Halkların Köprüsü'nden mültecilere yapılanlara tepki
Salgın nedeniyle mültecilerin tekrar otobüslerle sahil bölgelerine taşınmasına tepki gösteren Halkların Köprüsü Derneği, "Bundan kötüsü olamaz' dediğimiz her durumda yanılıyoruz" dedi.
İZMİR - Pazarkule’den Anadolu’nun çeşitli illerine gönderilen mültecilerin bu kez de sahil kentlerine getirildiğini belirten Halkların Köprüsü Derneği, mültecilerin yaşadığı mağduriyeti paylaştı.
Halkların Köprüsü Derneği’nin sahil kentlerine gönderilen mültecilerin durumuna ilişkin yaptığı açıklamada, Hükümetin sınırları açma kararının, Avrupa Birliği’ne gözdağı ve blöf amaçlı olduğu vurgulanarak, “Doğrusu mülteciler baştan beri bir pazarlık aracı olarak görülmüştü ama burada AB ile Türkiye arasında nasıl nesne haline geldiklerini daha net gözlemledik. 10 bin ile 20 bin gibi rakamlarla telaffuz edilen mültecilere sınırların açılması, serbestçe Avrupa'ya geçiş olarak lanse edilmiş, çaresiz ve yokluk içindeki bekleyiş başlamıştı.” denildi.
'SALGIN ALARM SEVİYESİNE GELİNCE HATIRLANDILAR'
Açıklamanın tamamı şöyle:
Salgın Türkiye'nin gündemine girene kadar, hatta girdikten sonra da mültecilerle ilgili bir şey yapılmadı. Bekleyiş devam ediyordu ancak mültecilerin bir kısmı salgın ve AB'nin sınırları açmaması üzerine geldikleri bölgelere dönmeye başlamıştı, umudu başka zamana erteleyerek… Nitekim salgının boyutu alarm seviyesine gelince mülteciler hatırlandı ve Edirne sınırında bekleyen binlerce mülteci otobüslerle Anadolu’nun farklı kentlerindeki GGM veya kamplara taşındı. Kalan 500 kadar mülteci de Edirne 'de bir yurda yerleştirildi.
'ALIŞIK OLDUĞUMUZ VAAT: AVRUPA!'
Sonra hiç anlam veremediğimiz bir gelişme oldu ve Osmaniye, Malatya gibi illere gönderilen mülteciler tekrar otobüslerle sahil bölgelerine taşındı. Görüştüğümüz mülteciler, kendilerine alışık olduğumuz vaadi verdiklerini söylediler; Avrupa! Artık şehirlerden şehirlere geçişin bile çok zorlaştığı bir dönemde mülteciler Çanakkale ve İzmir gibi illere getirilerek ortada bırakıldı ve kaçak yollarla karşıya geçmeleri bekleniyor. Üstelik tüm bu durumlar sokağa çıkmanın kısıtlandığı hatta bazen yasaklandığı şu günlerde yapılıyor… Maalesef "Bundan kötüsü olamaz" dediğimiz her durumda yanılıyoruz. (DUVAR)