumu Erdoğan açısından neredeyse bir saplantı boyutunu almaya başlamış görünüyor. Belki Erdoğan’ın gözünde Kavala, karşı olduğu her şeyi temsil eden bir simgedir, bilemiyorum. Belki Erdoğan bu yolla Türkiye’de sivil toplumun kendi iradesi dışında güçlenmesini caydırmak istiyor. Ama bu durum artık sadece Kavala ve sivil toplum hareketini değil, yargının kalan itibarını ve Türkiye’yi yaralayan bir hal almaya başladı. Bunu görmek gerekiyor.