Yeldeğirmeni Muhtarı Sultan Aksu: Yine görüşeceğiz yazıldı
Kadıköy Rasimpaşa Mahallesi Muhtarı Sultan Aksu, semtin koronalı günlerini anlatıyor: “Kafe sahipleri, yasak bile gelmeden önce kapılarına 'Yine görüşeceğiz' yazılarını asarak dükkanlarını kapattılar. Sokak hayvanlarına çoğunlukla onlar bakıyordu. Hepsi zayıfladı. Çağrı yaptım. 20 gönüllü arkadaşla biz bakıyoruz şimdi. Mahallede dolaşırken gözlerim doluyor. O cıvıl cıvıllıktan eser kalmadı."
DUVAR- Korona virüsü, Türkiye’de pek çok kenti etkilediği gibi görece faal olan, yiyecek-içecek mekânlarıyla bilinen muhitleri de etkiledi. Kadıköy, Yeldeğirmeni Mahallesi bunlardan biri. Kaymakamlıklara bağlı çalışan muhtarlar mesailerine devam ediyorlar. Rasimpaşa Mahallesi Muhtarı Sultan Aksu, gelinen noktada mahalleyi şu sözlerle anlatıyor: “Cafelerimiz kapattı. İkiletmediler bile. Hatta çoğunluğu yasa çıkmadan kapattı. Okuyan, takip eden insanlar durumun vahametinin farkında olduğu için ona uygun davrandılar. Kafelere güzel temennilerini yazdılar. ‘Hoşçakalın, yine görüşeceğiz’ diye. Umarım öyle de olur.”
Aksu, “Mahallede dolaşırken gözlerim doluyor. O cıvıl cıvıllıktan hiçbir eser kalmadı” diyor. Bunun yanında hayvanları beslemeye çalıştıklarını söylüyor: “Hayvanlara çoğunlukla cafeler, insanlar bakıyordu. Zayıflamış durumdalar. Çağrı yaptım. Sağolsunlar bayağı mama topladık, topluyoruz. 20 genç gönüllü arkadaşla beraber mahallenin sokaklarına mama dağıtıyoruz. Haydarpaşa Garı’nın oralarda çok fazla sahipsiz köpeğimiz vardı. Bu köpekleri mahalleden insanlar besliyordu. Topladığımız mamalardan oraya da gönderdik. Bekçi arkadaşlar günlük mamalarını veriyorlar.”
‘YAŞLILARIMIZ LAF DİNLEMİYOR’
Aksu, virüse karşı en riskli yaş aralığında olan insanların sokakta olduğunu da paylaşıyor: “Yaşlılar lafımızı dinlemiyor. Israrla sokakta olmaya devam ediyorlar. Kahvelerin önünde toplanıyorlar. Ne yapıyorsunuz diyorum. Kendi kendimizeyiz, diyorlar. Gençler ise kurallara uyup, evlerinden çıkmamaya özen gösteriyor.”
Aksu, yöre derneklerine mesaj attırdığını söylüyor: “Herkes kendi köylüsüne mesaj atsın, yaşlılar dışarı çıkmasın diye yöre derneklerine mesaj attırdım.”
‘İŞÇİLERE, ÇALIŞANLARA VEBALI GİBİ DAVRANILMASIN’
Telefonla konuştuğum Sultan Aksu bu dakikalarda Fatma teyzeye sesleniyor. Fatma teyze ezanın okunup okunmadığını soruyor. “Duymadım ezanı. Evde kal, çıkma…” diyor Aksu.
Aksu, başka bir konuya da değiniyor: “İnsanlar virüs bulaşmasın diye korkuyor. Herkesi anlıyorum ama kargo işçisinden, market çalışanına kadar herkes perişan durumda. Muhtemelen her yerde tu kaka muamelesi görüyorlar. Bu doğru değil. İşçiler de bizim yaşadığımız paniği yaşıyorlar. Damacanayı yıka. Marketten aldığın poşetleri yıka. Önlem alabilirsin. Kapına gelen insanlara vebalı gibi davranmayı doğru bulmuyorum.”
‘MUHTARLIK, MAHALLE LOKALİ GİBİ’
Son olarak, muhtarların mesailerinde bir değişiklik olmadı. “Kurumlarla iletişim halinde göreve devam ediyoruz” diyor Aksu. Fakat sorunların olduğunu, risksiz olmadıklarını anlatıyor:
“İnsanlar merak edip geliyor. Virüs mahallede var mı, yok mu diye soruyor. Bunun dışında tebligatlar bizde. 7 iş günü içinde itiraz hak süreleri dolmadan bu tebligatları almak zorunda insanlar. Haliyle muhtarlığa gelmek zorundalar. Bütün bunların hepsi yüz yüze oluyor. Muhtarlık, mahallenin göbeğinde. Mahalle lokali gibi. Sosyal mesafeyi korumaya başladık. Bugün de muhtarlığın içinde bulunan masa, sandalyeleri kaldırdık ki insanlar geldiğinde oturmasın, işlerini bitirip evlerine gitsinler. Hem bize hem ailelerine virüs bulaştırmasınlar.”