'Maske işi milyarlarca dolarlık kaçağa dönüştü'

Korona virüsü önlemleri nedeniyle işleri duran tekstil şirketleri maske üretimine yöneldi. Talep yoğunluğu nedeniyle sektörde yasadışı üretim de arttı. Bir sektör yetkilisi "Şimdi piyasada tela kumaşı dediğimiz kumaş kullanılıyor. Bunun koruma özelliği hiç yok. Daha çok merdiven altı üretimde bu kumaşlar kullanılıyor. Maske işi kaçağa dönüştü ve milyarlarca dolarlık yasal olmayan bir kazanç var" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Korona virüsü önlemleri nedeniyle Türkiye’de ve dünyada en çok aranan ürün haline gelen maske sektöründe, yasadışı üretim arttı. Üretici bir firma yetkilisi, "Maske sektör kontrol altına alınmaya çalışılırken merdiven altı üretim iyice yaygınlaştı. Polisiye önlemlerle engellenmeye çalışılıyor. Bu çok uzun vadeli bir iş olacak. Ama maske işi kaçağa dönüştü ve milyarlarca dolarlık yasal olmayan bir kazanç var" diye konuştu.

Türkiye’de önce devlet tarafından satılacağı, ardından ücretsiz dağıtılacağı açıklanan maske üretim izni ve dağıtımı konusunda Sağlık Bakanlığı’nın kontrolündeki Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ) yetkili kılındı. Yönetiminde Sağlık Bakanlığı bürokratlarının bulunduğu ve daha çok havaalanlarındaki sağlık hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla kurulan şirket maske üretimi konusunda 250’ye yakın firma ile sözleşme imzaladı.

Türkiye’nin en büyük tekstil şirketlerinden biriyle de 5 milyon maske üretiminin bağışlanması konusunda anlaşma yapıldı. Sözleşmede, bağışlanacak 5 milyon maskenin 2.5 milyon adedinin kumaşını devletin, geri kalan kumaşı da firmanın karşılaması öngörüldü.

Sözleşmede, bağıştan sonra firma haftalık 40 milyon maskeyi, tanesi 50 kuruştan USHAŞ’a teslim etme sözü verdi. Bu firma ile yapılan "üç katlı, telli, lastikli" sözleşmenin ardından 250’ye yakın firma da USHAŞ ile sözleşme imzalamak için başvurdu.

Ancak maske dağıtımında önce PTT aracılığıyla, ardından e-devletten başvuru sonucu eczaneler aracılığıyla yapılacağı açıklanan maske dağıtımında sorun yaşanınca maske konusunda yetki USHAŞ’tan alınarak Devlet Malzeme Ofisi’ne verildi. DMO’da maske dağıtım ve üretimindeki sorunların giderilmesi için toplantı üstüne toplantı yapılmaya başlandı.

'12 KURUŞA DA MAL OLUYOR, 40 KURUŞA DA'

Maske üretici bir firma yetkilisi yaşanan süreci şöyle anlattı:

- Üretim ve ihracat için önceden USHAŞ yetkiliydi, şimdi DMO yetkili kılındı. Öncelikle yurt içinde satışı yasak olduğu için ihraç edebilmek için CE belgesi gerekiyor. Eskiden belgeyi almak için bir ay uğraşırken şimdi birkaç günde alınabiliyor. Ama standart konusunda bir karmaşa var.

- Öncelikle doğru kumaş konusunda sıkıntı var. Yüzde 99 geçirmezlik özelliği olması gerekiyor. Yıllar önce M3 kumaşı dediğimiz kumaşın kullanılması gerektiği konusunda standart belirlenmiş. Şimdi piyasada tela kumaşı dediğimiz kullanılıyor. Bunun koruma özelliği hiç yok. Daha çok merdiven altı üretimde bu kumaşlar kullanılıyor.

- Kalitesiz kumaştan üretilen maskeler özellikle yurt dışından büyük tepki aldı. Şimdi kumaş seçimine daha çok dikkat ediliyor.

- Sektör sıkıntılı olduğu için herkes maske üretimine yöneldi. Ama piyasada doğru kumaş sıkıntısı var. Kumaş üreticileri haziran-temmuz ayına ancak tedarik sözü veriyor.

- Önce USHAŞ, şimdi DMO maske üretiminde ne kadar bağışta bulunursanız o kadar ihracat izni veriyor. Yani 500 bin maskeyi devlete bağışlarsanız 500 bin maskeyi yurt dışına satma hakkınız oluyor. Ama yurt dışına ihraç edebilmek için hem fiyat hem kalite açısından rekabet edebilmek gerekiyor. Çin Türkiye’den daha ucuza mal edip ucuza satıyor.

- Çin yurt dışında maskeyi 20 kuruştan satıyor ama bizde hem hibe hem gümrük ve diğer harcamalarla iki katına mal oluyor.

- Üretim maliyeti değişiyor. Birkaç çeşit üretim var. Manuel makineler var. Klasik yöntem. Terziler dikiyor. Elbette bu yöntemde maliyet yüksek. Yarı otomatik makinelerde maliyet 25-30 civarında. İdeali tam otomatik makineler. Bir taraftan kumaşı verdiğinizde öbür taraftan paketlenmiş olarak maske çıkıyor. Saniyede bir maske üretiliyor. Dolayısıyla maliyet 12 kuruşa kadar düşüyor.

- Son dönemde çok sayıda firma özellikle Çin’den ve uzak doğu ülkelerinden çok sayıda tam otomatik makine siparişi verdi. Fiyatı 120-150 bin dolar civarında. Böyle bir ortamda gümrükten nasıl alınabilecek belli değil ama biz de siparişi verdik.

- Maske sektör kontrol altına alınmaya çalışılırken merdiven altı üretim iyice yaygınlaştı. Polisiye önlemlerle engellenmeye çalışılıyor. Bu çok uzun vadeli bir iş olacak. Ama maske işi kaçağa dönüştü ve milyarlarca dolarlık yasal olmayan bir kazanç var.

- Koruyucu tulum üretimi daha pahalı olduğu için şimdi DMO, bir tulum hibe edilmesi karşılığında iki tuluma ihracat izni veriyor.

SAHTE MASKE NEDİR?

Kafalarda soru işareti oluşturan "sahte maske" ve “yasadışı maske” konusuyla ilgili ise uzmanlar ortak bir görüşte birleşiyor. Şirketlerin medikal ürün olan maskeleri üretebilmeleri için bu alanda faaliyet gösterdiklerine dair bağlı bulundukları ticaret odalarına iş kolu olarak daha önceden kaydettirmiş olmaları gerekiyor. Eğer şirketin böyle ticari kaydı yok ise ürettiği maskeler "yasadışı" üretim olarak sınıflandırılıyor. Nace kodu olarak bilinen bu kayıt iş yerlerinin çalıştıkları alanlara göre tehlike sınıflarını belirleyen sistemin oluşturduğu altı haneli bir kod. Maske üretimi yapmak için şirketlerin 32.99.09 numaralı "Koruyucu amaçlı solunum ekipmanları ve gaz maskelerinin imalatı (tedavi edici olanlar hariç)" koduna sahip olmaları gerekiyor. Öte yandan son zamanlarda gördüğümüz siyah renkli maskeler ise "medikal ürün değildir" ibaresi ile tekstil ürünü, giyim gibi üretilebiliyor. Yani bu ürünler maskeden çok aksesuar olarak imal ediliyor. Yasal olarak bu konuda bir yaptırım oluşmuyor. "Sahte maske" ise şirketin nace kodu olmaksızın korucu ibaresi ile sattığı ürünlere deniyor. (ANKA)