'Doğum yaparken taksiden indirilen Ayşe Haşim çoklu ayrımcılığa maruz kaldı'
Kocaeli Çayırova’da doğum yapmak üzere olan Suriyeli Ayşe Haşim, hastaneye gitmek için bindiği taksiden aracı pisleteceği gerekçesiyle indirildi. Ayşe Haşim sokakta doğum yaptı. Taksi şoförü önce adli kontrolle serbest bırakıldı. Ardından savcılığın itirazı üzerine ev hapsi kararı verildi. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatlarından Arzu Aydoğan, taksilerin kamu hizmeti verdiğini hatırlatarak “Nefret ve ayrımcılık suçuna maruz kalan Ayşe Haşim’in kamu hizmetine erişim hakkı da engellendi” diyor.
DUVAR - Kocaeli Çayırova’da doğum yapmak üzere olan Ayşe Haşim, aracı pisleteceği gerekçesiyle bindiği taksiden indirildi. Ayşe Haşim evinin önünde sokakta doğum yaptı. Eşi Ayşe Haşim’i hastaneye götürmek için taksi çağırdığını söyleyen Mahmut Haşim, M. B.’nin arabası kirlenir diye çok sinirlendiğini ve kendilerini araçtan indirdiğini belirtiyor. Mahmut Haşim’in iddiasına göre çifti araçtan indiren taksici M.B., olay yerinden ayrılmadan önce 10 TL ücret istedi.
Çiftin komşuları tarafından çekilen görüntüler sosyal medyada paylaşılınca taksici M. B., Çayırova İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alındı. İfadesinde Ayşe Haşim’in kanlar içerisinde olmasından korktuğu için arabaya almak istemediğini söyleyen M. B., mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine M.B.'ye ev hapsi kararı verildi. Başsavcılığın açıklamasında Ayşe Haşim'in takside doğum yaptığı belirtilerek "Şüphelinin müştekiyi fiziksel bir müdahale ile değil sözlü olarak kızgın ses tonları ile defaten tekrarlayarak müştekilerin de doğum gerçekleşir gerçekleşmez inmek zorunda kaldıkları, taksicinin vicdani ve insani yükümlülüğünü yerine getirmeyerek zor durumda olan kadına yardım etmediği, sadece bekleyerek inmesini istediği anlaşılmıştır" denildi.
‘ARABAM KİRLENİRSE PARASINI ALAMAM DİYE DÜŞÜNÜYOR’
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden avukat Arzu Aydoğan, Ayşe Haşim’in etnik kökeni, cinsiyeti ve sosyal sınıfı sebebiyle çoklu ayrımcılığa ve kamu hizmetinden yararlanma hakkının ihlaline maruz kaldığını belirtiyor. “Kişinin hem Suriyeli olmasına hem de Suriyelilerin bulunduğu sınıfsal konuma yönelik ayrımcılık var. Burada taksici öncelikle Suriyeli nefreti üzerinden hareket ediyor. İkinci olarak ‘bunlar fakir ve dolayısıyla arabam kirlendiğinde ben bunun parasını onlardan alamam’ diye düşünüyor. Yani bu işten para kazanamama kaygısıyla kadının ve çocuğun sağlığını tehlikeye atmasının meşru görüleceği bilgisi ile hareket ediyor. Sınıfsal ve etnik iki türlü ayrımcılık yapılıyor.”
‘NEFRET VE AYRIMCILIK SUÇU KAĞIT ÜSTÜNDE KALIYOR’
Türkiye’nin nefret ve ayrımcılık suçuyla mücadelede yeterli çabayı göstermediğini ifade eden Aydoğan, bunun nedenlerini şöyle açıklıyor: “TCK’nin 122. maddesinde düzenlenen nefret ve ayrımcılık suçunun kağıt üzerinde kalmasının birinci sebebi, ceza oranının çok düşük olması. İkincisi ise zaten düşük olan cezaların etkin uygulanmaması.”
'TAKSİCİLER KAMU HİZMETİ VERİR, MÜŞTERİ SEÇEMEZ'
Ayşe Haşim’e karşı işlenen bir başka suçun da kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi olduğuna dikkat çeken avukat Aydoğan, taksiciliğin bir kamu hizmeti olduğunu vurguluyor:
“Taksicilik bir yandan serbest meslek olduğu gibi diğer yandan ulaşım hizmeti sağladığı için bir kamu hizmetidir. Dolayısıyla müşteri seçemez. Taksicinin, ulaşım hizmetini anayasal ilkelere uygun şekilde yerine getirmesi gerekirken söz konusu Suriyeliler olunca maalesef kendinde ayrımcılık yapma hakkını görüyor. Çünkü toplumsal olarak Suriyelilere bakış açısı böyle. Ancak kanunlar etkin bir şekilde uygulanırsa burada işlenen başka bir suç daha görürüz. O da TCK’nın 113. maddesinde yer alan kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçudur.”