AYM'den Gezi tazminatı: Devlet sabırlı ve hoşgörülü olmalı

Anayasa Mahkemesi, Gezi protestoları sırasında polis şiddetine uğrayan kadın avukata, 'eziyet yasağının ihlal edildiği' gerekçesiyle 37 bin 500 lira tazminat ödenmesine karar verdi. Kararda, "Barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kullanılırken kişilerin kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddet içermeyen davranışlarına devletin sabır ve hoşgörü göstermesi çoğulcu demokrasinin gereğidir" ifadelerine yer verildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gezi Parkı protestolarına ilişkin hukuk sürecinde yeni bir karar daha çıktı. Avukat Eda Ayşegül Kılıç, Ankara Kızılay'da katıldığı protestolar sırasında kolluk kuvvetlerinin kendisine orantısız güç kullandığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, başvuruyu inceleyen mahkeme Anayasa’nın 17. Maddesi'nde düzenlenen eziyet yasağının ve 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi başvurucuya net 37 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

'EZİYET YASAĞI' İHLAL EDİLDİ

"Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde yakalamayı gerektiren durumlarda ve gösteriye katılanların kendi tutumlarından dolayı güvenlik güçlerinin fiziksel güce başvurmaları mümkündür" diyen Anayasa Mahkemesi, "Bu durumda dahi sadece kaçınılmaz hâllerde ve orantılı olmak kaydıyla fiziksel güç kullanılabilir. Kişinin kendi davranış ve tutumundan dolayı fiziksel güce başvurmak kesinlikle zorunlu hale gelmedikçe bu tür fiiler prensip olarak Anayasa'nın 17. Maddesi'nde düzenlenen yasağı ihlal edecektir" ifadelerine yer verdi.

Eziyet yasağının maddi boyutunun ihlal edildiğine hükmeden mahkeme hükmünde karara gerekçe olarak şu ifadelere yer verdi: "Şiddete karıştığı tespit edilemeyen ve toplanma özgürlüğünü barışçıl şekilde kullanmadığına dair herhangi bir bulgu olmayan başvurucunun katıldığı protesto gösterisinin dağıtılması için müdahalede bulunulmuş olması, başvurucudaki yaralanmaların –özellikle baş ve yüz bölgesindeki yaralanmaların- şiddetini tek başına açıklamaya yeterli değildir. Dolayısıyla başvurucuya uygulanan fiziksel gücün ölçülü olduğu söylenemez."

ETKİLİ BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMELİ

AYM eziyet yasağının usul bakımından da ihlal edildiğine hükmetti. "Başvurucunun katıldığı gösteri sırasında bir suç işlediği iddiası veya aleyhinde başlatılan bir ceza soruşturması bulunmamaktadır" diyen mahkeme, kararında "Başvurucu üzerinde işlediği bir suçu sonlandırmak veya yakalama yapmak amacıyla güç kullanıldığı sonucuna varmak mümkün değildir" ifadelerine yer verdi.

Kararda ayrıca "Sorumluların belirlenmesini ve cezalandırılmasını sağlamaya elverişli ve etkili resmi bir soruşturma yapılması gerekmektedir" denildi.

HOŞGÖRÜ ÇOĞULCU DEMOKRASİNİN GEREĞİ

Anayasa’nın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının da ihlal edildiğine hükmeden mahkeme, kararında "Barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kullanılırken kişilerin kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddet içermeyen davranışlarına devletin sabır ve hoşgörü göstermesi çoğulcu demokrasinin gereğidir" ifadelerine yer verdi.